Celal BAŞLANGIÇ
İnsan bazen gözüyle gördüğüne, kulağıyla duyduğuna inanamıyor.
AKP’nin Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker Diyarbakır’da konuşmuş:
“Kürtlerin dilini CHP yasakladı. Vaktiyle Kürtlerin kimliğini yok eden, dilini kesen, konuşturmayan, Kürtçe konuşana para cezası veren CHP bugün HDP ile kol koladır.”
Duyunca, okuyunca; insanda biraz edep olur, biraz onur olur, haya olur, demekten kendini alamıyor insan.
MHP ile kol kola giren AKP değil miydi “Kürdistan” diyen milletvekiline ceza verilmesini öngören maddeyi TBMM İç Tüzüğü’ne koyan; “Kürdistan” dediği için HDP milletvekili Osman Baydemir’e iki birleşime katılmama ve 12 bin TL para cezası veren…
Haydi diyelim ki, Kürtçe konuşana para cezası Tek Parti Dönemi’nde veriliyordu, yani 1930’lar, 1940’lar… AKP’nin “Kürdistan” diyen vekile para cezası verilmesini öngören tüzük değişikliğinin tarihi ise 2017…
Aslında Eker gibi AKP’li pek çok siyasetçi Erdoğan’ın “Türkiye’yi bölme projesi”nin kurbanı oldu. Erdoğan’ın bu projesi çöktü ve Eker gibi AKP’li Kürt siyasetçiler de genel başkanları gibi bu çöküntünün altında kaldı.
Aslında Erdoğan’ın tutmayan projesinin altında sadece siyasetçiler değil, yandaş yazarlar da kaldı.
Bakın, bu haftanın başında, 11 Haziran Pazartesi günü Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi “Seçimle ilgili çarpıcı bir simülasyon” başlıklı bir yazı yazmıştı.
“HDP’nin yüzde 11’den 14 dahil olmak üzere ulaştığı her oran iktidarın yüzde 45’te çoğunluğu sağlamasını engelliyor. ‘Cumhur İttifakı’ yüzde 47’yi aldığı takdirde ise HDP yüzde 14 alsa dahi Meclis’te kıl yapı çoğunluğu sağlıyor. Ama HDP yüzde 14 aldığında çoğunluğu kaybediyor” dedikten sonra şöyle bitiriyordu yazısını Selvi:
“Hesaplar böyle ama son haftaya girildiğinde size bu denkleme Kandil’den önce ve Kandil’den sonra seçeneğini de ekleyin derim.”
Aslında bu Kandil operasyonunun askeri değil, seçime dönük siyasi bir operasyon olduğunun itirafı.
Yani AKP seçim sonuçlarını lehine çevirmek için bir askeri operasyona girişiyor demektir seçim sonuçlarına “Kandil’den önce”, “Kandil’den sonra” diye simülasyon yapmak.
Aradan iki gün geçtikten sonra, 13 Haziran Çarşamba günü ise sanki kendinin gözlemini değil de “Saray’ın bir derdini” dile getiriyordu Selvi yine Hürriyet’teki köşesinde:
“Nedendir bilinmez ama Kandil operasyonu henüz beklenen heyecanı oluşturmadı. Afrin harekatında Mehmetçik’e çay yapan sakallı amcaları, börek açan teyzeleri, dolma saran anneleri, askerlik şubesine müracaat eden gençlerin oluşturduğu kuyrukları görüyorduk. Afrin’de bir milli şuur oluşmuştu. Seçim iklimi nedeniyle mi, yoksa iktidarın bunu seçimlerde kullanacağı propagandası mı etkili oldu tam bilemedim ama aynı heyecan dalgası yok.”
Aslında artık heyecan yaratmayan sadece Kandil operasyonu değil, Erdoğan’ın çöken oyun planı.
Erdoğan’ın bu “Türkiye’yi bölme projesi” ilk ipucunu 7 Haziran 2015 seçimlerinde vermişti ama henüz belirgin bir karaktere ulaşmadığı için pek dikkat çekmedi.
Ancak 1 Kasım 2015 seçimlerinde ve 16 Nisan 2017 referandumda Erdoğan bu projeyi uyguladı.
Ama özellikle 24 Haziran’da yapılacak acil erken seçim öncesinde Erdoğan bu projesini görünür kıldı.
Hatta bunun için “İttifak Yasası”nı bile çıkardı.
Erdoğan’ın çöken projesi şuydu.
Birincisi, Türkiye toplumunu “Türkler ve Kürtler” diye böleceksin. Toplumun yüzde 65-70’i bir tarafa, 30’u,35’i öbür tarafa…
İkincisi, toplumu “Sünniler ve Aleviler” diye böleceksin. Yine toplumun yüzde 65-70’i bir tarafa, 30’u, 35’i öbür tarafa…
Üçüncüsü, toplumu “muhafazakârlar-milliyetçiler ve solcular-laikçiler” diye böleceksin. Yine yüzde 65-70 bir tarafa, 30-35 öbür tarafa…
Erdoğan da bu üç eksende büyük parçaya oynamaya karar vermişti.
“Türk-Kürt” ekseninde Türklere… “Sünniler-Aleviler” ekseninde Sünnilere… “Muhafazakar-milliyetçi ve solcu-laikçi” ekseninde muhafazakar-milliyetçilere…
Bu üç eksende de hep yüzde 65-70 olan büyük parçaya oynadı Erdoğan.
Ama bu üç eksende “Türkiye’yi bölme projesi”, önce kendi kurduğu oyunla bozuldu Erdoğan’ın.
Sonra Kılıçdaroğlu, Akşener ve Karamollaoğlu üçlüsü “Millet İttifakı”nı kurunca bozuldu bu oyun.
Muharrem İnce’nin sahneye çıkmasıyla ikinci darbeyi yedi.
Bir türlü baraj altına düşüremediği HDP’nin bütün baskılara karşın ayakta kalması da Erdoğan’ın yediği son darbe oldu.
Çünkü MHP ile birlikte “Cumhur İttifakı”nı kuran Erdoğan; CHP’nin, İYİ Parti’nin ve Saadet Partisi’nin bir araya gelerek bir blok oluşturacağını aklına dahi getirmedi.
Böylece kendi çıkardığı yasa ile kendi alternatifini yaratmış oldu.
Erdoğan muhalefetin yapacağı en geniş ittifakın CHP ile HDP arasında olabileceğini tahmin ediyordu.
O zaman da “şeytanlaştırdığı” HDP üzerinden CHP’ye vurmak kolay olacaktı.
Erdoğan 24 Haziran seçimini ikili bir aks üzerine sıkıştırmak istiyordu; bir tarafta milliyetçi-muhafazakar Erdoğan, karşısında solcu-laikçi İnce…
Ancak Erdoğan’ın bu oyun planını bozan, milliyetçilere ve geçmişteki merkez sağ seçmene seslenen Akşener ile Milli Görüşçü Karamollaoğlu’nun da kendisinin karşısında duruşu oldu.
İşte bu yüzdendir ki Erdoğan, İnce’nin denetimli bir şekilde kendi kontrolünde olan televizyon kanallarına çıkmasına izin verdi. Ancak, genelde İnce’ye uygulanan medya ambargosunun daha büyüğü Akşener’e ve Karamollaoğlu’na uygulandı.
Çünkü seçmen sadece İnce’den haberdar olmalıydı. Milliyetçi ve muhafazakar yapıların da Erdoğan’ın karşısında olduğundan haberdar olmamalıydı.
Ancak bu kez Türkiye toplumu Erdoğan’ın bu “bölme” planını tabiri caizse “yemedi”.
İşte Erdoğan’ın kaybettiği temel nokta “Türkiye’yi bölme projesi”nin çökmesi ve AKP’yle yandaşlarının bu çöküntünün altında kalmasıdır.
Dedik ya, Saray’daki hesap çarşıya uymadı!
Kendi kendine “Bay Erdoğan” diyen AKP liderine, Muharrem İnce’nin deyimiyle bu kez seçmen “Bay bay Erdoğan” diyecek.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021