Etyen MAHÇUPYAN
Bu sefer farklı bir yerel seçim yaşayacağız.
Gezi sonrasında büyük çapta boşa çıkan hayallerin yerini şimdi Sarıgül'ün muhtemel seçim galibiyeti dolduruyor ve sol/liberal aydınların bayraktarlık yapıp yapmama kararı vermek durumunda olacakları bir kampanyaya doğru ilerliyoruz. Eğer Sarıgül kazanırsa laik kesim yenilgi duygusundan bir süre için kurtulacak, ancak bunun bedelini kendi cenahında siyasetin bir süre daha popülizmin ve ideolojik yavanlığın kucağında sürmesiyle ödeyecek. Sol/liberal kanattan yeni bir siyasetin çıkması ve bunun toplum için de anlamlı bulunması ise kabaca on yıla muhtaç. Çünkü siyaset son kertede sosyolojiye mahkûm… Ve bu kesimin sosyolojisi farklı bir nesil gelene kadar siyasi muhafazakârlığın sürdürüleceğinin işaretlerini veriyor.
Oysa Türkiye'deki değişim giderek cemaatsel anlayışı kıran bir melezleşmeyi öne çıkartıyor ve bu dinamizm orta sınıfı yeniden mayalandırıyor. Öte yandan bu genişleyen kesimle AKP arasında neredeyse organik bir bağ var ve o sayede AKP geleceği taşıyan tek parti olmayı sürdürürken, aynı zamanda yüzde elli oyu koruma kaygısıyla bu süreçte kendisini de dönüştürmek zorunda kalıyor. Söz konusu melezleşmeyi muhatap alabilen bir sol/liberal siyaset ortaya çıkmadıkça AKP'nin sandıkta yenilmesi çok zor. Öte yandan sol/liberal bakışın bu melezleşmeye hitap eden bir siyaset üretmesi ise laik kesimin sosyolojik anlamda bölünmesi ve yine seçimlerin bir süre için yitirilmesi demek. Kısacası laik kesimden anlamlı bir siyasetin çıkması zaman gerektiriyor ve işin başında küçülmeyi ima ediyor. Buna karşılık AKP karşıtlığını siyaset sanma kolaycılığının cazibesi çok fazla. İnsanlar fazla bir bedel ödemeden, gayret sarf etmeden, bir kez olsun şu AKP'yi yenmek istiyorlar… Sarıgül, bu açıdan çok uygun bir isim. Laik kesimin popülizme ve oportünizme doğru kaymasını kolaylaştırıyor. İnsanlar Sarıgül'ü temsil ettiğinden ötürü değil, işlevinden ötürü destekliyorlar…
Saha çalışmaları yapmakta olan şirketler bu ‘hasreti' değerlendirmek üzere çoktan işe el atmış durumda. Bazılarına göre hâlâ Topbaş ile Sarıgül arasında on puan fark var. Ama başkaları Sarıgül'ün Topbaş'ı iki puan geçtiğini öne sürüyor. Üstelik her iki grup da araştırmaların ‘bilimsel' olduğu iddiasında... Eğer bilimselliği teknik kriterlere uygunluk olarak yorumlarsanız, iki taraf da haklı… Ama niteliksel ve siyasi arka planla birlikte ele aldığınızda taraflardan sadece biri haklı.
Olayın aslı şu: Anket çalışmalarının bilimsel geçerliliği kullanılan denek dağılımının toplumu temsil yeteneğinin olmasıyla bağlantılı… Örneğin yüzde sekseni erkeklerden oluşan bir denek kitlesiyle nesnel bir toplum analizi yapamazsınız. Benzer şekilde eğitim, gelir, kentlilik gibi kriterler açısından da denek grubunun Türkiye ortalamasına denk gelmesine dikkat etmek gerekir. Ancak bunlara ilave olarak bir de siyasi tercih kriteri kullanılmakta, çünkü diğer kriterler doğrudan ideolojik tutumu belirlemekte son derece zayıf. Yapılan şey anket yapılan kişilere bir önceki seçimde hangi partiye oy verdiklerini sormak, sonra da bu dağılımı söz konusu seçim sonuçlarıyla karşılaştırmak. Eğer arada büyük oynamalar yoksa çalışmanız güvenilirlik sınavını geçmiş demektir. Sorun hangi seçim sonucunun temel olarak alınacağı noktasında düğümleniyor. Acaba genel seçimleri mi, yoksa yerel seçimleri mi baz almak lazım? Eğer genel seçimleri baz alırsanız, AKP yüzde 49, CHP yüzde 31 aldığına göre deneklerinizin de buna uygun düşen şekilde, yani bu sonucu verecek kent ve mahalleleri hedefleyerek yapılması gerekir. Ama eğer yerel seçimleri baz alırsanız, AKP ile CHP'nin oranı sırasıyla yüzde 44 ve 37 olduğuna göre seçiminizi buna göre yaparsınız. Yani genel seçimleri kıstas alan bir çalışma kabaca yüzde elli AKP, yüzde otuz CHP seçmenini muhatap alacaktır. Yerel seçimleri kıstas alanlarda ise bu aralık yüzde 5-10 arasına inecektir.
Bunun bir yerel seçim olduğunu öne sürerek ikinci yolun doğru olduğu söylenebilir. Ne var ki o seçimde Kılıçdaroğlu faktörü vardı ve CHP'nin oyunu 30'dan 37'ye taşımıştı. Oysa bugünün Kılıçdaroğlu'nun CHP'si yeniden 30'larda… Sarıgül CHP'yi bir önceki yerel seçim noktasından değil, bugünden öteye taşımak zorunda. Dolayısıyla Sarıgül'lü CHP'nin yüzde 40'a çıkabileceğini öngörebiliriz. Ama 47'ye değil. Topbaş ise bugün için AKP oyunun üzerinde bir desteğe sahip ve geçen seçimdeki gibi sekiz puan kaybetse bile yüzde 46'ya iniyor. İçinde olduğumuz gerilim ortamı ise oyların son dakika kayganlığını azaltmış durumda… Laik kesim ve sol/liberal aydınların önünde muhtemelen onların sandığından daha uzun bir yol var.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024
12.04.2024
11.04.2024
28.11.2023