Fehmi KORU
Bazen “Başkaları yazdığı halde neden sen şu konuyu yazmadın?” serzenişinde bulunanlar çıkıyor, ben bu tür serzenişleri anlamakta zorlanıyorum.
Her yazarın konulara ilgisi birbirinden farklı olabilir; o bir konuyu yazar sen yazmazsın, senin yazdığını da başkaları yazmayabilir. Bazen birden fazla yazar aynı konuyu ele alır, bir-ikisi söylenmesi gereken her şeyi en iyi biçimde yazısı içerisinde değerlendirir, sana bir şey bırakmaz; öyle bir durumda ne yapacaksın, yine de koroya katılacak mısın?
Genellikle ben topluca yapılan işlerden uzak dururum.
Ayrıca, biri benden önce konuyu ele almış ve söylenecekleri söylemişse ona gıpta eder, ama ben başka konu/lar ile meşgul olmayı yeğlerim.
“Keşke bu konuyu benden başka biri yazsa” diye beklediğim konular da vardır; bugün işte kimsenin ele almadığı öyle bir konuyu sizlerle paylaşacağım.
Partilerin ve adaylarının kampanyalardaki rahatsız edici tavırları konusunu…
Benim gözümde siyaset ve siyasetçi
Siyaset ağır bir sorumluluğu ilgilenenlerin sırtına yükler. Siyasetle meşgul olanları olmayan bizlerden ayıran onların üzerlerinde taşıdığı sorumluluk duygusudur. O duygu, içinde fedakarlığı da barındırır. Siyaset-dışı kalsa seçtiği uğraş alanında kendisine şöhret, servet ve daha başka değerler kazanabilecek çapta insanlar, kişisel çıkar yerine millete hizmet anlamına gelen bir yol seçtikleri için tebrike layıktırlar.
Başarılı insanları kendine çeker zaten siyaset…
Yazarlık hayatım boyunca siyasilere hep bu gözle baktım.
Demokrasisi yerleşik ülkelerde siyasete ilgi duyanlar “İlla ben yöneteyim” çabası sergilemezler, “Bana görevi verirseniz ben de elimden geleni yaparım” anlayışıyla halkın önüne çıkarlar.
Halk görevi onlara verdiğinde de başarılı olmak için bütün gayretleriyle çalışırlar. Görev kendilerine verilmezse, sıranın kendilerine gelmesini beklerken, teveccühe daha fazla layık olmak için eksiklerini tamamlamaya çalışırlar.
O yüzden de seçim kampanyaları rakipleri yermek, yerin dibine batırmak amaçlı yürütülmez; herkes, her parti ve her aday, talip olunan göreve kendilerinin en layık olduğunu göstermeye yarayacak bir faaliyet haline dönüştürürler kampanyalarını…
Kaybeden bu sebeple fazla üzülmediği gibi çoğu kez üzerinden büyük bir yük kalktığı için sevinir de.
Ceketini alır çıkar koltuğunu kaybeden… Görev duygusu çok ağırsa sıranın yeniden kendisine gelmesini bekleyenler de olur, görevi bıraktığında bir daha geriye dönüp bakmadan maharetlerini yepyeni alanlara taşıyanlar da…
Erdoğan-Gül yarışsalardı…
Şaka yapmıyorum, siyasetten ve siyasilerden böyle bir hava ve böyle bir havanın insanları olmalarını bekliyorum.
Müstağni olmalarını…
“Bu yarışa sizlere hizmet etmek için katıldım, oylarınızı bana verirseniz yapmaya çalışacaklarım şunlardır” tavrını…
Cumhurbaşkanlığı seçiminde, kim olacağı artık halkın oylarıyla belirlendiği için, bu defa böyle bir havanın hakim olacağı beklentisi içerisindeydim.
Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül arasında geçiyor olsaydı cumhurbaşkanlığı yarışı, bu beklentimin büyük çapta gerçekleşebileceğini sanıyorum.
[Bu yazıyı keşke başka biri yazsaydı diye düşünmemin sebebini sanırım anlamışsınızdır.]
Öyle olmadı, farklı bir ortamda seçime gidiliyor.
Kusura bakmasınlar, ama bir ülkede en itibarlı makam için yapılan siyasi yarışa katılanlar, yürüttükleri kampanyalarda rakipleri hakkında öylesine ağır ithamlarda bulunuyorlar, yıpratıcı, hatta yıkıcı, kişilikleri yok edici bir üslupla yek diğerlerini suçluyorlar ki, yarıştan hangisi önde çıkarsa, daha ilk günden halkın önemli bir bölümünün gözünde ‘eksik biri’olarak kalacak.
[‘İstisnalar kaideyi bozmaz’ kuralı burada da geçerli elbette.]
Yazımın burasında durun ve adayların birbirleri hakkında seçim meydanlarına taşıdıkları iddia ve ithamları gözünüzün önüne getirin, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
Rakibinin ve ona oy verenlerin gözünde ‘o göreve aslında layık olmayan biri’ cumhurbaşkanımız olacak, adaylardan hangisi seçilmiş olursa olsun…
İşte ben bu durumu içime sindiremiyorum.
Oh be, nihayet bunu da yazdım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025