Dr.Sivilay GENÇ
Soru: Sevgili Sivilay Abla; bizden niye hiç marka çıkmıyor? Dünyayı geziyorum, Yetmişiki milletin markası var bizim yok. Hadi otomobili, bilgisayarı geçtim. Vallahi ülkemiz dünyanın yemek üssü hâline gelebilir. Yemeklerimiz o kadar güzel. Hiç değilse dünya çapında şubeleşmiş bir köftecimiz olaydı. Var mıdır bunun ruh ve sivil hastalıkları cihetiyle bir cevabı? (Mert Hekimoğlu)
Cevap: Sevgili Mert; meşhur köftecilerimizin, lokantalarımızın gururla kapılarına astıkları bir tabela vardır:
“Başka şubemiz yoktur.”
Başka şubemiz yoktur, yani “Ben vızır vızır işleyen bu müesseseyi bir iken iki, ikiyken dört, dörtken sekiz yapamadım. Beceriksizin tekiyim. Aslında tam bir ‘loser’ım. Zekâ kapasitem en fazla beş garsonu idare etmeye yetiyor. Kasayı bakkal defteriyle tutabiliyorum. Bana mı kaldı şubelere yetişmek. Çocuklarım da bu köftecide sürünüp gidecek.”
Başarısızlığın övünç nedeni olduğu bir ülkeyiz. Hâl böyle olunca da McDonald’s Çin’den Arjantin’e herkesin tadını bildiği, üzerine güneşin batmadığı yassı bir köfteyken, Adapazarı’nın Meşhuuuur Islama Köftesi başka şubesi olmayan bir dükkânın esiri olarak kalıyor.
Tabii bu başarısızlık senfonisi tek enstrümanla çalınmıyor. Biz köfteseverler de vurmalı sazlarla ritim yapıyoruz.
Markalaşma ve şubeleşme yolunda büyük adımlar atan bir köftecinin Sultanbeyli’de bir Alış-Veriş Merkezi’nde bulunan şubesinde yemek yiyen iki ihtiyar yaşıtıma kulak misafiri oldum geçen. Adamlardan biri Manisa’da askerlik yapmış. Aman efendim, o zamanlar Akhisar’daki dükkânlarında bir köfte yapılırmış bir köfte yapılırmış, tadına doyamazmışsın. Şimdi nerdeee. Şube açınca bozmuşlar. Yazık yazık yazık.
Gel de böyle bir ülkede marka ol, şube aç, dünyaya yayıl. Sen istesen, müşteri izin vermiyor. Paçandan aşağı çekiyor, heyecanını kırıyor.
Yahu Akhisar’a gidecek hâlin yok. Gitmeye kalksan yolda kalırsın. Hadi sağlığın elverdi diyelim. Akhisar’a köfte yemeye mi gidilir. Adam uğraşmış etmiş, Sultanbeyli’nin AVM’sine kadar köfteyi ayağına getirmiş. Müsaade et de tadı az eksik olsun.
+18 gösteri sanatı olarak güreş
Soru: Sevgili Sivilay Abla; olimpiyatlarda zaten aradığını bulamayan Türkiye uluslararası bir komploya kurban gitmek üzere. Tek madalya alabildiğimiz spor dalı güreş olimpiyatlardan çıkartılıyor. Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur derken hata mı ediyoruz şimdi. Bu da mı komplo değil? (Hakkı Pehlivan)
Cevap: Sevgili Hakkı ve merak eden herkes; hemen ata sporumuz duygusallığına bağlamayalım. Merak edenler şu deneyi yapsın. İki bilgisayar alın. İkisinde de google ekranını açın. Birine “wrestling” (güreş) diğerine ise iki erkek arasında geçen +18 konulara dair anahtar kelimeler yazın. İki ekranda çıkan fotoğraflarda gördüğünüz beş farkı sayın desem; güreş mayosu, olayın geçtiği zemin ve hakemden başka dördüncüyü söyleyemezsiniz.
Güreş olimpiyatlardan çıkarıldı çünkü bu kadar yakın vücut temasının olduğu şey altı milyar önünde yapılmaz. Çoluğu var çocuğu var. Ayıptır. Güreş müsabakaları geceyarısından sonra olsun desek, dünya yuvarlak, bir yerde geceyken diğer tarafta gündüz oluyor.
Ha bak, özel gösteri olur. Biletini alırsın, girersin. Gönlünce izlersin bir şey demiyorum. Ama olimpiyatta hakikaten olmuyor.
Darısı kadın halter dalının başına.
Not: Dikkat edin yağlı güreş bahsini hiç açmıyorum. Açılacak gibi değil o.
***
Toplumsal Onarım ve Siyasal Rehabilitasyon
Anabilim Dalı Başkanı, Ruh ve Sivil
Hastalıkları Mütehassısı
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2013
18.04.2013
11.04.2013
28.03.2013
21.03.2013
14.03.2013
7.03.2013
28.02.2013
21.02.2013
14.02.2013