Celal BAŞLANGIÇ
Emniyete ifade vermeye gitmişti.
Önüne iki polisin güçlükle taşıdığı beş klasör koydular.
Bunlar 2009-2013 yılları arasında hakkında yapılan takip ve dinlemelermiş.
Yaklaşık 15 gün önce emniyette ifade veren Evrensel Yazarı Yusuf Karataş aynı gün kendisini savcılıkta, ardından tutuklama istemiyle Sulh Ceza Hakimliği’nde, günün finalinde de Diyarbakır Cezaevi’nde bulmuştu.
İçeriden gönderdiği son yazısında akla gelen ilk soruyu dile getiriyordu Karataş:
“Bu takip ve dinlemeler neden 2013’te birden kesilmiş? Aslında bu sorunun cevabını hepimiz biliyoruz. 2013, 11 yıl boyunca iktidarı paylaşan cemaat (FETÖ)-Erdoğan arasında artık kılıçların çekildiği tarihti. 2013’te cemaatçi emniyet ve yargı mensuplarının tasfiyesi başlayınca, dosyamız da rafa kalkmış. (...) İktidar müflis Yahudi misali eski defterleri karıştırmaya başladı, derken dosyamız da raftan indirildi.”
Aslında Karataş’ın anlattığı bu süreç, bugünlerde giderek yoğunlaşmaya başladı.
2011’de, 2012’de katıldıkları toplantılardan, yaptıkları konuşmalardan dolayı çok sayıda insan gözaltına alınmaya, hatta tutuklanmaya başlandı.
Karataş tutuklandıktan sonra anında iddianamesi hazırlanıp mahkemeye sunuldu.
Görünen şuydu; muhtemelen bugün büyük çoğunluğu “FETÖ”den tutuklu polisler dinleme ve takip yapmış, fezlekenin gönderildiği yine büyük bir olasılıkla bugün cezaevinde olan “FETÖ”cü savcı iddianameyi hazırlamış, AKP de dört yıl sonra bunu raftan indirtip Karataş’ı tutuklatmış.
Anlayacağınız “FETÖ”cü polisler ve savcılar cezaevinde ama “fikirleri” AKP şahsında hala iktidarda... Aynen 1980 darbesinden sonra Alpaslan Türkeş’in söylediği gibi...
İddianameye göre çok “suçu” var Karataş’ın.
KCK tutuklamalarını protesto etmek, Roboski Katliamını kınamak, DTK’nın yaptığı Emek Çalıştayı’nın örgütlenmesinde görev almak, Mevsimlik Tarım İşçileri Kurultayı’nın düzenleme komitesinde yer almak...
Ama Karataş’ın iddianamesinde çok ilginç bir isim var; Cumhuriyet’in halen tutuklu olan yazarı ve yayın danışmanı Kadri Gürsel...
“Peki Kadri Gürsel iddianameme nasıl girdi?” diye sorup yanıtını da veriyor:
“...2013’te Kadri Gürsel, o gün kendilerini hala devletin sahibi sanan ulusalcı-laik kesimlere seslenen yazılar yazmıştı. Bu yazılar da özetle ulusalcı-laik kesimlere devletin artık el değiştirdiğini ve Kürt hareketi başta olmak üzere demokrasi güçleri ile ittifak yapmazlarsa yeni rejimin kendilerine hiçbir yaşam alanı bırakmayacağını söylüyordu-ki bugün haksız olmadığını yaşayarak gördük. Biz de bu yazıları önemsemiş ve hatta Evrensel’deki yazılarda tartışma konusu yapmıştık. İşte bir DTK toplantısında Kadri Gürsel’in yazılarının önemine dikkat çekmiş ve kurulmakta olan yeni rejime karşı en geniş halk kesimlerinin bir araya getirilmesinin gerekliliğini belirtmiştik. Bu konuşma iddianamede halkı isyana teşvik ederek kaos yaratmaya çalışmak ‘suçu’ olarak yer aldı. Yani Cumhuriyet davasının ilk duruşmasında Kadri Gürsel’in neden bırakılmadığını soranlar bir kez daha düşünsünler. Kadri Gürsel’in suçu başka iddianamelere girecek kadar büyük!”
İşte zurnanın “zırt” dediği yer tam da burası.
AKP iktidarının Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yandaş medyasına kadar CHP’ye, özellikle lideri Kılıçdaroğlu’na bugünlerde vermek istediği mesaj çok açık; “HDP’ye yaklaştıkça, cezaevine de yaklaşırsın ve HDP ile ancak aynı hücrede bir araya gelirsin.”
Öyle açık veriyor ki AKP sözcüleri bu mesajı...
Kılıçdaroğlu’nun, Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasından sonra yaptığı Adalet Yürüyüşü’ne HDP de destek vermişti.
Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşü AKP’yi korkutacak kadar büyük bir mitingle bittikten sonra tehdit eder gibi konuşmuştu:
“Yargı seni de alırsa şaşırma Kılıçdaroğlu.”
HDP’nin Diyarbakır’dan başlattığı, İstanbul’da devam ettirdiği, bugünlerde de Van’da tuttuğu Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne CHP örgütlerinin, milletvekillerinin katılımını gördükçe Erdoğan’ı korkutacak fotoğraf daha da netleşiyordu.
Hele bu ay sonuna doğru CHP’nin Çanakkale’de yapacağı Adalet Kurultayı’na HDP’nin destek vereceğini açıklaması, Erdoğan’ın korkularını hepten büyüttü.
Son günlerde kent kent dolaşarak yapılacak “Başkanlık seçimi”nde yüzde 50 oy almanın ne kadar zor olduğunu anlatan Erdoğan, özellikle Kılıçdaroğlu’na yönelik tehditlerini daha da arttırdı.
Önceki gün Trabzon’da “Terör örgütleri ile ilişkileri sebebi ile yargılanan kişileri desteklemek için yürürken teröristlerle kol kola yürümedin mi?” diye soran Erdoğan konuşmasının devamında aslında Kılıçdaroğlu’nun nasıl bir kumpasla tutuklanacağını da sanki ağzından kaçırıyordu:
“Bu zatın karın ağrısı başka. MİT TIR’ları davası ile ilgili suçu sebebiyle cezaevine giren milletvekilinin durumu kendisini rahatsız ediyor. Sorun bir milletvekilinin hapiste olması değil, sonuç bu işin ucunun nereye varacağını biliyor olmasıdır. Yargı soruşturmayı genişlettikçe bunlarda korku artıyor. Çünkü kabahatlerinin farkındalar. Bunlar hesabını verecekler.”
Görünen o ki Erdoğan, Kılıçdaroğlu hakkındaki “iddianame”yi yazmış.
Elbette Erdoğan böyle bir süreci işaret eder de yandaşları durur mu? Hemen durumdan vazife çıkartıp Erdoğan’ın yazdığı senaryoya destek atarlar.
Yandaş medya başlar “FETÖ’cülerin aslında MİT TIR’ları belgelerini Kılıçdaroğlu’na verdiğini, Berberoğlu’nun aracı olarak Can Dündar’a götürdüğünü” yazmaya. Hatta yazdıkları, çizdikleri, söyledikleri, Berberoğlu’na gönderilen bir mesaja dönüşür:
“Kılıçdaroğlu’nu ihbar et, hapisten kurtul!”
Yandaş medya manşet manşet Kılıçdaroğlu’na “terör işbirlikçisi olma” suçlamasıyla vurur:
“Terörle ortak cephe”
Elbette Doğu Perinçek de durumdan vazife çıkartacak işareti almıştır.
“Adalet yürüyüşü CHP tabanını ve bizim gibi aydınları PKK’yla kol kola girmeye ve birlikte hükümet kurmaya alıştırma yürüyüşü.”
Erdoğan’ın, Kılıçdaroğlu’yla ilgili “terörle işbirliği” tezleri geçtiğimiz günlerde Aydınlık’ta başyazıya dönüşür:
“Adalet yürüyüşündeki kucaklaşmanın ardından CHP heyeti HDP eylemine destek ziyaretinde bulundu. Sonra da ‘çözüm süreci’ çağrısı yapıldı. Sırtını Kandil’e dayadıkları dönemde tehditler savuran ama hendekler kapatılınca yapayalnız kalan HDP, CHP’nin uzattığı eli hemen tuttu ve cesaret aşısını alır almaz miting yapma kararı aldı.”
Bütün bu gelişmeler, söylenenler, yazılanlar da gösteriyor ki, CHP muhalefetinin Kürtlerle, HDP’yle buluşmasından korkan Erdoğan ve destekçileri okun sivri ucunu Kılıçdaroğlu’na yöneltti.
Bu aşamada bir tehdit var Kılıçdaroğlu’na; “HDP’yle yakınlaşırsan kendini cezaevinde bulursun.”
Bir de planı var AKP’nin; CHP ile Kürtlerin, HDP’nin bir araya gelip muhalif bir güç oluşturmasını engellemek için Kılıçdaroğlu’nu da cezaevine tıkmak.
Çünkü Erdoğan, son günlerdeki konuşmalarından da anlaşılacağı üzere, önümüzdeki başkanlık seçimlerinin ilk turunda yüzde 50’yi tutturamamaktan, hele hele ikinci turda bütün muhalefetin bir aday etrafında toplanması durumunda seçimi kaybetmekten çok korkuyor.
Bunun için başkanlık seçimlerine HDP’den, Demirtaş’tan sonra; CHP’yi, özellikle de Kılıçdaroğlu’nu tasfiye ederek gitmek istiyor.
Bu niyet ayan beyan ortada.
Erdoğan’ın istediği muhalefet tipi MHP gibi içi boşalmış ve AKP’ye teslim olmuş bir sağ parti ile Vatan gibi “sahte bir sol” bir parti.
En büyük korkusu; CHP’den HDP’ye, Akşener’in kuracağı yeni partiye kadar geniş bir yelpazede tüm muhalefetin “Erdoğan’dan kurtulmak” bağlamında bir araya gelmesi.
Bu karanlık oyunu bozacak en büyük güç de elbette Erdoğan’ın kabusu olacak; CHP’den HDP’ye kadar bütün muhalefetin adalet, özgürlük ve demokrasi talebiyle bir araya gelmesi.
AKP muhalefeti tam bir “ya devlet başa, ya kuzgun leşe” yol ayrımında.
Ya miting meydanlarında ya da hapishane hücrelerinde buluşacaklar.
İşte şu anda cezaevinde olan Kadri Gürsel’le Selahattin Demirtaş’ın Kemal Kılıçdaroğlu’yla yollarının kesişeceği kritik nokta tam da burası!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021