Cafer Solgun
31 Mart’a şunun şurasında ne kaldı, heyecan dorukta! Seçim sonuçları akşam saatlerinde aşağı yukarı belli olacağına göre 1 Nisan sabahını beklemeye de gerek yok; o akşam bazıları evlerine kapanırken bazıları da sokakları “şenlendirecek.” 31 Mart akşamı Türkiye yeni bir güne uyanacak. Pardon, 1 Nisan sabahı yani, Türkiye yeni bir güne uyanacak! .
…Desem de inanmayın. Hayat 1 Nisan sabahı da kaldığı yerden devam edecek; herkesin derdi tasası kendine.
Her ne kadar adaylığı kesinleşen adaylar ve partiler kendi heyecanlarını seçmenlerine aktarabilmek için seçim araçlarından bangır bangır seçim şarkıları, marşlar yayınlıyor ve seçmenlerine “1 Nisan sabahı yeni bir güne uyanacağızzz!” müjdeleri veriyor olsalar da, görebildiğim, bir avuç partizan vatandaş dışında kimsenin oralı olduğu yok.
O bir avuç partizan vatandaş da aslında şu veya bu parti ve adayı lehine cazgırlık yapmayı, “Naapacaksın abi, ekmek parası” diye gerekçelendiriyorlar. Aynıyla vaki bu, bizzat tanık oldum. Anlatayım.
Geçenlerde, tesadüfen, yaşadığım ilçenin belediye başkan adaylarından birinin seçim çalışmalarını yürüteceği ofisinin açılış kalabalığı içinde buldum kendimi. Hedefimdeki markete kalabalık dağılıncaya değin ulaşamayacağımı anlayınca, bari sayın aday ne diyecek onu dinleyeyim dedim. Serde gazetecilik var ne de olsa. O ara davulcu ile zurnacı başladı ortalığı inletmeye. Bir de kalabalığı dolanıyor, gözlerine kestirdikleri bazı vatandaşların önünde bahşiş alana değin çalmaya devam ediyorlar. Hayallah. Cebimde bozuk para da yok ki diye düşünmeye kalmadan beni es geçtiler neyse ki. Geçerken, zurnacının davulcu arkadaşının kulağına, “Filanca partinin toplantısına geç kaldık” dediğini duydum. Parti parti, aday aday dolanıp ortalığı ayağa kaldırıyorlar demek. Ekmek parası neticede, ama bu da kulak yani…
Az sonra aday bey kalabalığı yaran bir grup genç partilinin koruması altında sokağa giriş yaptı, kendisi için hazırlanan kürsüye doğru yürümeye başladı. Aday bir pop star edasında çevresine el sallayarak, etrafa gülücükler saçarak yürürken korucu gençler ortasına daldıkları kalabalığı geri itiyorlardı. Sanki kalabalık, fırsat bulsa, çok sevdikleri, hayran oldukları adayı birden karşılarında görmenin coşkusuyla sevgi şefkat manyağı yapacaklarmış gibi. Önümden geçerken gençler beni de itip kaktılar biraz. Oysa adama hamle yapmaya niyetim yoktu yani. Bana ne.
Sonra biraz düşününce bunun önceden üzerinde çalışılmış bir “senaryo” gereği olduğunu anladım tabii: “Adam sokağa girince millet bir etrafını sardı, adama dokunmak için birbirini çiğnediler valla.” Maksat bu “fotoğrafı” vermek.
Adam kürsüye çıkarken ben de hafifleyen arka taraflara doğru yöneldim. Tamam serde gazetecilik var ama o da bir yere kadar. Beş dakikada kafam şişti. Az önce aday beyi vatandaşın yoğun ilgisinden güçlükle (!) kürsüye ulaştıran gençlerden birkaçı da benimle beraber arka tarafa doğru yürüyordu. Aralarında geçen diyalog aynen şuydu:
-İyi ki paramızı peşin aldık abi ya!
-Tabii oğlum, iş bittikten sonra dediler ama salak mıyız biz?
Anladığım kadarıyla seçim zamanlarında canlanan bir “sektör” bu. Bir “tarifesi” de vardır belki. Üç kuruşa davul zurna çalınır, beş kuruşa cazgırlık yapılır, on kuruşa iki saat slogan atılır, filan.
Teşbihte hata olmaz denir, aklıma nedense 28 Şubat döneminin popüler “mürtecisi” Ali Kalkancı geldi. (Yok, “şeyhler” arasında mekik dokuyan sulu göz Fadime bakımından değil, muzırlık yapmayınız sayın okur.) O zaman medyanın paylaştığı bir videosu vardı bunun. Uyduruk şeyh yüksekçe bir yerde oturuyor ve çevresini saran müritleri kafalarını sağa sola sallayarak zikir çekiyor. Bir ara kafasını en can hıraş saallayan müritlerden biri, yorulmuş olacak ki durdu ve uyduruk şeyh öyle bir bakış fırlattı ki ona adam tekrar ve daha çılgınca devam etti sallanmaya. Sonradan açığa çıktı; o çılgın zikirci pavyonda çalışan biriymiş ve parayla yapıyormuş o zikir işlerini… Yorucu bir iş.
Bir de Cem Uzan vardı. Hatırlayanlar bilir. Bu “iş bilir” iş adamı ve medya patronu Genç Parti adında bir parti kurmuştu. Mitingleri hayli kalabalık ve “canlı” geçiyordu. Zira her mitinge müzisyenler getiriyor ve insanlara köfte ekmek filan dağıtıyordu. Kuruluşunun üzerinden üç ay geçtikten sonra katıldığı seçimlerde (2002) yüzde 7,5 oy aldı. “Millet” adamın milliyetçi demagojilerinden, hamasetinden mi etkilendi, yoksa bol keseden memleketin ezilen kesimlerine verdiği sözlerden, vaatlerden mi (işsizlere aylık bağlayacak, gıda ürünlerinden KDV’yi kaldıracak, ÖSS’yi kaldıracak, emekli maaşlarını ikiye katlayacak, vd.), bilemem. Köfte ekmek işi de var tabii.
***
Seçim vaatleri demişken, sözü de oraya bağlayacaktım zaten. İstanbul için “Türkiye’nin özeti” denir. Öyledir sahiden de. Buradan hareketle İstanbul seçimleri için var olan manzaranın Türkiye’nin umumi halini yansıttığı da söylenebilir rahatlıkla…
Malum, İstanbul Büyükşehir Belediyesi yarışı, mevcut belediye başkanı ve CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu ile AKP’nin adayı Murat Kurum isimleri arasında geçecek. Peki bu sayın adaylar seçmenlere ne vaat ediyorlar? Biraz yakından bakınca gördüğüm, ikisi de doğrudan hayat pahalılığı, yoksulluk sorunlarımızla bağlantılı vaatler sıralayarak oy istiyorlar.
Mesela Murat Kurum gençlere “Müjde!” anonslarıyla birlikte çorba çeşitleri, pilav vaat etti (9 Ocak). Her mahalleye 7/24 kreş hizmeti, yeni evlenecek çiftlere beyaz eşya yardımı, doğal gaz yardımı, öğrencilere ulaşımda indirim, İmamoğlu’nun başlattığı “Anne Kart” uygulamasına yeni boyut getirerek “Baba Kart” uygulaması başlatacaklarını, babaların da çocuklarıyla ücretsiz seyahat edecekleri sözü verdi (25 Ocak).
Ekrem İmamoğlu’nun söz ve vaatleri de benzer içerikte. Özetle; “Kızlar okusun” projesi kapsamında ihtiyaç sahibi annelere para yardımı (3 bin TL) yapılacak. Okullara “beslenme paketleri” dağıtılacak, “Halk Süt” uygulaması sürdürülecek. Yeni kreşler açılacak. Yeni İBB Kadın Merkezleri açılacak, ücretsiz mamografi ve ultrason çekimi yapılacak. 0-2 yaş bebek sahibi yoksul ailelere bebek bezi ve bebek maması yardımı yapılacak. İBB Çamaşırhaneleri kurulacak. 600 bin haneye “nakdi” destek verilecek. Emekli vatandaşlara yılda 10 bin lira “pazar” desteği sağlanacak. Emeklilere günde bir bedava ekmek verilecek, her ilçede “kent lokantaları” açılacak. Şehit ve gazi yakınlarına nakit destekte bulunulacak. Üniversiteli gençlere maddi destek verilecek, vd. (21 Şubat)
Uzatmayayım ve hemen söyleyeyim, her kim kazanırsa umarım ve dilerim burada özetlediğim vaatlerini yerine getirir. Vaatlerde “ihtiyaç sahipleri” diye tarif edilen yoksulları bir parça da olsa sevindirir. Ama mesele şu; Bunların hiçbiri doğrudan belediye hizmeti veya belediyelerin doğrudan görevi değil… Vaatlere konu olan sorunların “çaresi” de olmadığı gibi…
Peki bu tablo ne anlatıyor bize, diye soracak olursanız… Memleketin hal-i pür melalini, hayat pahalılığı, yoksulluk ve işsizliğin boyutlarını, insanların çaresizliğini…
Elazığ’da çokça dillendirilen bir sözdür, maksat düşündürsün: “Aç gorsan ğırhız olur, çok sölersen arsuz olur.”
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları



















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.09.2025
14.09.2025
5.09.2025
29.08.2025
22.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
1.08.2025
25.07.2025
19.07.2025