Gülay GÖKTÜRK
Bu defa farklı
19.01.2013
3243
Bir provokasyon ancak bu kadar tersine tepebilirdi.
Paris cinayetlerini planlayanlar bu yolla İmralı görüşmelerini baltalamayı, barış sürecini durdurmayı hedeflediyseler, amaçladıklarının tam tersi bir sonuca yol açtılar. Diyarbakır'daki cenaze töreni, cenaze töreni olmaktan çıkıp görkemli bir barış mitingine dönüştü.
Provokasyonları önlemenin tek çaresi budur işte. Birileri bir provokasyon yaptığında herkes birden parmağını aynı noktaya çevirip"İşte provokasyon" derse, o artık bir provokasyon olmaktan çıkar.
Kimse provoke olmazsa, provokatörler elleri işte böyle böğürlerinde kalır. Türkiye halkı o kadar çok provokasyon tecrübesi yaşadı ki, sonunda provokasyonların sökmediği, kül yutmayan bir kamuoyu oluştu.
Toplum ağırlığını koyunca
Her şey gösteriyor ki, bu defa iş bundan öncekilerden farklı.
Miting alanındaki yüz binlerin olgun ve itidalli tavrı, o alanda olmayan ama yüreği bu sürecin devamı için atan milyonların günler öncesinden başlayan iyi niyetli uyarıları, Türkiye'nin neredeyse bütün kanaat önderlerinin, sivil toplum kuruluşlarının ve siyasetçilerin tam desteği, yani her şey, bu defa işin ciddi olduğunu gösteriyor.
Çünkü bu defa halk olaya ağırlığını koyuyor. Şiddetin son bulması için şimdiye kadar hiç olmadığı kadar açık ve kesin bir irade beyanında bulunuyor toplum ve artık bunu Bahçeli bile görüyor; bu sorunu çözerse AK Parti yüzde 70'e çıkar diye hesaplar yapıyor.
"Milliyetçi-muhafazakâr" denilen kamuoyunun Bahçeli'nin sandığı tarzda milliyetçi ya da muhafazakâr olmadığı çıkıyor ortaya. Bu muhafazakârlık, çözümsüzlüğü muhafaza anlamına gelmiyor.
Bakın son kamuoyu araştırmasına, AK Parti'nin oyu yüzde 53'e çıkmış. Daha şimdiden, barışın sadece lafıyla yükselişe geçtiyse iktidarın oyları, bir de silahlar gerçekten susarsa yaşanacak oy patlamasını varın siz hesap edin.
Sıra ikinci fobide
Bizim devletin tarihi olarak iki büyük fobisi vardı. Ruhunu ele geçirmiş, bütün politikalarına yön veren ve bütün büyük yanlışlarının kaynağını teşkil eden iki fobi: "Şeriat gelir" ve "bölünürüz" fobisi...
Erdoğan, iktidara gelişiyle ve iktidara geldikten sonra uyguladığı politikalarla önce birinci fobiyi, "şeriat gelir" fobisini boşa çıkardı; artık kimse ülkeye şeriat geleceğinden filan korkmuyor.
Eğer Kürt meselesindeki demokratik açılımı tamamlayabilir, şiddeti bitirebilir ve bütün bunları Türkiye'nin bütünlüğünü bozmadan gerçekleştirirse, bölünme fobisini de yenmiş, devleti ve toplumu bütün korkularından özgürleştirmiş olacak.
İşte Türkiye asıl o zaman uçacak!
Mehmet Ali Birand
Ölümün bu kadar yakışmadığı insan azdır. Bu enerji, bu dinamizm, bu yaşama sevinci nasıl oldu da uçup gitti bir anda...
Günlerdir mesleki başarıları anlatılıyor ekranlarda. Evet, başarılarına kimsenin söyleyecek bir sözü olamaz. Ama başarılı insanlar her zaman iyi değildir. Mehmet Ali Birand iyi bir insandı.
Yaptığı belgesele de, yazdığı yazıya da, sorduğu soruya da inanan; doğruyu bulma dışında hiçbir hesabı olmayan, eleştirisinde de, özeleştirisinde de dürüst bir insan...
Son röportajlarından birinde "Samimi bir insan olarak hatırlanmak isterim" demiş. Ben kendi payıma onu zaten hep böyle hatırlayacağım. Kocaman gülüşü, çocuksu merakı, naifliği ve kalbe işleyen samimiyetiyle...
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları





























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.01.2016
8.02.2016
3.02.2016
31.12.2015
29.12.2015
27.12.2015
25.12.2015
22.12.2015
21.12.2015
18.12.2015