Elif ÇAKIR
İsmail Kahraman Meclis Başkanı olduğundan bu yana...
“Laiklik yeni Anayasa’da olmamalıdır” dedi, yazmadım.
Ne dediğini bilmiyor dedim.
Bir kadın siyasetçi olan Meral Akşener ile ilgili olarak çıktı “Meral Kılıçdaroğlu” gibi yakışıksız laflar etti, yazmadım.
Çünkü utandım.
Üsküdar’da gittiği bir Kitap Fuarı açılışında, Meclis Başkanı’nın tarafsızlığına, ciddiyetine, olgunluğuna yakışmayacak şekilde, çocukça sevindirik bir hal içerisinde çıktı, “Çamlıca’daki Caminin adı Recep Tayyip Erdoğan Camii olsun. Kendisinin kabul edeceğini zannetmiyorum ama zorlayalım kendisini. Oyunuza sığınıyorum, kabul edenler ve kabul etmeyenler? Saf demokrasi budur, oylama böyle yapılır” dedi.
Bildiğimiz İsmail Kahraman dedim, bir şey yazmadım.
Meclis Başkanlığı döneminden aklımda kalanlar bunlar.
Velhasıl demek istediğim tam olarak şudur:
Sayın Kahraman’ın makamına, konumuna, yaşına uygun düşmeyen “tuhaf açıklamaları”, tavırları beni hiç şaşırtmadı, şaşırtmıyor.
Ancak herkeste bir şaşırma, herkeste bir hayrete düşme...
Yine böyle oldu.
Baktım yine herkeste bir “Duydun mu İsmail Kahraman ne yapmış?” şaşkınlığı, herkeste bir “Duydun mu İsmail Kahraman ne cevap vermiş” hayreti...
Niye hayret ediyorsunuz, ben anlamıyorum.
***
Son olay malumunuz...
TBMM “Çanakkale Şehitlerini Anma” gecesi düzenliyor. Devlet Tiyatroları bu gece için bir gösteri hazırlıyor.
Hop. Gösteriye bir saat kala, kadın oyunculara sahneye çıkmayacakları söyleniyor. Haliyle kadın oyuncular “sebep” soruyorlar. “Sebebin” Meclis Başkanı olduğu açıklanıyor. Sahneye çıkamayacakları “ancak sahne kenarında, merdivenlerde” durabilecekleri söyleniyor.
Neresinden tutsanız elde kalan, parça parça dökülen bir rezalet. Fakat, asıl utanç verici olan adı üstünde, büyük harflerle yazılı Türkiye Büyük Millet Meclisi’mizin Başkanının “Kadınlar oyuncular sahneye çıkartılmadı” iddiasına verdiği ilk cevap. Şöyle demiş:
“Zavallılar, inşallah düzelirler.”
Sayın Kahraman oldukça merhametli elbette, tepki gösteren zavallıların durumuna “acıyormuş”.
Neden?
Efendim, Sayın Kahraman, “Oldukça muhteşem bir faaliyet yapmış. Çanakkale’nin manasını bilmeyenler, tarih duygusuna sahip olmayanlar, bu muhteşem faaliyetten bahsetmiyormuş. Zaten ortada sahne yokmuş. Tiyatro eseri de yokmuş. Yer yokmuş.”
Velhasıl kamuoyu şaşkın.
Ben de diyorum ki. Şaşırmayın.
Bakınız. İsmail Kahraman dediğimiz zatı muhterem, bilinmedik bir kişilik değil. Sonradan değişmiş falan değil.
Hatırlayınız. Yıl 1996. Dönemin Kültür Bakanı İsmail Kahraman. Taksim’e cami tartışmaları gündemde. Kültür Bakanı olarak çıktı “Taksim’de çok sayıda kilise var ancak bir cami yok. İnşallah Taksim bu ayıptan kurtulacaktır.”
Türkiye’nin en önemli sanat tarihçisi olan Sayın Prof. Semavi Eyice o sırada Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Başkanı. Sayın Eyice’ye soruldu ve kendisinin söylediği özetle şuydu: “Cami yapılacaksa mimarisinin tarihi dokuya uygun olmasına dikkat edilmeli.”
Vay sen misin bunu söyleyen!
Sayın Eyice görevden alındı. Yetmezmiş gibi İsmail Kahraman bir de kameralar karşısına geçip konuştu. “Alnı secde-i rahmana değmemiş, Hristiyanların piyonu olan birisi. Ben de onu kolundan tuttum, kapının önüne koydum” dedi. İşte o gün İsmail Kahraman’dan utanmıştım. O gün bugündür beni utandırmaya devam ediyor.
Ama yine de “özür” dilemişler
Konu yine Türkiye Büyük Millet Meclisi ve bizi temsil etmeleri için “uygun” görüp, seçip gönderdiğimiz milletvekillerimiz.
Dün Çocuk Vakfı’ndan satır aralarında “milletvekillerimizin” marifetlerini, nezaketlerini, misafirperverliklerini, düşüncelere olan saygılarını anlatan bir “kamuoyuna zorunlu” açıklama metni geldi.
Aman Allahım!
Neler yaşanmış neler?
9 Nisan 2016 tarihinde TBMM Aile Bütünlüğünün Korunması Araştırma Komisyonu konu ile ilgili düşüncelerini öğrenmek, fikirlerini almak için Çocuk Vakfı Kurucusu Mustafa Ruhi Şirin’i davet ediyor.
Mustafa Ruhi Şirin başlıyor çocuk sorunları, aile sorunları üzerine konuşmaya.
Sözü Şirin’e verelim: “Konuşmaya başladığım ilk dakikalardan itibaren, Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekili Sait Yüce konuşmama üç kez müdahale etti, hakaretlerde bulundu. Sonra elindeki mikrofonu üzerime fırlattı ve üzerime yürüdü.
Bunun üzerine Parti Yönetimine, Yüce hakkında, işlem yapılması için müracaatta bulundum.
Esef verici davranışla ilgili ses, görüntü kayıtlarını Komisyon Başkanı Ayşe Keşir ve TBMM Başkanı İsmail Kahraman’dan talep ettik. Komisyon Başkanı ile bugüne kadar irtibat kuramadık. Sayın Meclis Başkanı da, üzerinden zaman geçtikten sonra, bizim talebimize ‘komisyonun farklı zamanlarda yaptığı çalışmaların görüntü ve ses kayıtlarını içeren bir CD’ gönderdi. Bu arada Ceza Davranışı zamanaşımı süresi aşılmış oldu.
Partinin yöneticilerine yazılı başvuru olmasına rağmen, medyada bu tatsız hadise yer almasına rağmen, parti yönetimi hiçbir uyarıda bulunmadı ve işlem yapmadı. Komisyon Başkanı Ayşe Keşir ve İsmail Kahraman’a derin üzüntülerimizi bildiriyoruz.
Manevi tazminat davasının zamanaşımının süresinin dolmasına 11 gün kala, 28 Mart 2018 tarihinde Sait Yüce arayarak özür diledi.
Özür dilediği için Sait Yüce hakkında davadan vazgeçiyoruz.”
***
Mustafa Ruhi Şirin, ne kadar zarif değil mi? Yaşadığı onca hoyratlığı affetmesi için bir özür yetmiş.
Ne dersiniz, vatandaş ne kadar zarifse, hatırşinas ise, seçtiklerimizin bazıları da bir o kadar hoyrat. Giderek daha da hoyratlaşmıyorlar mı?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2025
30.04.2025
22.04.2025
28.03.2025
28.02.2025
21.01.2025
8.01.2025
1.01.2025
18.12.2024
19.11.2024