Ergun BABAHAN
AKP işin kolayını buldu. Nerede başı sıkışsa darbe diye ortaya çıkıyor. 17-25 Aralık’ta ellerinde yolsuzluk paralarıyla yakalandılar, darbe yaygaralarıyla mahkeme kararlarını uygulatmadan işi geçiştirdiler ama geçmedi. İşte Türkiye dünya yolsuzluk liginde üst sıralara tırmanıverdi bir yıl içinde. Uluslararası notunuz, paraları sıfırlamakla eşdeğer halde.
Şimdi Anayasa Mahkemesi’nin yüzde 10 barajı tartışılıyor, Anayasa Mahkemesi de darbeci ilan ediliyor, mahkemenin başkanı Haşim Kılıç’a hakaretler ediliyor. Oysa ortada daha başvurunun usul tartışması var ama yandaş medya önlemi alıp mahkemeyi etki altına almaya çalışıyor.
Çünkü pabuç pahalı. Kazara baraj yüzde 10’a düşerse AKP’nin Meclis’teki mutlak hakimiyeti zora girer. O zora girerse, kamu kaynaklarından işletilen havuz medyasının dişlileri bozulur, kıyak düzen bozulur.
Yandaş medyanın en az siyasiler, hatta onlardan fazla yüzde 10 barajının kalkmasına karşı olmalarının nedeni bu.
SARAY-HURMA ÇELİŞKİSİ
Dünyanın en yüksek barajına sahip bu ülkede yüzde 10 barajı darbenin ürünü. Cumhurbaşkanı Erdoğan Anayasa Mahkemesi’ne darbeci diyor ama yüzde 10 barajını darbecilerin koyduğundan söz etmiyor. Milyarlık sarayda oturup Hz. Muhammed’in günde 2-3 hurmayla karnını doyurduğunu söylemesi gibi bir durum işte.
Oy oranının yüzde 50’ler civarında olduğu söylenilen bir parti için aslında fazla sorun olmaması gereken bir konu. Yüzde 10’luk barajın düşmesi, daha çok CHP ve MHP’yi zorlayacak bir durum. Barajın 5-7 arası bir noktaya gelmesi, HDP’nin Batı’daki milletvekili sayısını da artıracak bir gelişme.
Ancak konu Kürtler olunca 3 parti aralarında kolayca ittifak yapabiliyor ve baraj konusunda kimse topa girmiyor.
İstikrar uğruna demokrasiyi zora soktuğumuz, yolsuzluk rekorları kırdığımız ortadayken barajın bir ilke olarak tartışılmaması memleketin içinde bulunduğu durumun en açık göstergesi.
KARARA ‘DARBE’ DİYECEK
Baraj gündeme gelince herkes Anayasa uzmanı kesildi, Anayasa Profesörü Burhan Kuzu mahkemeyi kaldırmayı bile gündeme getirdi. Ama AKP’nin mahkemeden bu yolda bir karar çıkması halinde uygulayacağı taktik belli: ‘Darbe’ diyerek, 17-25 Aralık’ta olduğu gibi mahkeme kararına uymamak.
Mahkeme, uzmanların dediği gibi, yüzde 10’luk barajın hak ihlali olduğuna karar verir ve çözüm için topu Meclis’e atarsa, AKP seçime yine bu barajla gitmeyi tercih edecektir. Anayasa Mahkemesi kararına rağmen yüzde 10 barajla yapılan bir seçim ise, o seçimin meşruiyetine gölge düşürecek ve Türkiye seçim sonrası 4 yılı bu tartışmayla geçirecektir.
Sizin mahkemeyi nasıl yaftaladığınızdan çok mahkemenin vereceği karar önem taşımaktadır. Önümüzdeki 2-3 hafta içinde, son dönemde verdiği özgürlükçü kararlarla öne çıkan Anayasa Mahkemesi’nin kararı belli olacak. Usul tartışması aşılırsa, hak ihlalinin tespiti kaçınılmaz görünüyor. Buna darbe değil, vicdani kanaate bağlı mahkeme hükmü denilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021