Firuz TÜRKER
Suriye’de bir bilek güreşi dönüyor. Esat da kendi halkını bu dövüşe kurban ediyor. Zamanında Erdoğan’ın tavsiyelerine uyup ülkesinde serbest seçimlere ve barışçıl bir dönüşüme izin verseydi Suriye halkı bütün bu acıları yaşamayacaktı. Ama O, kendisi iktidarda kalabilmek uğruna Suriye halkını ateşe attı. Tıpkı Saddam gibi.
Aslında bu gelişime izin vermeyen Esat değil; batının ‘küreselleşme’ için dünyayı yeniden ve ‘zorla’ düzenleme çabalarına karşı yeni dünyada kendine yer açmaya çalışan uluslar arası güçlerin direnişidir. Bunların başında Rusya geliyor. Onun destekçileri ise bölgesel düzeyde bir güç olma mücadelesindeki İran ile küreselleşmeye yakın durmakla karşı durmak arasında gidip gelen Çin.
Küreselleşme günümüzün gerçekliği. Buna direniş kazanamayacak. Ama küreselleşmenin ‘iyi’ yönleri olduğu kadar, ‘kötü’ sonuçları da var. Suriye bunun en güzel örneği.
Sadece Suriye’de değil, Ukrayna’nın ve diğer benzerlerinin de durumu aynı. Sovyetlerin dağılmasından sonra bu rejimin kontrolü altındaki ülkeler ve küreselleşmeye uzak duran ‘geri’ gelişim düzeyindeki ülkeler ‘yeni dünya düzeni’ ne katılmaya çalışılıyor. Rusya bunun önünü almaya çabalıyor. Fakat bu çabalar sancılara yol açıyor. Bu ülkelerde globalizmden yana olan güçler olduğu gibi karşı olanlar da var. Güçler dengesi karşı olanlardan yana olduğu ya da birbirine yakın olduğu takdirde bu durum çatışmalara yol açıyor. O ülkeler iki seçenek içinde çırpınıp duruyor ve bir anlamda kendilerini tüketiyorlar. Türkiye’de olan da bu durumdan kaynaklanıyor. Çok şükür ülkemiz demokratik seçeneği koruyarak bu yolda yürüyebiliyor. Türkiye’nin de bu çatışmalı ortama sürüklenmesini arzu edenler neleri denediler ama şimdiye kadar başarılı olamadılar.
Sonunda Rusya, Ukrayna ve Suriye rövanşı anlamında Türkiye’ye karşı provokasyonlara baş vurdu. Bir yandan ülkemizle sıkı ekonomik ilişkiler kurarken diğer yandan batı yanlısı ve Ortadoğu’da batının uzantısı olarak gördüğü Türkiye üzerinden batıya gözdağı vermeye soyundu. Defalarca hava sahamızı ihlal ederek, Türkmen Dağı’nı bombalayarak Türkiye’ye ve bu yolla da batıya mesajlar gönderdi. ‘Siz öyle yaparsanız ben de böyle yaparım’ demeye getirdi.
Rus savaş uçağının düşürülmesi bu oyunu deşifre etmiştir. Rusya’nın telaşı ve paniği bundandır. Şimdi yalan propagandaya baş vuruyor. Türkiye’yi karalamaya çalışıyor. Kim görürse bu şekilde çizilen karizmasını kurtaracak ve Türkiye’yi batı desteğinden uzaklaştırıp yalnızlaştıracak.
Ülkemiz bu karışık ve riskli durumdan başarıyla çıkabilecek güç ve bilinçte. Rusya er geç aklı selime gelecek. Bu fevri tavırları terk etmek zorunda kalacak ve kendi hatasının yol açtığı bu krizin sonuçlarını sineye çekecektir. Türkiye’ye uyguladığı ambargo türü uygulamalar Türkiye’den çok kendisine zarar verici yöndedir. Şantaj, Türkiye’yi dize getiremeyecek. Ülkemizde şantaja boyun eğecek bir yönetim yok. Ben ülkemizin, batı ve globalizm yanlısı tutumunu koruyarak Rusya ile de ilişkilerini yeniden düzene koyabileceğini düşünüyorum. Rusya hatasından dönmek zorunda kalacaktır.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2018
11.08.2018
13.06.2018
3.02.2018
2.02.2018
12.05.2018
20.04.2018
14.04.2018
19.03.2018
9.02.2018