DOĞAN ÖZGÜDEN
Türk siyaseti ve onun borazanı Türk medyası günlerdir Suudi gazeteci Kaşıkçı'nın ortadan kaybolması üzerine binbir spekülasyonla sarsılıyor. Sadece onlar mı? ABD'siyle ve de AB'siyle tüm süper güçler de bu olay üzerine birden bire Suudi ülkesi despotlarının kriminel rejimi konusunda duyarlı hale gelip Hercule Poirot ve Komiser Columbo kesildiler.
Sanki onyıllardır bu çağdışı rejimi destekleyen, en can alıcı silahları satan, kadınların kara tesettür altında köle muamelesi görmesine göz yummak bir yana, oraya gönderdikleri devlet temsilcisi kadınların da örtülere bürünmek zorunda bırakılmasından hiç de rahatsız olmayanlar sanki onlar değil…
Hele Türkiye… 50'li yıllarda Orta Doğu'da anti-emperyalist uyanışın güçlenmesi, Sovyetler Birliği'nin bölgedeki etkinliğinin artması karşısında Eisenhower Doktrini'ne uygun olarak ABD'nin islamı politize etmek ve müslüman ağırlıklı tüm ülkelerde gerici iktidarlar oluşturmak için başlattığı kampanyaya ilk katılan ülkeler CENTO üyesi Türkiye, İran ve Pakistan değil miydi?
Daha sonraki yıllarda bu seferberliğin komutasını petrol ve Hac zengini Suudi Arabistan üstlenecek, Türkiye dahil tüm İslam çoğunluklu ülkelerde ABD uşağı rejimler oluşturmak için Müslüman Kardeşler örgütünü kullanacaktı.
Türkiye'deki islamcı örgütlenmenin Menderes zamanında başlayıp Demirel iktidarında nasıl güç kazandığını, sol, anti-emperyalist ve devrimci örgüt ve kişilere karşı nasıl alçakça bir imha ve sindirme kampanyası başlatıldığını daha önceki yazılarımda defalarca dile getirmiştim.
1967 Ekim'inde bizim Ant Dergisi de bu kampanyada doğrudan hedef alınmış, tarihi Tan Matbaası'nın mülkiyetine elkoyan ümmetçi işadamları dergimizin bu matbaada dizilip basılmasını yasaklamışlardı.
Bu yasaklamadan sonra ümmetçi İttihad gazetesi "Daha dur bakalım, büyüğü geride. Artık isteseniz de, patlasanız da, çatlasanız da, Bâbıâli'ye el attık. Rotatifler, Kur'an ve iman hakikatlerinin neşrinde çalışacak. Müslüman gazetelerin sayısı daha da artacak; matbaaların, dağıtım şirketlerinin en yenisi, en moderni müslümanlara hizmet edecek. Tekniğin meşru dairedeki herşeyi islamiyete, onun hadimlerine hizmet edecek" diye zafer naraları atıyordu.
Bugün gazetesinde de Mehmet Şevket Eygi "Türkiye'de komünizmin himaye edildiğine, islamiyetin ise baltalandığına dair apaçık deliller vardır. Artık müslümanlara düşen vazife, uyanık ve hazırlıklı olmaktır. Önümüzde taze ve ümit verici bir örnek vardır. Endonezya'daki komünist kıyımı. Yüzbinlerce komünist öldürüldü. Karada vahşi hayvanlar, denizde balıklar insan etine doydu. Korkunç bir komünist kıyımı oldu. Fakat Endonezya kurtuldu" diye yazarak katliam çağrıları yapıyordu.
Tüm bunlar dönemin başbakanı Süleyman Demirel'in hiç de umurunda değildi, belki de gurur duyuyordu… 26 Ocak 1968'de yaptığı bir basın toplantısında irtica tehlikesiyle ilgili eleştirilere "İrticanın memlekette geniş bir teşvik gördüğü ve irticaa müstenit bir seçim ve iktidar düzeni yaratılmak istendiği iddiası her türlü delilden mahrumdur" diyebiliyordu.
Her sabah uyanır uyanmaz Kur'an okuduğu, müslüman bir ailenin çocuğu olduğu reklam edilen, Hacıbayram Camii'nde başında takke ile namaz kılarken foto muhabirlerine poz veren Demirel'den bundan başka bir konuşma beklemek de zaten yanlış olurdu.
Göreve inşallah ve maşallah ile başlamış olan Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay da irticanın gemi azıya aldığı günlerde Suudi Arabistan'ı ziyaret edip umre yaparak yarım hacı olmuştu.
Cumhurbaşkanı ve başbakanın hoşgörüsünden, belki de teşvikinden yararlanan islamcı kuruluşların 3 Mart 1968'de Taksim Meydanı'nda organize ettiği Şahlanış Mitingi'ndeki kan kokan sloganlar, ABD himayesinde örgütlenen İslamcıların artık Türkiye'de Endonezya örneği bir kan banyosuna hazırlandığını somut olarak gösteriyordu…
Bunun üzerine Ant Dergisi'nin 19 Mart 1968 tarihli 64. sayısında Türkiye'de irticanın nasıl örgütlendiğini, kimler tarafından nasıl yönetildiğini tüm çıplaklığıyla ortaya koyan bir analiz ve de bu örgütlenmenin ayrıntılı bir şemasını yayınladık.
Bugünü 50 yıl önceden öngören o yazının önemli bölümlerini aynen paylaşıyorum.
TÜRKİYE'DE İRTİCA HAREKETİNİ KİMLER, NASIL İDARE EDİYOR?
Türkiye'de irtica Ortadoğu'daki Müslüman Kardeşler Teşkilatı ile bağlantılı olarak faaliyet göstermektedir. Müslüman Kardeşler'in görünürdeki amacı, bütün dünyadaki müslüman halkları şeriat üzerine kurulmuş tek bir devlet halinde toplamaktır. Uluslararası bir nitelik taşıyan Müslüman Kardeşler hareketinin ardında ise Anglo-Amerikan emperyalizmi bulunmaktadır. Özellikle Ortadoğu'daki Arap devletlerinde milliyetçi ve sosyalist akımların kuvvetlenmesi, iktidarları ele geçirmesi üzerine petrol çıkarlarını tehlikede gören Anglo-Amerikan emperyalizmi, islamı politize etmek gereğini duymuş ve Müslüman Kardeşler hareketini CIA vasıtasıyla desteklemeğe başlamıştır.
Ortadoğu'daki Müslüman Kardeşler hareketini Suudi Arabistan Kralı Faysal himaye etmektedir. Suudi Arabistan ve Ürdün krallıklarıyla petrol şeyhliklerinde esasen iktidarı elinde bulunduran gerici kuvvet, bir yandan Suriye, Irak ve Birleşik Arap Cumhuriyeti gibi anti-emperyalist ülkelerde hükümet darbeleri yaptırarak iktidarları ele geçirmek için çalışırken, bir yandan da Pakistan, İran ve Türkiye gibi ülkelerde şeriata dayanan rejimler kurulmasını sağlamak için yoğun bir faaliyet göstermektedir.
Müslüman Kardeşler, Ortadoğu'da gerici hareketi tek elden yürütmek üzere merkezi Mekke'de olan bir İslam Dünyası Birliği kurmuştur. Arapça adı Rabıtat-ül Alem-il İslami olan bu örgütte bütün Ortadoğu ülkelerinin ve diğer Asya-Afrika müslüman ülkelerinin temsilcileri bulunmaktadır.
Bu birliğin kurucuları arasında Türkiye adına da eski DP ve AP milletvekillerinden Ahmet Gürkan ile Sebilülreşat Dergisi sahibi Salih Özcan yer almaktadır. Ahmet Gürkan, daha önceki dönemde Türk Parlamento Heyeti'nin başkanı olarak Suudi Arabistan'a gitmiştir.
İslam Dünyası Birliği Türkiye'deki irticai faaliyeti İlim Yayma Cemiyeti aracılığıyla yürütmektedir. Türkiye'deki hareketin beyni durumunda olan İlim Yayma Cemiyeti'nin 17 şubesi ve 35 milyon liralık yıllık bütçesi vardır. Müslüman Kardeşler, İlim Yayma Cemiyeti'nin himayesinde şeriatçı düzenin kadrosunu hazırlarken, bir yandan da devlet sektöründe çeşitli kilit noktaları ele geçirmekte, bu arada sağcı dernekleri de kontroluna alarak gerici hareketin vurucu kuvvetini meydana getirmektedir.
İrtica propagandası ise özellikle üç gazete tarafından yürütülmektedir. Bunlar Babıalide Sabah, Bugün ve İttihad gazeteleridir.
Babıalide Sabah Gazetesi aynı zamanda Türkiye–Suudi Arabistan Dostluk Cemiyeti'nin de karargahıdır, kurucusu Muammer Topbaş sık sık Suudi Arabistan'a giderek Müslüman Kardeşler ile teması sürdürmektedir.
Bugün Gazetesi'nin sahibi Mehmet Şevket Eygi de, halen "hac" farizasını ifa etme gerekçesiyle Suudi Arabistan'da bukunmaktadır.
Son zamanlarda haftalık olarak yayınlanmaya başlayan İttihad Gazetesi sahibi de Suudi Arabistan'ı sık sık ziyaret etmektedir ve son defa Cumhurbaşkanı Sunay'ın bu ülkeyi ziyareti sırasında kendisini karşılamıştır.
Müslüman Kardeşler, Türkiye'de duruma tam anlamıyla hakim olabilmek için ekonomi alanında da etkinlik sağlanması gerektiğini dikkate alarak büyük savaşı bu alanda vermektedir. Özel teşebbüs alanındaki mücadele "yahudi ve mason aleyhtarlığı" şeklinde yürütülmektedir. Bu mücadelenin beyni ise Odalar Birliği Genel Sekreteri olan Prof. Necmettin Erbakan'dır. Kendisi aynızamanda İlim Yayma Cemiyeti Müşavere Heyeti'ndedir.
Türkiye Odalar Birliği ile İlim Yayma Cemiyeti arasındaki koordinasyon bu birliğin İstanbul İrtibat Bürosu tarafından sağlanmaktadır.
Türkiye Odalar Birliği içerisindeki bu ümmetçi çalışmalarda Necmettin Erbakan ile muavini Rıfat Boynukalın'ın karşısında birlik başkanı Sırrı Enver Batur yer almaktadır. Ancak, Zıraat Odaları Birliği Genel Başkanı Fahri Tanman ile sıkı işbirliği kuran Erbakan'ın Odalar Birliği personeliyle topluca cuma namazları kılması ve kilit noktalara ümmetçilerin getirilmesi Batur'u güçsüz kılmış bulunmaktadır.
Müslüman Kardeşler, özel sektör alanında son olarak da Akbank'ın büyük ortaklarından Sakıp Sabancı'ya çengel atmışlardır. İlim Yayma Cemiyeti ile Türkiye Odalar Birliği arasında koordinasyon kurarak özel sektörde hakimiyeti ele geçirmiş buliunan Necmettin Erbakan, Müslüman Katrdeşler tarafından, Ant'ın önceki sayılarında da açıklandığı gibi, Demirel'in yerine başbakan olacak adam olarak görülmektedir.
Müslüman Kardeşler AP içerisinde de önemli bir kuvvet teşkil etmektedir. Milliyetçiler Derneği ve Türk Ocağı'ndan yetişenlerin oluşturduğu Yeni Dünya hareketinin yıldızları TBMM başkanı Ferruh Bozbeyli ve Sanayi Bakanı Mehmet Turgut'tur. Suudi Arabistan'a tantanalı bir ziyaret yapan Bozbeyli, Demirel'in muhalefetine rağmen Meclis başkanlığına seçilmiştir.
Grubun en güçlü siması Sanayi Bakanı Mehmet Turgut devlet sektörünün kilit noktalarına Müslüman Kardeşler'in adamlarını getirmektedir. Mesela Devlet Planlama Teşkilatı'nın başına Turgut Özal, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın başına kardeşi Korkut Özal, DDY genel müdürlüğüne Vedat Önsal, YSE (Yol, Su, Elektrik) genel müdürlüğüne Mehmet Gölhan getirilmiştir.
Müslüman Kardeşler'in planına göre, Türkiye'nin yönetimi ele geçirildiği takdirde cumhurbaşkanlığına Ferruh Bozbeyli, başbakanlığa ise büyük ihtimalle Necmeddin Erbakan getirilecektir.
Müslüman Kardeşler seçim yoluyla iktifarı ele geçiremezse ne olacaktır? Bunun cevabını Türkiye'de sağın vurucu kuvvetlerini meydana getiren bir takım yan derneklere çengel atılmasında aramak gerekir. Zira Komünizmle Mücadele Dernekleri geçen yıl ırkçıların elinden ümmetçilerin eline geçmiştir. Milli Türk Talebe Birliği de birkaç yıldan beri ümmetçilerin kontrolu altındadır.
Bugün Gazetesi ile aynı çatı altında bulunan Yeşilay Cemiyeti ile 200 şubeli Hademe-I Hayrat Cemiyeti de Müslüman Kardeşler'in vurucu kuvvetleri arasındadır. Mücadelelerinde hangi metodları kullandıklarını son baskın olaylarında açıkça ortaya koyan bu vurucu kuvvetlerin Müslüman Kardeşler safında yer alması, seçim yoluyla iktidar ele geçirilemediği takdirde hangi yola başvurulacağı sorusuna yeterli cevabı teşkil etmektedir.
KANLI PAZAR VE 21. YÜZYIL'IN İSLAMCI TERÖRİST TAYYİP İKTİDARI
Evet, bu analizin yayınlanmasından tam 11 ay sonra, 16 Şubat 1969 Kanlı Pazar'ı yaşanacak, Müslüman Kardeşler'in has adamı Necmeddin Erbakan 8 yıl sonra 21 Temmuz 1977'de Ecevit hükümetinde başbakan yardımcısı, 27 yıl sonra da 28 Haziran 1996'da Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı olacaktır.
Turgut Özal ise 1980 cuntacılarının başbakan yardımcılığını üstlendikten sonra 1983'te başbakanlık, 1989'da da cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacaktır.
Dahası, Kanlı Pazar günü henüz 15 yaşında olan Recep Tayyip Erdoğan adında Kasımpaşalı bir genç, Müslüman Kardeşler'in rahle-i tedrisinden geçtikten sonra, 1994'te İstanbul belediye başkanı, 2003'te Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı, 2014'te de cumhurbaşkanı olacaktır.
Ve de son anayasa referandumu ve cumhurbaşkanlığı seçimleriyle de başkanlık sistemi adı altında islamcı tek adam diktatörlüğü kuracaktır.
Bugün herkes Suudi polisiyesiyle meşgul, ya ABD destekli Suudi'nin Türkiye halklarına ettikleri? Ya Kanlı Pazar'lar, Kahramanmaraş. Çorum, Sivas katliamları?
Ya bugünkü islami devlet terörünün kurbanı milyonlar, zındanlarda çürütülenler, işkenceden geçirilenler, faili meçhullerde yok edilenler, sürgüne zorlananlar?
Tayyip'in islamcı polisinden bir şey beklenemez de, ABD'nin ve AB'nin zehir hafiyeleri Suudi'nin ya da Suudi'cilerin Türkiye'deki asıl cürümlerine de bir nebze kafa yorsalar!
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.10.2024
15.10.2024
7.10.2024
25.09.2024
9.09.2024
19.08.2024
8.04.2024
13.03.2024
27.02.2024
11.12.2023