Ergun BABAHAN
Dünyanın en hızlı sonuçlanan davasına tanıklık ettik herhalde. Delillerin toplanması, soruşturmanın gerçekleştirilmesi derken en az 45 çocuğa tecavüz iddiasını kapsayan bir dava, tek celsede sonuçlandı.
Ne çocukların ifadesi alındı, ne yurtların ve evlerin hukuki konumu tartışıldı. Bütün amaç da buydu. Tecavüz olaylarının gerçekleştiği belirtilen evlerin hukuki durumunu tartıştırmamak.
Karaman'daki tecavüz skandalı tek celsede kapatılırken, Ensar Vakfı'nı kollayıcı bir gelişme Ankara'da yaşandı. Haberdar sitesinin yabancı öğrencilerin Kredi Yurtlar Kurumu yurtları yerine Ensar Vakfı ve İlim Yayma Cemiyeti tesislerinde barındırıldığına ilişkin haberine yayın yasağı getirildi.
Devlet eliyle Müslüman nesil yetiştirme projesinde Ensar Vakfı gibi kurumlara önemli görev verildiği ve tam bir koruma altına alındığı anlaşılıyor. Çocuklara tecavüz gibi önemli bir suçlamada, kurumsal sorumluluğun hiç gündeme getirilmemesi bu yüzden…
Türkiye'de yargının durumu sadece Ensar davası ile ilgili değildi elbette. Dokuz yıllık Ergenekon davasının Yargıtay tarafından bozulması ve yakın geçmişin tüm karanlık olaylarının üzerine bir sünger çekilmesi de rahatsız edici bir başka gelişmeydi.
Evet, Ergenekon Davası'nda hukuki yanlışlar yapılmış, bir takım başka hesaplarla davayla ilgisiz çok kişi sanık haline getirilmişti; ama bu dava Ulusalcı kesimin iddia ettiği gibi, içi tamamen boş bir dava değildi.
Deliller, ele geçirilen bombalar, örgütsel ilişkiler, Türkiye'ye damgasını vuran karanlık olaylar değişmedi.
Ne değişti? Erdoğan'ın konumu değişti…
Erdoğan'ın davanın savcısı olmaktan avukatı olmaya evrilmesi ve Deniz Baykal ile aynı noktada buluşması, yargının davaya, delillere, olaylara bakışını 180 derece değiştirdi.
Türkiye'nin 100 yıllık Cumhuriyet tarihinin yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı anlamında Osmanlı kadı sistemi anlayışından kurtulamadığının en açık örneği bu iki dava aslında. Kulluk sisteminin sürdüğü, yargıda vicdani kanaatine göre karar verecek bağımsız bireyin ortaya çıkamadığı gerçeğinin yüzümüze bir kez daha tokat gibi çarpılması bu gelişme.
Ergenekon Davası gibi büyük bir davanın başlaması bu ülkenin Avrupa standartlarında demokrasi ve hukuk devleti olması yolunda mücadele edenler için bir umuttu. Ensar ve Ergenekon davaları, bu ülkede çok umutlu olmaya yer olmadığının göstergesi oldu.
Hangi parti iktidara gelirse gelsin, hangi anlayış hakim olursa olsun, bu coğrafyanın gerçeği bu maalesef. Stratejik öneminden başka bir değeri kalmamış bir keyfilik sistemi olarak yola devam edecek bu ülke.
Ne insan hakkına saygılı anayasa yapabilecek ne de iktidarı elinde tutanların yargı sistemi üzerindeki mutlak gücünü ortadan kaldırabilecek. Emir-komuta zinciri ile çalışan bir sistem içinde Kürt gazeteciler, barış isteyen akademisyenler, Kürt siyasetçiler birer ikişer tutuklanıp cezaevine atılacak.
Barışın, adaletin ortadan kalktığı bu coğrafyada adaleti kendi tecelli ettirmek için eline silah alıp dağa çıkan, ölüme gönüllü olan gençlerin sayısı her geçen gün artacak. Acı ama gerçek bu…
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021