Ergun BABAHAN
AKP'nin ilk döneminde demokratikleşiyor dediğimiz muhafazakâr hareket, Erdoğan'ın 17-25 Aralık yolsuzluk skandallarından sonra Derin Devlet'le ittifaka girmesi sonucu İttihatçı genlere sarıldı. Daha doğrusu Derin Devlet, Siyasi İslamcıları ehlileştirdi, sahiplendi ve kontrolü altına aldı.
Birinci Dünya Savaşı'nda Almanların da teşvikiyle Cihada sarılan seküler İttihatçılar gibi davranıyorlar. Bugün hedef başta Hindistan olmak üzere dünya Müslümanları değil. Amaç Türkiye'nin içini kontrol edip denetlemek, mevcut düzenin devamını sağlamak, son Türk devletini korumak.
Bu açıdan AKP'nin İslamcı bir tonla ANAP'laşmasından söz edebiliriz. Yatırımlar ve yolsuzluklar daha çok siyasi kanadın denetiminde, askeri harcamalar ve oradaki sıkıntılar, Kürt meselesi, Kıbrıs sorunu gibi konular yeniden askerin kontrolünde.
Kürt vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması meselesinin özü de budur. Devletin kurucu aklı, Kürtlerin Meclis'te elde ettikleri gücü genişleterek etkin hale geleceğine, sonunda da Türkiye'den kopacağına inanmaktadır. Bunun yolunu kesmek için de her türlü yola başvurmaktadır.
Meclis'teki oylama HDP'lilerin öne çıkmış, toplumu ikna ve yönlendirme kabiliyeti olan kadrosunun tasfiyesiyle sonuçlanacağını gösteriyor. Dünya tarihi, halk hareketlerinin lider kadrosunu hedef alan komplolar, darbelerle doludur. Amerika, Kongo'da Lumumba, Guetamala'da Arbenz, İran'da Musaddık gibi kendi küresel hakimiyetine tehdit gördüğü isimleri CIA marifetiyle devirmiş ve kendine yakın yönetimler kurmuştur. Ama Vietnam'da, Küba'da bu amacına varamamıştır mesela.
İttihatçı geleneğine bir NATO tecrübesi ekleyen devlet, bugün geçmişin tüm birikiminden yararlanarak Kürt Siyasi Hareketi'nin önünü kesme çabası içinde. 1938 Dersim'ine benzer şekilde toplu kıyımlar, 1990'ların Ankara'sına benzer şekilde dokunma meselesi gündemde.
Son 40 yılın tarihi, toplumsal taleplerin, hele günümüz koşullarında, silahla bastırılmasının mümkün olmadığını gösteriyor. Bu yöntemin tek sonucu, daha fazla kan, çatışma ve can kaybı demektir.
Türkiye'nin batısı, arada sırada patlayan canlı bombalar dışında gidişattan rahatsız görünmemekte. O yüzden, Meclis'teki oylamanın referanduma gidecek olması Erdoğan için bir sıkıntı yaratmamakta.
Hatta Erdoğan, böyle bir referandumu MHP tabanını tamamen kendi arkasına kilitleyip başkanlık yolunu açmak için bir prova olarak görebilir. Kimse, Kürt halkının böyle bir referandumda neler hissedeceğini umursamıyor. Kürtler, Kürt kimliklerini korudukları sürece bu topraklarda istenmeyen misafir çünkü.
Kürt kimliğini koruyan Kürtlerden rahatsız olan AKP'liler başta Erdoğan, Müslüman kimliklerini koruyarak Batı'ya göçenlere Avrupa halklarının gösterdiği tepkiden ise rahatsızlık duyuyor.
Kürt meselesinin yeniden tamamen şiddet alanına hapis olması ise, hukukun askıya alınması, siyasi olanın sesinin kıstırılması olarak ortaya çıkıyor.
Anayasa Mahkemesi'nin Erdoğan'ın kişisel öfkesi olduğu Can Dündar hakkında hak ihlali, Ergenekoncuların öfke duyduğu Mehmet Baransu hakkında ise tersi bir karar vermiş olması, derin devlet için kritik konularda iplerin kimin elinde olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021