Ergun BABAHAN
‘‘Otoriteye sarsılmaz bir saygının hakim olduğu toplumlarda çocuklar genellikle, koydukları kurallara dair çok az açıklama yapan, hatta hiç açıklama yapmayan, kendilerine asla karşı çıkılmamasını bekleyen ve dikbaşlılığı ya da kurallara uymamayı sert şekilde cezalandıran ebeveynler tarafından büyütülmektedir. Evde hakim olan hava okulda da devam eder.’’ (Ervin Staub, Patriotism: In the lives of individuals and nations)
Soma’da meydana gelen maden faciasının AKP-muhafazakar toplum ilişkisinde yeni bir sayfa açtığına inanıyorum. Gezi olaylarını anarşistlerin eylemi olarak değerlendiren, 17 Aralık ve 25 Aralık’ta ortaya çıkan yolsuzluk tapelerinin Cemaat’in komplosu olduğuna ikna edilen muhafazakar taban için 300-400 ölü rakamıyla ifade edilen bu facia sarsıcı oldu.
Bu taban için bir başka sarsıcı gelişme, Erdoğan’ın bu kadar insanın bir kalemde ölmesini sıradanlaştırma, hatta geçiştirme çabası oldu.
Televizyonlarda gördükleri, eşleri, anneleri, kızları kendileri gibi başörtülü olan bir kasaba vardı. Bu kasabada çalışan madenciler, muhafazakar insanlardı ve büyük bir ihtimalle AKP’ye oy vermişlerdi.
Mısır’da meydana gelen olaylarda ölenler için gözyaşı döken, ortalığı ayağa kaldıran Erdoğan, Soma’da ölenler için iki damla gözyaşını esirgemişti.
Bu, muhafazakar ilçe halkını yaraladı…
Üstelik, AKP iktidarının onca uyarıya rağmen, madencileri koruyacak bir tek önlem almadığını, her maden faciasından sonra‘‘Bu iş mesleğin kaderinde var. Hakka kavuştular’’ denildiğini biliyordu. İlçeye geldi, cenazelerin tek tek defni talimatı verdi, emekli maaşı sözü verdi ve gitti. Acılarını paylaşmadığı gibi, sorumlulardan hesap sorulacağını bile söylemedi. Bu facianın da Roboski gibi unutulacağını biliyorlar.
Erdoğan’ın bugüne kadar bu kitleyle kurduğu pasif bir ilişki vardı. O söylüyor, onlar dinliyor ve talimatlarına uyuyorlardı.
Ama Soma’da başka bir şey oldu. O başörtülü kadınlar, o günde beş vakit namaz kılan erkekler, Erdoğan’ı kös kös dinlemedi. İtiraz etti, sorguladı ve protesto etti. Yüzüne karşı bu tip çıkışlar yapılmasını hiç bir zaman sindiremeyen Erdoğan, halkın bu tepkisine protestolardan sığındığı markette tepki verdi. İddilara göre, burada kendisini protesto eden ve başörtülü olan bir kadını tokatladı.
Olayın görüntüleri kameraya çekildi ve dün sosyal medyaya düştü. İş bununla bitmedi, Erdoğan’ın ekibinde yer alan Yusuf Yerkel, iki asker tarafından yere yatırılmış bir protestocuyu herkesin gözü önünde tekmelerken görüntülendi. Bu fotoğraf başta BBC olmak üzere dünyanın önde gelen haber kanallarında sayısız kere gösterildi, tartışıldı.
Bu, itaatkar toplumun isyanı karşısında yaşanan şaşkınlığın öfke ile dışavurum şeklidir. Tıpkı, kendisine karşı gelen oğlu gibi görmektedir vatandaşı. Sürekli ‘‘Babacım, babacım’’ diyerek, kulu kölesi olmasını istemektedir.
Fathalı M. Moghaddam, ‘‘Diktatörlüğün Psikolojisi’’ adlı kitabında, ‘Otoriter kişiliğin beslenmesinde kültürün rolüne fazlasıyla ilgi duyuyorum; çünkü kültür otoriter aşamaya gelinmesinde de can alıcı bir rol oynar’’ diyor ve Adorno’dan şu alıntıyı yapıyor:
‘‘en basit ifadeyle büyük küçük ilişkisine dayanan, istismarcıebeveyn-çocuk ilişkisi, zamanla tek cinsel eş ve tek Tanrı dayatmasına yönelik güç odaklı ve yine istismarcı bir tavıra dönüşmeye yatkındır; gücünün dışında kimseye hareket alanı bırakmayan, en alttakilerin her ne olursa olsun küçümsendikleri toplumsal manzara ve politika felsefesi ise bu yaklaşımın doruk noktasıdır.’’
Moghaddam, yüksek düzeyde otoriterlerin iki yüzlü bir tavır içinde olduğunu, ‘‘Güce ve otoriteye karşı gereğinden fazla teslimiyetçilik ve sadakat gösterirken, kendilerinden daha düşük gördüklerine karşı otorite ve gereğinden fazla önyargı’’gösterdiklerini söylüyor.
Türkiye’nin özellikle muhafazakar kesimi, Erdoğan’ı bu özellikleri nedeniyle sevdi, arkasından gitti. Onları gerektiğinde azarlayıp döven, giyim-kuşamlarına müdahale eden, sokağa çıkma saatlerini bile ayarlayan bir baba figürüydü. Bir anda, eve içip gelip terör estiren bir figüre dönüştü.
Tek bir olay elbette Türkiye toplumunun özellikle muhafazakar kesiminin otoriteye teslimiyetçi, sorgulamayan, soru sormayan kültür yapısını alt üst etmeye yetmez. Ama unutmamak gerekir ki, bazen tek bir olay toplumların geleceğini belirlemede önemli bir rol oynar. Çünkü bu tip olaylar, otoriter yapının temel unsuru olan elit yapının parçalanmasını tetikler. Toplumsal isyanlar da bu süreçte ortam hazırlayıcı ve kolaylaştırıcı bir rol oynar. Soma’da halk isyan etti.
Soma’da madende bulduğu işten aldığı 1400 lira maaşla mutlu olan, müslüman bir lider tarafından yönetilmek isteyen bir toplumsal kesim, bu hayatın bedelinin gerektiğinde ölüm olacağını kavramış ve ölüsünün hiçbir değeri olmadığını kavramıştır.
Onlar, Erdoğan’ın koruma ordusu arasında muhatap olduğu bir kitleyken, ölüm madeninin sahibi, düğünlük kıyafetiyle Erdoğan’ın karşısına geçip sohbet edebilmiştir. Bu kolay kolay atlatılamayacak bir travmadır. Erdoğan da bunun farkındadır. Markette kendini kaybetmesi biraz da bundandır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları








































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021