Gülay GÖKTÜRK
Tarih yaşadığımız bugünleri Türkiye’nin tehlikeli bir dar boğazdan geçiş günleri olarak yazacak.
Bu geçişin hikâyesi birçok şekilde anlatılabilir. Ben şimdiye kadar daha ziyade iç dinamiklerin oluşturduğu, yerli aktörlerin rol aldığı bir hikâye olarak anlatmayı tercih ettim. Dış etkenleri görmediğimden değil de, etkileyip dönüştürebileceğimizi düşündüğüm alan bu alan olduğu için sanırım...
Ama zaman geçtikçe hikâyemizin ağırlık noktası o kadar dışarı kaydı, yabancı aktörlerin rolleri o kadar ağır bastı, bazı yerli aktörler o kadar figüranlaştı ki, artık bu hikâyeyi yerli bir hikâye olarak anlamak ve anlatmak mümkün değil.
Şu anda hep birlikte, dünyadaki müesses nizamın temsilcisi olan güç odaklarının, bu nizama itiraz eden bir ülkeye karşı yürüttüğü yıkıcı bir operasyonu izliyoruz.
Dünyanın egemenlerinin “çok olduklarını” düşündükleri ve dişlerine göre gördükleri ülkeleri yola getirmek için kullandıkları belli araçlar vardır.
Yakın zamana kadar Türkiye için kullandıkları en kolay-kestirme yöntem orduya darbe yaptırmaktı. Zaten geleneği icabı iktidarın kendi hakkı olduğunu düşünen bir orduda, darbe için yanıp tutuşan kliklerden kendine en yakın gördüğün birini seçip arkasında durdun mu, iş bitiyordu.
Bu silahı kaybettiklerinden beri işleri zorlaştı. Mecburen “sivil toplumcu” oldular. Gözlerini toplumun çatlaklarına diktiler. Bir ara Gezi’den medet umdular; Gezi’yi pompalayıp şişirerek “yönetilemez ülke” tablosu yaratmaya çalıştılar, olmadı. Sonra kontrollerindeki dini bir cemaatten medet umdular. Bürokrasiyi ağ gibi sarmış bu gizli yapı üzerinden devletin en stratejik kurumlarını el geçirmeye çalıştılar. Bu da püskürtüldü.
Sonunda dönüp dolaşıp tarih boyunca kullanıp durdukları o malum karta, Kürt kartına geldiler. Şimdi Türkiye’yi, PKK terörü ile cehenneme çevirmekle, toplumun bütün fay hatlarını harekete geçirmekle ve nihai olarak iç savaş çıkarmakla tehdit ederek boyun eğdirmeye çalışıyorlar.
Elbette zor bir durum.
Ama Türkiye’nin asıl talihsizliği bu değil.
Asıl talihsizlik, böyle bir dış operasyon karşısında bir millet olarak davranamayışımızda. Tasada, kıvançta bir olamamamızda.
Ülke, artık dış kaynaklı olduğu açıkça ortada olan terör saldırıları altında her gün bir düzine evladını toprağa verirken, halkına olup biteni doğru anlatmakla yükümlü entelektüellerin, basının, kanaat önderlerinin ve siyasi aktörlerin önemli bir bölümü, gerçekleri göz göre göre çarpıtarak, yalan söyleyerek, karartma yaparak olup bitenlerin faturasını iktidara çıkarmaya çalışıyor.
Ne uğruna?
Nefret ettikleri bir partiyi iktidardan devirme uğruna.
Bu öyle bir nefret ki, artık bu ülkeyi kendi ülkeleri olarak değil, “Tayyip’in ülkesi” olarak görüyorlar; Milli orduyu “Saray’ın ordusu”, polisi de “Saray’ın polisi” olarak...
Bu nefretin elbette maddi temelleri var. 2002’den bu yana gerçekleşen transformasyonun kaybettirdiği imtiyazlı konumlar, maddi çıkarlar var. Ne yazık ki, on beş yıldır imtiyazsız bir hayata hâlâ alışamadılar. Benim üstün olmadığım, benim borumun ötmediği, benim damgamı basamadığım; kurallarını benim koymadığım ülke olmaz olsun, benim yönetmediğim ülke batsın diyorlar.
Oysa değer mi?
Bir düşünseler; bölünmüş, parçalanmış, yangın yerine dönmüş bir ülkede hangi imtiyazın kalacak; böyle bir ülkeyi yönetsen ne olacak, yönetmesen ne olacak...
Ama bu hırs bitecek gibi görünmüyor; “yapmayın, etmeyin” demenin de hiçbir faydası yok. Kulaklar sağır, gözler kör, vicdanlar kapkara oldu.
Tek umut büyük hakemde.
Doğruyla yanlışı; ahlaki olanla olmayanı; haklıyla haksızı yine o ayıracak. Engin tecrübesi ve keskin sağduyusuyla Anadolu insanının bize bir kez daha çıkış yolunu göstermesini bekliyoruz.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.01.2016
8.02.2016
3.02.2016
31.12.2015
29.12.2015
27.12.2015
25.12.2015
22.12.2015
21.12.2015
18.12.2015