Fehim TAŞTEKİN
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Libya’da savaşan bir tarafla anlaşmalar yapıp bu ülkeye asker gönderme planıyla hasım cepheyi büyütüyor. Üstelik tarafsız kalan bölge devletlerini de tedirgin ediyor. Köpürtülmüş tehditlerle “Yeni Sevr” algısı yaratıp bunu bertaraf ettiklerine dair kıymeti kendinden menkul bir oyunun devamını getirmeye çalışıyor. İşleri hiç de kolay değil.
Kolay olmadığından Suriye’den sonra Libya’da da karşı karşıya kaldıkları Rusya’nın kapısını çalmaları çok zaman almadı. Erdoğan, Rusya lideri Vladimir Putin’in Halife Hafter’e destek veren pozisyonunu değiştirmesini umarak 23 Aralık’ta Moskova’ya bir heyet gönderdi. Moskova’da müzakerelerin nasıl gittiğine dair Türk tarafından ses çıkmıyor. Tek açıklama Rusya Dışişleri’nden:
“Taraflar Libya krizinin hızlı çözümüne yönelik temasların sürdürülmesi konusunda mutabakata varmıştır.” Bunun “Anlaşma sağlandı” diye sunulması basit bir aldatmaca. Aradan üç gün geçtikten sonra Rusya pozisyonuna biraz daha dem kattı. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, “Üçüncü ülkelerin müdahalesi krizin çözümüne katkı sunmaz” dedi.
Rusya, Hafter’in kazanmasını kolaylaştıracak şekilde özel harp şirketi Wagner Grubu’nu devreye sokarken Trablus’taki hükümeti de göz ardı etmiyor. Mesela Gazprom’un ortak olduğu Almanya merkezli Wintershall, Sirte’de petrol arama operasyonu yürütüyor. Burası Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin kontrolünde. Tatneft de her iki tarafın da rızasını gerektiren Gadamis’te çalışıyor. Meşru hükümetleri muhatap almak Rusya’nın klasik devlet politikası ama yumurtalarını tek bir sepete koymuyor. Yani Putin, Erdoğan’dan farklı olarak Libya’nın yarınında kim olursa olsun elinde kapıları açacak bir anahtara sahip.
Putin, Erdoğan’ın tek taraflı oyununa neden payanda olsun? Bu iyiliği ancak Rus stratejisinin önünü açacaksa yapar. Muhtemelen Rus lider, Erdoğan’ın Doğu Akdeniz bağlantılı Libya hamlesini avantaja çevirmenin yollarına bakacaktır. Her şeyden önce Rus enerji piyasasına rakip bir havzada Türkiye’nin işleri zora sokması, Moskova’nın elini oynatmadan elde ettiği bir sonuçtur. Libya’da ise eğer Erdoğan İslamcılar üzerinde nüfuz sahibi olacaksa Putin bu etkiyi farklı bir şekilde kullanmak isteyecektir. Suriye’de İslamcı güçlerle Erdoğan üzerinden konuşup Rus stratejisinin önünü açtı. Suriye tecrübesi Libya’da da tekrarlanabilir. Nitekim sözcü Peskov, açıklamasının devamında, beklentiyi şöyle dillendirdi: “Üçüncü ülkelerin taraflara çözüm konusunda yardımcı olma girişimleri memnuniyetle karşılanır.”
Erdoğan, Trablus’taki İslamcı cepheyi zafere taşıyacak seçenekleri zorlarken Putin uluslararası arenaya “Libyalılar arası diyalog” önerisiyle çıkıyor. Bu yaklaşım Rusya’nın ‘arabuluculuk’ potansiyelini artırıyor. Putin hem bu role gölge düşürmemek hem de BM ambargosunu delen ülke durumuna düşmemek için Wagner’i sahiplenmiyor.
***
Şimdi Almanlar Berlin’de bir Libya masası kurmaya çalışıyor. Putin bu masayı önemsiyor. Erdoğan’a da, “Gel sözünü bu masada söyle” der gibiler. Ancak o masada yalnız kalma ihtimali yüksek. Türk heyeti Kasım 2018’de Palermo’daki konferansı terk etmek durumunda kalmıştı. Konferansa, Ankara ile aynı tarafa oynayan İtalyanlar ev sahipliği yaptığı halde Türkiye açığa düşürülmüştü. Öyle anlaşılıyor ki Erdoğan, Berlin konferansına müttefik kazanarak gitmek istiyor. Bunun için önce 25 Kasım’da Tunus yoklandı. Basın bültenlerine “Habersiz ziyaret” diye düştü. Haberli olsaydı, Erdoğan’a “Gelme” diyecekler az olmayacaktı. Müslüman Kardeşler’in (El Nahda) iktidardaki ağırlığı Tunus siyasetini Erdoğan için kolay kılmadı.
Erdoğan, çiçeği burnundaki Cumhurbaşkanı Kays Said’in yabancı devlet başkanı olarak ilk konuğuydu. Konuk Arap dünyası için ‘ayrıştırıcı’, konu da ‘dikenli’ olunca Said epey kasıldı. İkili fotoğrafta yüzü asıktı. Ortak basın toplantısında Erdoğan, Libya’daki durumun komşuları da tehdit ettiğinden bahsederken ev sahibi ikili ekonomik ilişkileri öne çıkardı. Said’in suskun kaldığı hususta siyasi partiler sesini yükseltti. Tunus Projesi, Afak Tunus, Halk Hareketi, İşçi Partisi ve Özgür Anayasa gibi siyasi partiler ziyaretten duydukları rahatsızlığı gizlemedi. Partiler farklı tonlarda Erdoğan’ın Tunus’u kendi eksenine taşıma çabasını reddeden açıklamalar yaptı. Verdikleri mesajlar özetle şuydu:
– Tunus eksenlerden birinde yer alamaz. Tunus tarafsız kalmalıdır.
– Tunus, Türk müdahalesi için bir sıçrama tahtası, askeri üs ya da istihbarat arenasına dönüştürülemez.
– Cumhurbaşkanı ziyaret konusunda şeffaf olmalıydı.
Tunus, 500 kilometrelik sınır komşusu Libya’daki istikrarsızlıktan ziyadesiyle etkileniyor. Yine de müdahaleci bir çizgiye savrulmak istemiyor.
Erdoğan, Tunus’tayken Libya’da çatışan taraflar iki ayrı uçakla Kartaca Havaalanı’na indi. Bu trafik Tunus’un tüm taraflarla diyalogu öncelediğini gösteriyordu.
Erdoğan’ın Tunus ziyaretinden heyecana kapılan Trablus’taki hükümetin ‘İhvancı’ İçişleri Bakanı Fethi Başağa Libya, Tunus, Türkiye ve Cezayir’in ittifak kuracağını öne sürdü. Kuşkusuz Libya’daki Müslüman Kardeşler’in Erdoğan’dan beklentisi bu. İslamcılar için Türkiye’den daha kullanışlı bir kalkan bulunamaz.
Tunuslu siyasi partilerden gelen eleştiriler ve Başağa’nın ittifak iddiası üzerine Tunus Cumhurbaşkanlığı herhangi bir eksenle birlikte olmayı reddettiklerini açıkladı. Hatta Erdoğan’ın yakın dostu El Nahda’nın lideri Raşid el Gannuşi, Meclis Başkanı sıfatıyla, “Tunus, Libya’daki savaşın bir tarafı değildir. Tunus Libya’da barışı arayan iyi bir arabulucudur” dedi. Erdoğan’ın Gannuşi ile görüştüğüne dair bilgi de geçilmedi. Gizlice buluşmadılarsa bu da bir ilk. El Nahda sayesinde Tunus’ta işlerin daha kolay olması beklenirdi. Fakat El Nahda da iç dengeleri gözetmek zorunda.
***
Erdoğan ziyareti sırasında Tunus, Cezayir ve Katar’ın da Berlin’de masada olmasının çok önemli olduğunu vurguladı. Hesap o ki Erdoğan’ın Almanya, Britanya ve Rusya nezdindeki girişimleri sayesinde bu üç ülke masaya oturursa Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Fransa’dan oluşan karşı blok dengelenmiş olacaktır. Fakat Tunus’taki ‘asık surat’ Cezayir için de geçerli.
Cezayir Dışişleri, Libya’ya dış müdahaleye karşı bir duruş sergiledi. Cezayir’de devlet başkanı seçilen Abdulmecid Tebbun’un ilk mesajı, “Libya’da istikrar için elimizden geleni yapacağız ve terörle mücadeleye desteğimiz sürecek” şeklindeydi. Hafter destekçilerinin ‘terörle mücadele’ söylemiyle Türkiye ve Katar’ı hedef aldıklarını hatırlatalım. Libya’nın komşusu olmayan Katar zaten Türkiye’nin yürüttüğü vekâlet savaşının yegâne ortağı. Katar-Türkiye ekseni bölgede artan oranda tecritle karşı karşıya. Bu eksenin üçüncü ayağı Sudan’dı. O da Beşir rejiminin devrilmesiyle çöktü.
***
Suriye’de olduğu gibi Libya siyaseti de yalanlarla örülüyor. Erdoğan çıktığı her platformda hasım cepheye karşı ‘meşruiyet’ kartını öne sürüyor. BM’de koltuğunu koruyan, hatta Türkiye’deki diplomatik temsilciliğini açık tutan Suriye yönetiminin meşruiyetini reddedip muhaliflere Gaziantep’te alternatif hükümet kurdurtan bir lider bunu yapıyor. Libya’ya sıra geldiğinde, “BM’nin tanıdığı hükümet” diye tutturuyor. Bu hükümetin hukuki ederini defalarca yazdık. BM’nin silah ambargosunu delerken de karşı tarafın ihmallerini emsal alıyor, “Ambargo hükümeti kapsamaz” diyor. Bu yorumun geçerliliği yok. Türkiye dışında silah desteğini açık eden de yok.
Yine Suriye savaşı için Türkiye’yi ‘küresel cihatçı otobanına’ çevirmiş olan Erdoğan soruyor: “Sormak lazım, Libya’da bulunan, 5 bini Sudan’dan, 2 bini Rusya’dan (Wagner) gelenlerin orada ne işleri var?” Bu tür soruların gölgesinde Erdoğan’ın başdanışmanı ve SADAT’ın kurucusu Adnan Tanrıverdi’den Türkiye’nin de kendi özel savaş şirketini kurup devreye sokması önerisi geliyor. Dahası Suriyeli muhalifler arasında, “Libya’ya 2 bin dolara savaşçı götürülecek” mesajı dolaşıma sokuluyor.
Halihazırda Türkiye, diğerleri kadar vekalet savaşına batmış durumda. Yüzlerce savaşçı Türkiye’de tedavi gördü; Mersin’den demir alan silah yüklü gemilerin haddi hesabı yok. Erdoğan’ın kendisiyle aynı ‘suçu’ işleyenleri sorgulayarak anlayış bulması mümkün değil. Yine de tezkere gündemde. Muhtemelen Moskova ile müzakereler kadar Erdoğan’ın çevre ülkeleri yoklamasından çıkacak sonuçlar tezkerenin ciddiyetini tayin edecek. Tunus örneğinde görüldüğü üzere çevresel koşullar Türkiye’nin askeri müdahalesinden yana değil. Bu tür bir adım Mısır başta olmak üzere Hafter’i destekleyen devletlerin de savaşı kızıştırmasını tetikleyebilir. Erdoğan, Suriye’den Libya’ya militan taşırsa ya da Türk askerini konuşlandırırsa hasımları da Afrika’dan daha fazla milisi sahaya sürecektir. Sonsuz bir tırmanış.
Suriye’de kara sınırı sayesinde durumu kontrol edebilme imkanına sahip Türkiye, Libya’da bu üstünlüğü Mısır’a kaptırıyor. İlaveten Çad, Cezayir, Nijer ve Sudan sınırlarının lehte çalışmayacağını görmek lazım. Libya kördüğümünü çözecek olan vekâlet savaşına son verilmesi ve taraflara masada uzlaşmaktan başka bir seçeneğin olmadığının gösterilmesidir. Suriye’den sonra Libya’da ‘bataklık seferi’ akla ziyandır.
Yazarlar
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
21.07.2025
13.07.2025
9.07.2025
23.06.2025
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025