Fehmi KORU
İmla kılavuzu herkese lazım.
Geçen akşam ‘Kim milyoner olmak ister’ programına tesadüfen takıldım ve orada karşıma çıkan ilk basit soruya cevapta zorlanan yarışmacının konuyu izleyicilere bırakmasına şaşırdım. Düzeltme işaretinin bütünüyle kullanımdan kalkmadığına dair soruyu izleyicilerin neredeyse tamamı bildi.
‘Düzeltme işareti’, yani bazı harfleri doğal telaffuzdan farklı okumaya yarayan ‘^’ işaret…
Encümen-i Daniş değil de Encümen-i Dâniş gibi…
Türkçede ‘danış’ var da kısa okunan ‘a’ ile ‘daniş’ diye bir sözcük yok; buna karşılık Farsçadan dilimize geçmiş ‘dâniş’ önemli bir sözcük. Bilgi, bilim, hatta mektep, üniversite gibi geniş anlamlar tek sözcüğe sığdırılmış gibi…
Bu durumda ‘Encümen-i Dâniş’ de ‘Bilimler Akademisi’ anlamını taşıyor…
Televizyon ekranlarından şu sıralarda sıkça işitilen ‘Encümen-i Daniş’ sözcük dizisinin ise bir anlamı yok.
Koca koca insanların ona derin anlam yüklemelerine rağmen yok.
Encümen-i Dâniş, Osmanlı döneminde Fransız Akademisi’nden etkilenerek başlatılmış ve ömrü çok kısa -11 yıl- sürmüş olan (1851-1862) bir kurumun adı. Padişah kararnamesiyle kurulmuş, yine onun tarafından kapatılmış 40 üyeli bir kurumdu Encümen-i Dâniş. ‘Harici üye’ adıyla birkaç yabancı üyesi ve ABD’den Smithsonian Institute ve bir-iki kurumla daha irtibatı olduğu biliniyor.
Tarihimizin bir döneminde bilime verilen önemi göstermesi yönüyle önemli biri kurum olan Encümen-i Dâniş’ ile -yani tarihi kurumla- ilgili azımsanmayacak bilimsel çalışmalar var.
[Prof. Ali Akyıldız’ın aynı adlı eseri ve Osman Zahit Küçükler’in konuya Osmanlı modernleşmesi açısından yaklaşan doktora tezi önemli.]
Günümüze gelince…
Geçmişin derinliklerinde kalmış bilimsel bir kurumun adını benimsemiş, ancak bilimle hiç alışverişi bulunmayan bir topluluk olarak biliniyor. Devlet memuriyetinde bulunduktan sonra emekli olmuş asker-sivil insanlar veya akademisyen kimliğine sahip isimler ile vaktiyle siyasi hayatta yer edinmiş bazı şahsiyetler bu isim altında buluşuyorlar. Bir dönem aralarında üye olarak gazetecilerin de bulunduğu biliniyor. [İsimlere daha sonra gireceğim.]
Hepsi 40 kişilik bir grup bu. Yeni birinin bu gruba katılması yalnızca içlerinden birinin vefatıyla mümkün olabiliyor.
Şu yakınlarda hayatını kaybeden, bir ara -1980 askeri müdahalesi sonrası kurulan hükümette 1980-1983 arası- dışişleri bakanlığı görevinde de bulunmuş Encümen-i Dâniş üyesi İlter Türkmen’in yerine, muhtemelen yine büyükelçi kimlikli birine üyelik teklifi gidecektir.
Osmanlı döneminin aynı ismi taşıyan kurumu ayda bir toplanırken, yenisinin üyeleri 15 günde bir buluşmaktalar.
Toplantı mekanları Moda Deniz Kulübü…
[Bir keresinde yolum tam da onların toplantı gününde o mekana düşmüştü ve yaşını-başını almış bir grubun o sırada neden orada bulunduklarını anlamam biraz zaman almıştı.]
Yeni Encümen-i Dâniş ne zaman kuruldu?
Bu bilinmiyor. Benim tahminim, Türkiye’nin NATO üyeliğine alınmasından bir süre sonra faaliyete geçmiş olmasıdır. Ülke siyaset gündemine girmeleri için, 1980 askeri müdahalesini beklemek gerekiyor. En fazla tartışılmaları ise, Tansu Çiller’in başbakanlığı döneminde kendisine gönderilmiş ve bizzat onun tarafından açıklanan ‘ültimatom’ ağırlığı taşıyan bir mektup üzerinedir.
Mektuptan bir bölüm şöyleydi:
‘‘Uzun zamandan beri açıkça ve pervasızca anayasaya dayalı demokratik ve laik düzenimizi kökten tahrip etmeyi ve yerine şeriata dayalı devlet düzenini zorla uygulamayı amaçlayan beyan, eylem ve davranışlara girildiği görülmektedir. (..) Türkiye’yi temelinden yıkmak, ülkeyi ve milleti bölmek isteyen sorumsuz kurum ve kişilere karşı şu yasal, idari ve yargıya yönelik ciddi tedbirlerin alınmasını öneririz.’’
O ‘ciddi tedbirler’ bu mektubun yazılışından kısa süre sonra, 28 Şubat (1997) süreci içerisinde, birbiri ardına alındılar.
Encümen-i Dâniş Moda Deniz Kulübü’nde 15 gün arayla toplanan yaşını başını almış kişilerden oluşsa da, dikkate alınmayı hak eden bir grup.
[Hayli geçmiş bir tarihte yazdığım konuya ilişkin birkaç yazımın ardından, değer verdiğim bir bilim insanı, büyükelçi babasının da bir ara üye olduğu grup için ‘‘Fazla büyütüyorsunuz’’ dedikten sonra şunları söylemişti: “Yaşını başını almış bir takım insanların kendilerince önemli gördükleri konuları konuşmak üzere biraraya gelmeleri hiç ilginç gelmemişti babama. ‘Sıkıldım’ diyordu. Devam da etmedi zaten.’’]
Ancak ben yine de izlemeye devam ettim Encümen-i Dâniş’i…
Nasıl etmem…
İçlerinde eski başbakanlar, eski TBMM başkanları, önemli görevlerde bulunmuş eski bakanlar, eski genelkurmay başkanları bulunan bir grup, sıkça bir araya geliyor ve herhalde geyik muhabbeti yapmıyorlar. Üzerinde görüş birliğine vardıkları konu/ları dönemin cumhurbaşkanı ve başbakanına yazdıkları mektupla iletiyorlar. Gazeteci-yazar kimlikli üyeler vardıkları görüşler istikametinde yazılarla kamuoyu oluşturuyorlar.
Onların üzerinde buluştukları konular hemen olmasa da genellikle devlet politikasına dönüşüyor.
Buna ‘‘Dönüşüyordu’’ demek daha doğru olur.
Fahri Korutürk’ten başlayarak Ahmet Necdet Sezer’e kadar her cumhurbaşkanına, Süleyman Demirel’den Bülent Ecevit’e kadar her başbakana ilettikleri mektupları, başbakan olduğunda Abdullah Gül’e de gönderdiler ve ilişki orada kesildi.
Sonrasında AK Partili başbakanlar ve cumhurbaşkanları mektup adreslerinden çıkartıldı.
Kimlerden oluşuyor yeni Encümen-i Dâniş, geriye dönüp baktığımızda etkilerini hangi olaylarda görebiliyoruz?
Yarına…
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025