Hadi ULUENGİN
ERKEN, hayli erken, gözümün çapağıyla perdeyi araladım.
Hafiften hafife güneş huzmesi seziliyordu. Aydınlık bir sabahın doğacağını ümit ettim.
Zaten de yarın martın 9’u değil mi? Muhtemelen Rumeli kökenli söz aklıma geldi.
“Baktın martın dokuzu, sal çayıra öküzü”
***
HAYIR, hatırlatmanın âlemi yok tabii ki farkındayım.
Müsaade buyurun da yukarıdaki martla Rumî takvimin kastedildiğini ve aslında daha on üç gün geçmesini beklemek gerekeceğini bilecek kadar mürekkep yalamışlığım olsun.
Artı, Berd-el Acûz, yani Kocakarı Soğuklarının da eli kulağında olduğunu biliyorum.
Sonra “Kork Abrulun beşinden, öküzü ayırır eşinden” var ki, nisana da güvenilmez.
Olsun. Şubatın 20’sinde bir, 27’sinde iki ve çarşamba üç derken işte cemreler düştü.
Dolayısıyla, Tevfik Fikret gibi “bahar gelmeyecek mi” diye yakınmak yerine bugün kasten iyimser olmak ve o baharın geleceğine dair emareleri ön plana çıkartmak istiyorum.
Üstelik kombinin gaz faturasını ödemekten iflahım kesildi. Gelse de biraz ferahlasak.
İşte böyle... İlk kahveyi pişirdim ve ilk tütünü nefesledim ki, yukarıdaki iyimserliği kamçılar diye CD’yeSchumann’ın Bahar Senfonisi’ni koydum. Andante’yle başladı.
***
LÂF aramızda, henüz flütler Larghetto’ya bile geçmemişti ki şu meseleye takıldım.
Mevsimleri kıstas alan köylü kültürü her ülkede her aya ilişkin sözler, tekerlemeler, meseller falan üretmiştir ama sanki marta dair olanları daha bir fazlaymış gibime geliyor.
En azından Türkçe için konuşuyorum. İlk hatırladıklarımı da hemen sayayım:
***
“MART martladı, tavuk yumurtladı”... “Mart çıkmadıkça dert çıkmaz”...
“Mart ayı, dert ayı”... “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır”...
“Martta tezek kuruya, nisanda seller yürüye”...
“Mart yağar nisan övünür, nisan yağar insan övünür”... Vs. vs...
***
TABİİ, toprak adamlarının tecrübe ve gözlemlerinden süzülen yukarıdaki ifadelere bir de “Mart kedisi”, “Mart azgını”, “Mart turşusu” gibi deyimleri eklemek gerekiyor.
Dolayısıyla, yılın üçüncü ayına ilişkin vurgulamaların diğerlerinden daha fazla olduğunu tahmin ederken pek yanıldığımı sanmıyorum.
Zahir bunun gerekçesini de martın bir geçiş mevsimine, özellikle de kıştan bahara geçiş dilimine tekabül etmesinde aramak gerekiyor. Zaten de Güneş dönencesine denk geliyor.
Açıklama belki çok klasik olacak ama tabiatın tekrar fışkırmaya başladığı dönem insan hayatı için de yenilenme müjdelediğinden mart ayı sözlü kültürde diğerlerini yaya bırakıyor.
Sonra, Bahar Senfonisi artık Scherzo’ya giriyordu ki birden şu soru da aklımı çeldi.
***
HİÇ de Türkçe olmayan bu mart sözü lisanımıza nasıl ve nereden girdi?
“Martis”, “Maurs”, “Mawort” falan, acaba biz de Roma savaş tanrısından mı aldık?
Yoksa “ex oriente lux” mü?
Yani ışık doğudan gelir hesabı ve tam zıt bir yönden, George Dumezil’in Efsane ve Destankitabında anlattığı gibi Hint fırtına ilâhı “Maruts”un tanımından mı dilimize geçti?
***
HİÇBİR fikrim yok! Bu yazıyı yetiştirmem lâzım, şimdi araştıracak zamanım da yok!
Zaten de Robert Schumann’ın Bahar Senfonisi Finale’yle bitti.
Üstelik tekrar dışarı baktım, deminki güneşten eser kalmamış. Yine kış havası sürüyor.
Neyse, işte “Mart içeri, pire dışarı” ya, eminim bahar eninde sonunda gelecek.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015