Etyen MAHÇUPYAN
Anayasa Mahkemesi, İlker Başbuğ’a hak ihlali yapıldığına hükmetti. Sonuç tahliye olmayabilirdi ama alt mahkemenin kararı bu yönde oldu ve toplumun genelinde yadırgatıcı bulunmadı…
Bunun bir nedeni Türkiye’de yargının eline düştüğünüz anda vatandaş olduğunuzu unutan bir devletle yüz yüze olduğumuzdur. Eğer laik kesimin kalburüstü kesiminden geliyorsanız devlet yine de sizin insan olduğunuzu hatırlayabiliyor. Ama örneğin Kürt iseniz ve hele Kürt siyasi hareketi ile bir şekilde irtibatlandırılabiliyorsanız, devlet size insan olarak bile bakmayabiliyor… Başbuğ, tahliye sonrası konuşmasında tek istediğinin adalet olduğunu söyledi. Bugün sadece KCK davasında binlerce insan gülünç iddianamelerle içerde tutuluyorlar ve birçok hükümlü 5 yılın sonunda hâlâ mahkemede konuşma sırası bekliyor. O nedenle Başbuğ’un epeyce ayrıcalıklı konumda olduğunu görmekte yarar var. Kendi hayatından ve özgürlüğünden 26 ayın çalınmasına karşı çıkarken, KCK davasında binlerce kişinin hayatından ve özgürlüğünden neredeyse 60 ay çalınmış olduğunu da belki hatırlar ve bu vesile ile geçmişe doğru zihninde ve vicdanında bir yolculuk yapar…
Biz de belki herkesin bu ülkede neler yaşanmakta olduğunu anlamasına yardımcı olur diyerek ‘öteki’ kesimin hayat hikâyesine kulak verme fırsatını kullanalım. Etem Şahin 2004 ve 2009 yıllarında BDP’den Suruç Belediye Başkanı seçilmişti. O yıl KCK dalgalarından birinde tutuklandı ve halen Diyarbakır Cezaevi’nde. İddianame bir gizli tanığın ifadesine dayanmakta ve 60 küsur sayfanın yarısı PKK’nın dindarlara ve Hizmet Hareketi’ne yönelik husumetini konu etmekte. Oysa Şahin’in kişisel olarak böyle bir bakışı yok ve halen böyle bir argümanın o dosyaya niçin yerleştirildiğini bilmiyor. Ne var ki sonradan yaşananlar iddianameyi arka plana atmış durumda. Kardeşleri, yengesi ve yeğenleri başta olmak üzere bütün aile üzerinde baskı kuruluyor, kaçmaya zorlanıyorlar. Ama en ilginci, karısı ile ilgili olarak yaşanıyor. İbret-i alem olsun diye bilinmesinde ve üzerinde düşünülmesinde yarar olan bir olay…
Cezaevindeyken bir gün başka bir mahpus Etem Şahin’e yaklaşıyor ve 17 yaşındaki kızının Urfa’da birine kaçtığını, eğer iyi bir aileyse duruma razı olacaklarını, ama eğer aile makbul değilse kızlarını geri almak istediklerini söylüyor. Şahin de kapalı görüşmede karısı Aynur Şahin’e durumu anlatıyor. Aynur Hanım durumu BDP’deki arkadaşları Azize Yağız ve Adile Fidan’a iletiyor ve nihayette kızın bir madde satıcısının eline düştüğünü, kendisinin de madde bağımlısı haline geldiğini öğreniyorlar. Şahin, genç kıza eğer ailesine dönmeye karar verirse araması için kendi telefonunu veriyor. Bir süre sonra kız, komşu kuaförden arıyor. Aynur Hanım ve BDP’li iki arkadaşı kızı ailesine göndermek üzere harekete geçiyor ama madde bağımlılığı acilen tedavi edilme zorunluluğunu öne çıkarınca Elazığ AMATEM’e gönderiyorlar. Tedavinin ardından Urfa’da o dönem kadın sığınma evi olmadığı için genç kız Diyarbakır’a gönderiliyor ama yaşı tutmadığı için polis nezaretinde yuvaya yerleştiriliyor. Ne var ki genç kız, kocasını arayarak gelip kendisini almasını istiyor. Bunun üzerine oğlan karısını yuvadan alıyor ama bu arada komşu kuaförün de camlarını indiriyor. Kuaför de oğlanı şikâyet ediyor ve yakalattırıyor…
Buraya kadar bir üçüncü sayfa hikâyesi… Ancak o süreçte kız polise kendisini uyuşturucuya alıştıranların BDP’liler olduğu şeklinde ifade veriyor. Sonrasında bunun baskı altında verilmiş bir ifade olduğunu bir yerel gazeteye anlatıyor. Hemen ardından Emniyet eski beyanı kendisinden bir kez daha alıyor. Yetmiyor, kocası da kızın BDP’liler tarafından dağa kaçırılacağını, PKK’lı yapılacağını söylüyor. Her şey yasal ve idari birimlerin bilgisi dahilinde olmasına rağmen dava açılıyor. Şu an Yağız ve Fidan için 10 yıl, Aynur Şahin için ise 6 küsur yıl hapis istenmekte. Söz konusu iki kişi halen tutuklu… Aynur Hanım ise bir yıl tutukluluktan sonra tahliye ediliyor. Dosyası Yargıtay’da…
Kimse o bir yılın Aynur Şahin’in hayatından ve özgürlüğünden çalındığını fark etmiş değil. Kimse adını duymadıkları Yağız ve Fidan’ın şu ana dek hayatlarından ve özgürlüklerinden çalınmış olan üç buçuk yılla da ilgili değil… Eğer Yargıtay cezayı onarsa bu insanların hayatından ve özgürlüğünden yapılacak hırsızlığın boyutu daha da vahim olacak, ama etkisi ‘bizlerce’ hissedilmeyecek. Bu olay da yanımızdan geçip gidecek…
Başbuğ adalet istemiş… Ayaklarına çamur bulaşınca rahatsız olanlar, başkalarını nasıl boyunlarına kadar insanlık dışı bir ‘hukuk’ çukuruna gömdüklerini görmedikçe namuslu bir adaleti de hak etmeyecekler.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları


























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2025
25.10.2025
15.03.2025
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024