Celal BAŞLANGIÇ
Erdoğan iktidarı tam bir “imha” planı uyguluyor HDP’ye karşı.
Gözaltılar, tutuklamalar, milletvekilliklerini düşürme, hapse atma, hem orantısız hem de çok ağır hapis cezaları verme...
Şu anda iki eş genel başkan, grup başkanı dahil dokuz HDP’li milletvekili cezaevinde. İkisinin vekilliği düşürüldü. Cezaevinde olmayıp milletvekilliği düşürülen HDP’liler var.
Yargılanan HDP’li milletvekilleri hakkında istenen toplam hapis cezası bin yılı buluyor.
Sırf Selahattin Demirtaş hakkında istenen hapis cezası 482 yıl.
Yapılan bir konuşmaya yıllarca hapis cezası verilen, Cumhurbaşkanına dönük bir eleştiriyi hakaret suçuna sokup milletvekilliği düşürülen HDP’liler var.
Vekillere verilen hapis cezaları korkunç.
İdris Baluken’e 16 yıl 8 ay...
Eski Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ’a 5 yıl 3 ay 20 gün...
Nursel Aydoğan’a 11 yıl 11 ay...
Besime Konca’ya 2 yıl 6 ay...
Burcu Çelik Özkan’a 6 yıl...
Çağlar Demirel’e 7 yıl 6 ay...
Ferhat Encü’ye 4 yıl 7 ay...
Abdullah Zeydan’a 8 yıl 1 ay...
Meral Danış Beştaş’a 4 yıl 6 ay...
Leyla Birlik’e 1 yıl 9 ay...
Osman Baydemir’e 1 yıl 5 ay 15 gün...
Ahmet Yıldırım’a 1 yıl 2 ay...
İrahim Ayhan’a 1 yıl 3 ay...
Ziya Pir’e 11 ay 20 gün...
Bu hapis cezalarının bazıları onaylanarak kesinleşti.
Her geçen gün ağırlaşıyor bu iç karartıcı tablo.
Elbette sadece milletvekillerine verilen hapis cezalarıyla sınırlı değil “HDP’yi imha” planı.
Partinin Bilgi İşlem Merkezi tarafından açıklanan verilere göre Temmuz 2015’ten Şubat 2018’e kadar 11 bin 631 partili gözaltına alınmış, 3 bin 382’si tutuklanmış.
HDP’nin 37 bin 551 üyesi olduğu gözönünde tutulursa her üç partiliden birinin tutuklandığı net biçimde ortaya çıkar.
Yine aynı tarihler arasında 43 HDP il eş başkanı, 101 HDP ilçe eş başkanı tutuklanmış.
HDP’nin bir bileşeni olan DBP’nin 102 belediyesinden 94’üne kayyım atanmış, 55 belediye eş başkanı tutuklanmış.
Yargılanması süren DBP eş belediye başkanlarından 15’ine toplamda 109 yıl 6 ay hapis cezası verilmiş.
DBP’nin Eş Genel Başkanları Sebahat Tuncel ve Mehmet Aslan tutuklu.
Resmi olmamakla beraber beş binden fazla DBP üyesi ve yöneticisinin tutuklandığı tahmin ediliyor.
Geçtiğimiz şubat ayında HDP’nin 3. Olağan Büyük Kongresi vardı. Kongre öncesi büyük bir gözaltı ve tutuklama dalgası geldi. AKP devleti resmen HDP’ye “kongre gözaltısı” operasyonu çekmişti.
Buna karşın Ankara’da çok kalabalık ve coşkulu bir kongre yaptı HDP.
Bu ay da bu kez HDP’ye “Newroz gözaltısı operasyonu” çekildi.
HDP’liler bu operasyona Türkiye’nin pek çok kentinde kalabalık ve coşkulu bir bayramla karşılık verdiler.
İşte böyle bir süreçte HDP Mardin Milletvekili ve TBMM Başkan Vekili Mithat Sancar uluslararası bir konferans için geldiği Almanya’da ARTI TV’nin Gündem Özel programına çıktı.
Ragıp Duran’la birlikte merak ettiklerimizi sorduk, Sancar da yanıtladı.
Program sırasında Duran, Sancar’a çok yerinde bir soru yöneltti:
“Bu kadar ağır baskılar karşısında herhalde başka bir parti dükkanı kapatırdı. Bunca hukuk dışı uygulamalara rağmen kongrenizi ve Newroz örgütlenmesini büyük bir başarıyla yaptınız. Nedir bunun sırrı, demeyeceğim ama sanki bir başka sihir, bir başka ipucu olması lazım. HDP’yi barajın altına düşürmek istediler ama bunu da başaramadılar...”
Sancar bu soruya birkaç şıktan oluşan bir yanıt verdi.
Birincisi, HDP’nin güçlü bir mücadele birikiminin üzerinde durmasına bağladı.
“HDP kendisinden önce çok ağır şartlarda siyaset yürütmeye, üretmeye çalışmış ve bedel ödemiş bir geleneğin devamı bir yanıyla. Bir yanıyla da yeni bir aşamaya taşınmış halidir HDP. Arkamızda büyük bir tecrübe var. İlk defa bir milletvekilimiz hapse girmiyor. Hatta Mehmet Sincar gibi görevdeyken katledilen milletvekilimiz var. Örgütlerin çalışmasında da bu birikim yerelde de yansımasını buluyor. Biz bunu büyük bir avantaj olarak yaşıyoruz.”
Buradan ikinci faktöre geçiyor Sancar:
“Bunun yanında çok haklı bir mücadele yürüttüğümüz inancı da çok sağlam biçimde var hem tabanda, hem de tavanda. Burada bir tökezlersek barış için, demokrasi için, özgürlük, adalet ve eşitlik için mücadele edecek başka bir güç görünürde yok.”
Sancar’ın buraya kadar saydıkları gözle görülür avantaj faktörleri. Ancak Sancar bu noktada pek gözle görünmeyen, pek akla gelmeyen ilginç bir yanına değiniyor HDP’nin başarılı olmasının nedenlerini sayarken.
“HDP’nin meclis grubu çok farklı insanlardan, farklı siyasi geleneklerden, tercihlerden gelen insanlardan oluşuyor. Bu kadar ağır baskı durumu başlayınca farklı bir beklenti vardı, aynı beklenti iktidarda da vardı; içeride bir çözülme yaratmak.... Nasıl oldu da meclis grubu bunca baskıya karşın bu kadar olgun ve kararlı durdu? Bence birinci ve en önemli sebebi çoğulculuğumuzdur. Şimdi etik değimiz, ahlak dediğimiz, vicdan dediğimiz şeyler soyut ve bireysel bir şey değildir, ilişkiseldir. İnsan ilişkilerinden doğar. Eğer birinin yüzüne baktığımda hafif kınayan, eleştiren bir ışık, bir bakış görüyorsam, bir ifade görüyorsam kendimde bir sorgulama yapma ihtiyacım doğar. Şimdi bizim gurubun da elbette ortak noktaları çok güçlü ama farklı açılardan birbirimize fren ve teşvik verebilen bir çoğulculuğumuz da var. Bu Türkiye’ye model olabilecek çok değerli bir örnektir. Gevşeme ihtimali çok insani bir ihtimaldir. Yalpalama insani bir durumdur. Fakat birbirimizin gözüne baktığımızda mesela sen daha dini referanslarla beni frenleyebilirsin. Ben başka referanslarla ‘sakın onu yapma, yaparsan şu olur’ bakışını atabilirim. Bu toplamda çoğulcu bir toplumda vicdanın ve etiğin temeli oluyor. Neden diktatörler homojen toplum yaratmaya çalışırlar. Birbirinin gözüne bakınca fren görmesin insanlar diye. Siz tek tip toplum yaratırsanız o toplumu her tür cinayete, her tür vahşete yönlendirebilirsiniz. Çünkü birbirinin gözüne baktığı zaman itiraz eden yok, kınayan yok, ‘farklı birşey yapmak gerekir’ ışığını veren yok. O nedenle toplumu da basını da tek tipleştiriyorlar. Bu diktatörlüklerin temel yöntemidir. HDP ise bunun alternatifini sadece programıyla sunmadı, somutta da bunu yaşattı.”
Son olarak da Sancar; kitlenin, tabanın bu haklı davaya olan bağlılığını ve kendi seçilmişlerine, kendi kurumlarına olağanüstü sadakatini sayıyor “HDP’nin sırrı”nı anlatırken.
“Doğrudur, Türkiye partisiyiz ama Kürtlerin omuzladığı, omurgasını oluşturduğu ve bütün dallarının bütün halklardan oluşmasını istediğimiz büyük bir çınarız biz” diyor Sancar, “Burada da gerçekten bir sebat, bir inat, bir kararlılık var. Demokratik siyasetin yaşaması bu insanlar için en olumlu belki de tek alternatif gelecek umududur.”
İşte Erdoğan ve yandaşlarının anlamakta zorlandıkları, bir türlü çözemedikleri ve bunun için de çok kızdıkları “HDP’nin sırrı” da bu.
Yazarlar
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021