Fehim TAŞTEKİN
İsrail’in “kitlesel suikast” politikasıyla Lübnan’da yürüttüğü katliamlar sadece Hizbullah’ın geleceği değil bölgedeki çatışma dinamikleri açısından “Nasrallah’tan önce” ve “Nasrallah’tan sonra” denilecek bir kırılma yaratıyor.
Hizbullah’ın 15-16 komutanından sonra örgütün 32 yıllık genel sekreteri Hasan Nasrallah’ın öldürülmesi çok sarsıcıdır ve sonuçları olacaktır. 85 ton bombayla yüzlerce sivilin ölümüne neden olan kitlesel cinayetler, Orta Doğu’daki en büyük ölüm makinesinin emrine sunulmuş Amerikan silahları, uçakları, koruması ve askerî-siyasî-istihbarî desteği sayesinde oluyor. Ki Başkan Joe Biden da Dahiye’de yüzlerce sivilin öldüğü korkunç katliama “adalet” diyerek arka çıktı.
Evet İsrail, Hizbullah’ı “başsız bırakma” planında amacına ulaşıyor. ABD ve Fransa’dan gelen 21 günlük ateşkes teklifine şiddetle karşı çıkan İsrail siyasetinin sağdan sola bütün tonları, 2000 ve 2006’da Lübnan’dan hezimetle çekilmenin getirdiği güç dengesini bozmanın zaferini kutluyor. Yakaladıkları sonucu daha ileri götürmek için de bastırıyorlar.
Hedefler açısından varmak istedikleri ilk aşama, Lübnan cephesinin Gazze cephesinden tamamen ayrılması. Ki İsrail’in kuzeyinden kaçanlar geri dönebilsin ve Gazze’de yarım kalan iş rahat rahat tamamlanabilsin.
İkinci aşama, direnişin silahlarıyla birlikte bitirilmesi ve Lübnan’ın tamamen teslim alınması. Bunun için kara harekâtını şart görüyorlar. Güneyde ‘füze rampası’ yalanıyla evleri bombalayan, evsiz bırakılanların sığındığı evleri de mülk sahiplerine mesajlar göndererek vurmakla tehdit eden İsrail bölgeyi insansızlaştırmak için her türlü vahşeti sergiliyor. Kara harekâtı için alanı temizleme anlamına geliyor. Karadan girmeye yönelik hamleler de başladı.
Fakat burada durmak niyetinde değiller. Bir taraftan BAE eliyle Yemen’de Husilere karşı yeni bir savaşın peşindeler. ABD-İngiliz koalisyonu zaten Husilerin peşinde.
Üçüncü aşama, İran’a uzanıyor. Tahran’ın İsrail’e zarar vermek için elindeki en büyük koz (Hizbullah) geçerliliğini yitirdiğine göre İran’ın nükleer tesisleri başta olmak üzere bütün stratejik altyapısını yok etmeyi düşlüyorlar: Hazır ABD’nin sonsuz desteği sürerken İran’ı da elbirliği ile aradan çıkartalım ve Orta Doğu’nun seyrini tamamen değiştirelim!
Biden kadar İsrail’in çıkarlarına kapaklanan bir Amerikan başkanı olmamıştı. Sıradaki başkan da selefini utandırmayacaktır.
Bakınız Beyaz Saray günlerinde Donald Trump’a danışmanlık yapan damadı ve Abraham Anlaşmaları’nın koordinatörü Jared Kushner nasıl akıl veriyor:
“İran artık tamamen ifşa oldu. Zayıf hava savunma sistemlerine rağmen nükleer tesislerinin yok edilmemiş olmasının nedeni Hizbullah'ın İsrail'e doğrultulmuş dolu bir silah olmasıdır. İran son kırk yılını bu kabiliyeti caydırıcı bir unsur olarak inşa etmekle geçirdi…
Kuzeyde ateşkes çağrısı yapan herkes yanılıyor. İsrail için geri dönüş yok. Artık işi bitirmemeyi ve kendilerine yöneltilen cephaneliği tamamen imha etmemeyi göze alamazlar. Başka bir şansları asla olmayacak…
İran da sersemlemiş durumda; kendi istihbaratına ne kadar derinlemesine nüfuz edildiğinden emin değil. Tehdidi etkisiz hale getirmek için bu fırsattan tam olarak yararlanmamak sorumsuzluk olur…
Amerika için şu anda yapılacak en doğru hareket İsrail'e işini bitirmesini söylemek olacaktır.”
Bu aklın gittiği yer belli: İran, Lübnan’dan Hizbullah eliyle İsrail’i vurabilecek konumdan çıkarsa caydırıcılığını yitirir. Biz de İran’ı tasfiye operasyonuna girişebiliriz.
***
Uluslararası alanda Gazze’deki soykırım yüzünden İsrail üzerinde zerre miktarı baskı oluşmadı. Lübnan’a yaşattığı cehenneminden dolayı da tebrik alıyor. Suud-Emirlikler ekseni avuçlarını ovuşturuyor. Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın “Filistin umurumda değil” mesajı servis ediliyor. Körfez medyasında Hizbullah’ı her tür melanetten sorumlu tutup İsrail’e meşruiyet kazandıran yayınlardan geçilmiyor. Suriye’de NATO-Türkiye/Katar-Körfez beslemesi cihatçı kümeler tatlı dağıtıp bayram ediyor. Bunlar sayesinde Suriye’nin dişleri söküldü; artık düşmanlarını ısıramaz. Türkiye’de Sünni mezhepçi kesimler İsrail’e “Elin dert görmesin” diyecek kadar müteşekkir. Azerbaycan İsrail’le ittifakına perçin üzerine perçin atıyor. Baykar, Bakü’de düzenlenen savunma fuarına İsrail’in devleriyle birlikte finansör oluyor. Ceyhan’dan petrol akıyor. İsrail’e giden ticaret gemileri konşimentoyu “Filistin’e ihracat” diye kesiyor. Direniş Ekseni’nin yok edilmesinin elzemliği Türkçü-Kürtçü kesimlerin nadir kesişme noktası haline geliyor. ‘Filistinci’ Türkiye tamam! Nasrallah, Gazze'de ateşkes sağlanmadan cepheyi kapatmaya yanaşmadığı için öldürüldü. Gazze’de ateşkes olsaydı sınırlardan çekilecekti. Bu, Lübnan hükümetinin ABD’ye verdiği sözdü. Sonuçta Nasrallah, Filistin için öldü.
İran ise kendi kitleleriyle kavgalı. Sistemin meşruiyet sorunu büyüyor. İsyanı isyan kovalıyor. Ekonomi bataklıkta. Hamaney’den sonraki döneme geçişi sancısız yapmanın derdinde. Bunun için iç sorunlara dönüp biraz bölgedeki krizlerden çekilme eğilimi içinde. Reformcu Mesud Pezeşkiyan’ın cumhurbaşkanlığı koltuğuna seçtirilmesi boşuna değil. Aksa Tufanı İran’a da ters köşe yaptı ve kaçındığı bölgesel savaş riskiyle karşı karşıya kaldı.
İsrail’deki gözü dönmüşler için ortam her açıdan müsait. Top yekûn taarruz zamanı!
The Jerusalem Post hızını alamayıp 25 Eylül’de “Lübnan İsrail'in vaat edilmiş topraklarının bir parçası mı?” başlığıyla bir yazı yayımladı. Mark Fish’in imzasıyla. “Ramban, Lübnan'ın İsrail sınırları içinde olduğunu yazar ve onu fethetmekle yükümlü olduğumuzu ekler” diyor. Nil’den Fırat’a Büyük İsrail’i yeniden idealize ediyor. Batı Şeria ve Gazze’den Lübnan, Suriye, Ürdün ve Irak'a kadar bütün bölgeyi fethetmenin tanrı buyruğu olduğunu hatırlatıyor. Bir düş haritasını güncel çatışmanın tepesine motivasyon olarak geçiriyor. Evet İsrail ve dolaylı-dolaysız destekçilerinin hali bu.
***
Dünyayı vahşet çağının içine geri çektiler. Katletme kapasitelerinin büyüklüğü, her şeye kadir oldukları sanrısı yaşatıyor.
Peki, İsrail hedeflerine ulaşabilecek mi? Ya da İsrail nerede duracak? Hizbullah’ı ne bekliyor? İntikam için çekilen kırmızı bayrak beyaza mı dönecek? İran kendi bekası için hasımlarının ifadesiyle “Orta Doğu’daki prestij projesi” Hizbullah’ı gözden mi çıkaracak? İran’ın stratejik tehdit algısı İsraillilerin hedef tanımıyla çakışıyor.
Önce “Nasrallah’sız bir Hizbullah neye benzer” sorusuna karşılık bir iki şeyi not edelim. Nasrallah’ın yerini doldurmak kolay değil. 1992’de Abbas Musavi’nin öldürülmesinin ardından örgütü o adım adım direnişin ana ekseni haline getirdi. İsrail’in Güney Lübnan Ordusu gibi işbirlikçi güçlerle birlikte Lübnan’a pençesini geçirdiği günlerdi. Lübnan’daki iç savaş İsrail’in Filistin topraklarındaki işgal ve sürülen Filistinlilerin peşini bırakmayan saldırganlığının bir sonucuydu. Fakat Hizbullah iç savaş değil İsrail işgalinin sonucuydu. Bugüne kadar gücünü katlayarak gelmesi ilk çıkıştaki saikle alakalı. İç savaşı bitiren 1989’daki Taif Anlaşması, Lübnanlı örgütlere silah bıraktırırken Hizbullah silahlarını İsrail’e karşı tuttuğu için koruyabildi. Hizbullah’ın silahları direnişin silahlarıydı, istisnaydı. 2000’de İsrail’i Lübnan’ı terk etmeye zorlayan da bu silahlardı. Bu yüzden Hizbullah, İsrail için hezimeti temsil ediyor. Nasrallah da bu hezimetin mimarı. Nasrallah İsrail’in gücü, askeri stratejisi ve düşünme biçimi üzerine kafa yoran biriydi. İsrail için akıllı ve uzun vadeli bir düşmandı. Şaşırtıcı bir stratejist ve taktisyendi. Silahlı bir örgütü füzelerle donatılmış bir orduya, toplumsal bir motora ve siyasal bir aktöre dönüştürdü. Hizbullah hem sahada hem mahallede hem de parlamentoda olan bir hareket haline geldi.
2006’da İsrail’i ikinci kez Lübnan’dan çekilmeye zorladıktan sonra İsrail caydırıcılığını inşa etmek için Demir Kubbe’ye yatırım yaparken Nasrallah da füze-roket-SİHA stokunu genişleterek kendi angajman kurallarını dayattı. Son 11 aydaki çatışmalarda Nasrallah sürekli saldırıların şiddetini ve menzilini artırarak angajmanı genişleten İsrail karşısında caydırıcılık denklemini koruyamadı. Sınır tanımayan taraf İsrail’di. Nasrallah’ın topyekûn savaştan kaçınma önceliği de İsrail’in işine yaradı.
Nasrallah’tan sonra hareketin işi zor. Fakat Hizbullah’ın yok edilmesi, Lübnan’ın Gazze gibi soykırımdan geçirilmesini gerektirir ki bu ‘kanlı kibre’ bile çok gelir. Tabii nükleer bomba atmayacaklarsa!
Hizbullah örgütten çok fazlasıdır; yaslandığı toplumun kendisidir. Dezavantajlı kesimleri onlarca yıl içinde ‘direnen’ bir güce dönüştürdü. Hüseyniye geleneğinden gelen bir toplumun kendi iç dinamizmi şiddetle baskılanabilir ama yok edilemez. Çok fazla kayıplar verebilirler, ağır bedel ödeyebilirler ama bütün bunlar bir kefaret olarak direnci ve direnişi büyütür. Hizbullah ve benzeri hareketler liderlerinden fazlasıdır. Eğer aksi olsaydı bütün üst düzey komutanlar öldüğü halde İsrail’e roket ve füze atmaya devam edemezlerdi.
***
Elbette Nasrallah’ın yeri kolayca doldurulamaz ama Hizbullah lidersiz de kalmaz. Genel sekreter olarak Nasrallah’ın kuzeni Haşim Safiyeddin’in adı geçiyor. Safiyeddin hareketin sosyal ve siyasal işleriyle ilgileniyordu. Kitlelere erişimi yüksekti. İtibar gören bir aileden geliyor. Nasrallah gibi o da ‘seyyid’. İran’la ilişkileri güçlü. Kasım Süleymani’nin dünürü. Kardeşi, hareketin İran temsilcisi.
Nasrallah silahın gücünü kullanarak müzakere edebilen biriydi. Görece pragmatik bir direnişçiydi. Kırılmamak için esneyebileceği yerleri biliyordu. Safiyeddin’in daha sert olacağına dair öngörüler var. İlk mesajı ‘sahaya bakın’ oldu.
Bunun ötesinde onlarca yıldır harekete yön veren isimlerin ardından genç kadrolar öne çıkabilir. Genel sekreterin kim olacağından bağımsız olarak yeni kadrolar hareketi daha keskinleştirebilir.
İsrail’in kesintisiz imha stratejisine direnebilirlerse bir sonraki aşamada yeni kuşağın Nasrallah zamanında kurulan çetrefilli denklemi nasıl koruyacağı önem kazanacaktır.
Nasrallah giderken Lübnan içindeki düşmanlarından bile övgüler aldı. Hıristiyan, Dürzi ve Sünni partiler hürmetle uğurluyorlar. Şiiler arasında da Hizbullah ile Emel Hareketi ilişkileri çatışmadan işbirliğine dönüştürdüğünden beri “Şii İkili” olarak siyaseti tayin edebilir konuma gelmişti. Ayrıca Nasrallah iktidar denklemini kurarken Sünni, Dürzi ve Hıristiyan bloklardan müttefik edinmeyi başarmıştı. Hasım ve düşmanlarıyla gerilimleri yönetmesini de biliyordu. Bütün bu ilişkiler yeni dönemde nasıl şekillenecek? Her şey toz dumanken, acılar sel olmuşken, öfke dağları aşmışken siyasi projeksiyon yapmak zor.
Hizbullah, İran’ın desteğiyle kurulup bugünlere gelse de aradaki ilişki tam olarak bir patron-vekil ilişkisi değildi. Nasrallah’ın Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ile diyalogu eşitler arası bir ilişkiyi andırıyordu. Süleymani öldürüldükten sonra Nasrallah, İran dini lideri Ali Hamaney’e tavsiye veren bir konuma geldi. Lübnan sahnesinde stratejiyi belirleyen Nasrallah’tı. Nasrallah’ın Direniş Ekseni’nin Suriye, Irak ve Yemen’deki parçaları üzerinde etkisi büyüktü. Yol göstericiydi, ilham kaynağıydı.
Yeni kadroların İran ve Direniş Ekseni ile ilişkilerde Nasrallah’ın kazandığı ağırlığı yakalaması mümkün olmayabilir.
***
Bu ilişkilerde gidişat biraz da İran’ın bundan sonra atacağı adımlara bağlı.
İran, İsmail Haniye için vaat ettiği misillemeyi geciktirerek kendi ulusal çıkarları için Direniş Ekseni’ni kullandığını düşünenlerin argümanını güçlendirdi. Hizbullah’ı yarı yolda bıraktığı izlenimi verdi. Direniş Ekseni’ne adanmış insanlar arasında hayal kırıklığı ve kuşkular artıyor. Tabii İran da bedel ödüyor. Beyrut’taki saldırıda Kudüs Gücü’nün Lübnan’daki komutanı da öldü. Suriye’de öldürülen komutanlar da az değil.
Tahran’ı eylemsizliği nedeniyle eleştirenlere göre ‘stratejik sabır’ siyaseti miadını doldurdu. İran düşmanları nezdinde caydırıcılığını ve müttefikleri nezdinde güvenilirliğini yitiriyor.
İran bir yol ayrımına geliyor:
Ya Lübnan dosyasından çekilecekler.
Ya misilleme ve intikam için harekete geçecekler.
Ya da Lübnan’a desteği artırıp Direniş Ekseni’ni seferber edecekler.
İlk seçenekten gidersek; ABD ve Fransa’nın getirdiği anlaşmayı kabul edip Hizbullah’a “Gazze’yi unut, ateşi kes, Litani nehrinin kuzeyine çekil” diyebilirler. Bu, mevcut nizamın yapabileceği bir şey değil. Onlar için intihar çağrışımı yapan bir seçenektir.
İsrail’e doğrudan saldırı ise kaçındıkları büyük savaşa gerekçe olacaktır. Eylemsizlik, İsrail’e doğrudan saldırmanın ABD’yi İran’la savaştırmak isteyen Netanyahu’nun bir tuzağı olduğu düşüncesine bağlanıyor. Fakat Lübnan düştüğünde sıranın İran’a geleceğini de biliyorlar. Lübnan düşerse Suriye’de de yarım kalan ‘yıkım’ projesini yeniden devreye sokacaklarından hiç şüphe yok.
O yüzden Hamas ve Hizbullah’a desteği artırmak tercih ettikleri yol olabilir.
Hamaney bütün direniş güçlerini Lübnan’la dayanışmaya ve düşmana karşı koymaya çağırdı. Bu da İran’ın eksendeki faaliyetlerinden çekilmeyeceği anlamına geliyor.
İran’ın eylemsizliği İsrail'i daha da küstahlaştırırken Direniş Ekseni’nin de ciddiyetini ve etkinliğini tartışmaya açıyor.
İran'ı eylemsizlikle eleştiren iki farklı dünya var: Biri İsrail ve ABD’nin eliyle İran’ın sonunu görmek için sabırsızlanan Suudi-Emirlik ekseni. 1967’de bazı Arap ülkeleri 1967’de Cemal Abdunnasır’ı kışkırtıp yenilgisi üzerinde onlarca yıl tepinmişti. Bugün de senaryo İran için tekrarlanıyor.
Diğeri de Direniş Ekseni’ni canhıraş savunanlar.
İran siyasi liderliğinin eylemsizliği ‘stratejik sabra’ bağlaması korkuları besleyen büyük resimle alakalı: Sıra İran’a gelecek, ülke etnik fay hatları üzerinden parçalanacak. Pezeşkiyan’ın New York’ta dikkat çekmeye çalıştığı şey de buydu. İsrail ve ABD ile olası bir tırmanışın içe dönük sonuçları üzerinde duruluyor. İran’da biriken toplumsal öfkenin yıkıcı bir sele dönüşmesinden korkuluyor.
***
Ezcümle Nasrallah’tan sonra tökezleme beklense de İsrail’e karşı düşmanlıkta gerileme olmaz. Netanyahu’yu zafer sarhoşu yapacak bir çöküş senaryosu köpürtülmüş bir iddia olur. Nasrallah’ın ölümü üzerine İsrail’e gönderilen roket ve füzeler şu mesajı içeriyordu: Liderler gitse de mevziler duruyor.
İsrail’e karşı direnişi sürdürmek kayıpların telafisine, seferberlik seviyesine ve destek hatlarının korunmasına bağlı. Ama Nasrallah öldü diye hareket tuzla buz olmayacak. Bu, şimdiye kadar ne Filistin’de ne de Lübnan’da direnişin liderleri öldürüldüğünde görülen bir sonuçtu.
Asimetrik savaşlarda, güçlü olan taraf tam kapasite saldırıya geçtiğinde hızlı sonuçlar alabiliyor. Pornografik gösteriye dönüşen ölümcül şiddet yanıltıcı zafer ve yenilgi tablosu sunuyor. Fakat hızlı ve sarsıcı sonuçların ömrü kısa sürüyor; ezilenler daha sert düşmanlar olarak geri dönüyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025
27.02.2025
24.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025