Fehmi KORU
TBMM Başkanı Cemil Çiçek gazete ve televizyonların yayın yöneticileriyle buluştu; dünkü gazetelerden görüşmenin amacını öğrendik: Yeni anayasa çalışmaları konusunda medyadan katkı ve anlayış talebi...
Benzer bir toplantı bir hafta önce Ankara’da yapıldı. Başbakan Tayyip Erdoğanyayın yönetmenleri yanında medya patronlarını da çağırmıştı toplantıya... Dileği, terörle mücadelede medyanın anlayış göstermesiydi. Başbakan aynı temenniyi Almanya’dan Fransa’ya geçerken uçağındaki meslektaşlarımıza da tekrarlamış...
Ne yapalım, önem veriliyoruz diye sevinelim mi? İçimizden sevinenler çıktığını, hatta çağrıldıkları toplantılarda sevincini ‘mutlak itaat’ vaadinde bulunmaya kadar vardıranlar olduğunu biliyorum. Bir şeyi daha: Devletin değişik birimlerinin (yürütme, yasama, istihbarat) sorumluları, geçmişte de, medyadan anlayış beklediklerini ifade ettikleri toplantılar düzenlemişlerdi...
Sadece bizde değil, dünyanın başka ülkelerinde de, medyanın, kritik zamanlarda daha sorumlu davranmaya davet edildiği olur...
Konunun gazetecilik mesleği açısından ele alınmayı zorunlu kılan yönleri var elbette, ancak siyaset ve bürokrasinin gazeteciliğe bakışlarında sorgulanmayı gerektiren yön daha önemli. Gazetecinin devletin bir unsuru gibi algılanması, uygulanan/uygulanacak politikalar hakkında medyadan anlayış beklenmesi arızalı bir bakıştır.
Devletin birimlerinin bile birbirine geçişli, biri diğerini desteklemekle yükümlü oldukları dönemler geride kaldı. Titizlikle üzerinde durulan, kıta Avrupası’nda, ‘kuvvetler ayrılığı’ ilkesidir; ABD’de ise herbirinin birbirini denetlediği ‘dengeler’ (check and balances) sistemidir... Her ikisi de aynı kapıya çıkar aslında: Yasamayla yürütme, bu iki kuvvetle yargı birbirinden bağımsızdır ve herbiri birbirine teğet, ama ötekini fazla umursamadan anayasal alanı içerisinde görevini yerine getirir...
Medya ise bunlarla ilintisiz olarak bağımsız çalışır. Bırakın hemen her alanda devletin çizgisini izlemeyi, çok farklı, taban tabana zıt görüşlerin kendisine medyada yer bulamadığı bir ülkede ‘özgür basın’dan söz edilemez. Basının özgür olmadığı bir ülkede demokrasi tam çalışmıyor demektir.
Bağımlı medya ise siyasilere zarar verir.
Türkiye’nin kendine özel durumunun elbette farkındayım. Devletten bağımsız, iktidara karşı olmakla övünürken ‘derin devlet’in ve ‘gizli iktidar’ın sözcülüğünü yapan, sivil-olmayan güçlerin önünü açmak amacıyla sivilleri yerden yere vuran sabıkalı bir medya bizimki. 28 Şubat’ta karargâha koşup tekmil veren, görev tebliği için Genelkurmay’ın düzenlediği toplantılarda boy gösteren ‘gazeteciler’ hâlâ köşe başlarını tutuyorlar.
Karargâhta “Emret komutanım, yapalım” diyenler, şimdi “Neden bize görev vermiyorsunuz?” derdindeler ve bunu iktidar sahiplerinin yüzüne de söylüyorlar. Kendilerinden farklı düşünen gazetecileri, yazarları devletlulara şikâyet eden ‘gazeteci kılıklı’ tipler dün de vardı, bugün de sayıları az değil...
Eski alışkanlıklar ara sıra depreşiyor ve dün gerdan kıranlar şimdi de karşılarında gerdan kırdıracak bir güç oluşturmaya çalışıyorlar. Hizmetlerinin karşılığını talep edecekleri bir güç...
O gün “Bu yaptığınız gazetecilik değil” demek bize düşüyordu; bugün de uyarı görevi yine bizde...
‘Yeni anayasa’ hazırlığını titizlikle yerine getiren Meclis de, teröre geçit vermeyen hükümet de mesleğini ciddiye alan gazetecilerden destek görür zaten. Topluca söz alma toplantılarına, emin olun, gerek yok...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025
6.11.2025
4.11.2025
2.11.2025
31.10.2025
30.10.2025
28.10.2025
25.10.2025