Cihan AKTAŞ
Türkiye, bir güven kuşkusunu yansıtan tartışmalara rağmen iple çekilen bir barışın sevincini yaşıyor. Daha erken de gerçekleşebilirdi barış, doğru. Yine de kazanılmış her gün, barış adına önemli bir katkıdır. Bir o taraftan bir bu taraftan mantığıyla dökülen kanlar nefreti, daha bir şiddetle hesaplaşma ve arada açılan uçurumu derinleştirme arzusunu arttırıyordu ancak.
Savaşa ve barışa askerlerin karar verebileceği kabulünün sorgulanmaması yüzünden siyasetçiler de zorunlu barış yoluna yerleştirilen zor engelleri aşmayı göze alamıyorlardı. Uzun bir hazırlığın ardından gelinen barış noktası, AK Parti hükümetinin ve Başbakan Erdoğan’ın halkın kendisinden beklediği en önemli tarihî misyonu gerçekleştirdiği anlamına geliyor.
Daha erken de atılabilirdi bu adım, ama iyi ki daha fazla geç kalınmadı.
Irkçılık eken şovenizm biçiyor. Oysa, Balibar‘ın altını çizdiği gibi, “İnsanların psikolojik ya da biyolojik ‘hafızası’ olan şey ‘ırk’ değildir, fakat modern toplumların tarihsel hafızasının en kalıcı biçimlerinden birini teşkil eden şey ırkçılıktır”.
Ulusçu paradigmanın Türkçülüğü, varlığını ancak sürekli vurgulanan bir ayrımla, canlara mal olan bir ayrımcılıkla gerçekleştirebilirdi. Takva üstünlüğünden, insanların bir tarağın dişleri kadar eşit olduğundan, kardeşlikten ve insaftan söz eden “İslam” da, bu yüzden temel niteliklerini yamultan medyatik işlem (ve operasyonlarla) sakil, çirkin, gülünç ve işlevsiz kılınmak suretiyle (kamusal) gözden ve nihayet gönüllerden ırak olmalıydı. “Bembeyaz, modern ve Batılı” bir cemaat kurgusu başka türlü gerçekleşemeyeceği için, içeride bir kıyaslamaya imkân sunacak şekilde paryalar üretilmeliydi. Zoraki kurgu için sıkıştırılan paryaların çok geçmeden hain ve bölücü olarak işaretlenmesi kaderin bir oyunu olarak görülebilir mi?
Gelgelelim kurgunun ısrarı bir yere kadar sürebilirdi. Ahmet Altan başta olmak üzere barış yanlısı gazeteciler bu hususu sürekli vurguladılar: Bir başına insan tekinin varlık olarak anlamı, ulusdevlet kurgusunun tanımladığı vatandaş ufkunun çok üzerindedir.
İşte; ulusçu kibrin ve modernist tahakkümün üretip geliştirdiği kardeş kavgası, bir Nevruz Bayramıeşiğinde, barış cümleleriyle noktalandı.
Cümleler eksik veya fazla olabilir. Bir sürü yanlış sayılabilir. Eleştirilerde yer yer haklılık payı da bulunabilir. Ama bunların hiçbiri mutlaka gerçekleşmesi gereken barışla ilgili bu önemli adımın değerini gözardı etme sebebi olamaz. Çünkü geçen her gün, her saat yeni ölümlere gebe olurken, savaşla kışkırtılan ayrımcılığa güç kazandırıyordu.
Büyük barış adımını hayra yormaktan geri duran kimi gazetecilerin bir açıklama sıkıntısı yaşadığına, kekeme bir dille barış adımlarını küçümsemeye çalıştığına tanık oluyoruz.
Devlet ve elit vesayetine bağımlı kibir, büyük Nevruz sofrasında yaşanan kucaklaşmayı ne istiyor, ne de diliyor. Hem şovenist hem de barış ehli olamazsınız.
Akşam oturmasında “ergenekoncu” bir akraba, barışın asla mümkün olamayacağını savundu yine. “Bu bir mizansen, saf olma, bu bir kandırmaca, bir yerlerden emir aldılar...” O zaten bir Kürt meselesi olduğuna da inanmıyor. “Neleri eksik, İstanbul’da en güzel yerler onların, Boğaz’da yalılarda oturuyorlar, Meclis’teler, cumhurbaşkanı bile oldular...”
Ben de ona yıllar önce Yenikapı’da bineceğim otobüsün hareket saatini beklerken tanık olduğum ve bir romanımda leitmotif olarak kullandığım bir sahneyi anlattım: Karayağız delikanlıyı iki jandarma döverek, yerlerde sürükleyerek götürüyor. “Türkçe konuş ulan, burası Türkiye, Türkçe konuşacaksın!” şeklinde ve giderek hakaret dozu yükselen cümleler ulaşıyor kulağıma. İnsaf ve merhamet, şovenizmin özellikleri olmaktan uzak.
Problemli olan zaten bir bağış sunma, bağışlama konumunu olağanlaştıran dil. Problemli olan,Mehmet Efe‘nin Mızraklı İlmihal‘de anlattığı o farklı dille, lehçeyle, gırtlak yapısıyla mücadeleyi eğitimöğretim yolu sayan müfredat ve öğretmen mantığı...
Kürtçeyi bu ülkede dil olmayan bir dil olarak işaretleyen kimse, hangi unsur veya kurumsa, Kürt sorununu üreten de aynı odaktır.
Niye bu denli gecikildi barışa ve yine de gecikilsin isteniyor, açık değil mi? Kimi siyasetçiler ve gazeteciler barış gerçekleşsin diye ellerinden geleni yaparken, kimileri de barışsız her günün yeni ölümler anlamına gelmesi hiç önemli değilmiş gibi, bunun aksi için çabalamaya devam ediyor. Oysa bu ilk adımı atmanın Türkiye ve bölgesi için zarureti, Türk ve Kürt kardeşliğinin yeniden ve daha bilinçli bir şekilde tesisi açısından önemi o denli açık ki...
İnsaf olmaksızın barış ötelenen bir düş olurdu ancak... Bunu, “Barış kahramanlığı” şiirinin sevgili şairi William Blake de söylüyor, “Kutsal Görüntü”de:
“İnsaf insanın yüreğindedir,
Merhamet ise kişinin yüzüdür,
Aşk insanın kutsal suretidir,
Barış ise giydiği giysidir.”
[email protected]
twitter.com/chn_aktas
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları


































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2021
9.08.2019
16.01.2019
4.02.2018
28.08.2018
15.08.2018
28.07.2018
19.07.2018
21.10.2017
21.09.2016