Ergun BABAHAN
Arada Türkiye gündeminden çıkmakta fayda var. Bugün köşemi, ''Tarihe Yön Vermiş 20 Yüzyıl Konuşmaları'' kitabından iki konuşmaya ayırıyorum. Birincisi, yazının başlığına aldığım konuşma. Alfred Smith bu konuşmayı 29 Ekim 1919’da New York’ta basın patronu William Hearst için yapmış:
''Daha aşağılık bir adam düşünemiyorum. Düş gücümü ne kadar zorlasam da, yoksulları sömürenlerden daha rezil bir adam düşünemiyorum.''
İkinci konuşma Çek Devlet Başkanı Vaclac Havel’in 1 Ocak 1990’da yaptığı “Kirlenmiş Bir Ahlaki Çevre” konuşmasından:
''En kötüsü, kirletilmiş bir ahlaki çevrede yaşıyor olmamız. Ahlaken hasta düştük çünkü hep düşündüğümüzden başka şeyleri söylemeye alıştık. Hiç bir şeye inanmamayı, birbirimizi umursamamayı, sadece kendimizi düşünmeyi öğrendik. Sevgi, dostluk, şefkat, alçak gönüllülük ya da bağışlayıcılık gibi kavramlar derinliklerini ve boyutlarını yitirdi. Bir çoğumuz için sadece birer psikolojik tuhaflığı temsil eder hale geldi ya da eski zamanlarda insanların birbirini selamlamak için kullandığı artık zamanın gerisinde kalmış hatta bu bilgisayar ve uzay gemisi çağında artık biraz komik kaçan sözlere benzemeye başladı…
TÜKETME KAÇINILMAZ...
Kimseyi takmayan ve kimseye tahammül göstermeyen ideolojisiyle silahlanmış eski rejim, insanı bir üretim gücüne, doğayı da bir üretim aracına indirgemişti. Böylelikle hem onların özüne, hem de aralarındaki karşılıklı ilişkiye saldırmış oluyordu. Kendi ülkelerinde beceriyle çalışan yetenekli ve özerk insanları, gerçek anlamını kimsenin kavrayamadığı kocaman, canavar gibi, gürültülü ve kokuşmuş bir makinenin civatalarına, somunlarına indirgemişti. Gitgide hızlanarak, bütün civataları ve somunlarıyla birlikte yıpratıp tüketmesi kaçınılmazdı…
Kirlenmiş bir ahlaki atmosfer derken, sadece organik sebze yiyip uçaklarının penceresinden dışarı bakmayan beyefendilerden söz etmiyorum. Hepimizden söz ediyorum. Hepimiz totaliter sisteme alıştık ve onu değişmez bir olgu olarak kabullendik. Böylelikle de, onun sürüp gitmesine yardım ettik. Bir başka deyişle, doğal olarak değişik derecelerde de olsa, hepimiz, totaliter aygıtın işlemesinden sorumluyuz, hiç birimiz sadece onun kurbanı değiliz; hepimiz, aynı zamanda onu ortaya çıkaranlarız da…
İNSANCA BİR CUMHURİYET...
Bu mirası, kendimize karşı işlediğimiz bir günah olarak kabullenmek zorundayız. Eğer onu bu şekilde kabul edebilirsek, bu konuda bir şeyler yapmanın da bize, hepimize ve sadece bize kalmış olduğunu anlayabiliriz. Her şeyin suçunu önceki yöneticilerin üzerine yıkamayız. Bu yanlış olmakla kalmaz, aynı zamanda da bugün hepimizin karşı karşıya bulunduğu görevi, yani bağımsız, özgür, akılcı ve hızlı hareket etme görevini anlamsızlaştırır. Yanılmamalıyız. Özgürlük ve demokrasi, hepimizin katılımını, dolayısıyla da sorumluluk almamızı gerektirir.
Nasıl bir cumhuriyet düşlediğimi sorabilirsiniz. Anlatayım: Bağımsız, özgür ve demokratik bir cumhuriyet düşlüyorum, ekonomik bakımdan müreffeh ve sosyal bakımdan adil bir cumhuriyet, kısacası bireye hizmet eden ve dolayısıyla da bireyin buna karşılık kendisine hizmet edeceği umudunu taşıyan insanca bir cumhuriyet.”
(Sabah Yayınları, Eylül 1995)
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021