Hadi ULUENGİN
BELKİ fincancı katırlarını ürkütmek deyimi bile bugünkü yazım için hafif kalacak.
Çünkü onları kızdırmak, köpürtmek, ifrit etmek pahasına da olsa şu son 1 Mayıs vukuatı konusunda sözümü sakınmayacağım.
“Siyaseten doğrucu” bir riyakârlıkta yoğum, dobra dobra konuşacağım!
***
TABİİ ki ölçüsüz güç kullanımı eleştirilebilir. Eleştirilmelidir de!
Fakat bu eleştiride dahi sonuçta etten, kemikten ve sinirden birer insan olan güvenlik güçlerinin provokasyonlar karşısındaki insiyaki refleksi gözardı edilemez. Edilmemelidir.
Dolayısıyla tüm sorumluluğu onlara yükleyen yaklaşıma hiçbir şekilde katılmıyorum.
Şu işe bakın! Sanki yavuz hırsızın, yani haklı ve meşru bir yasaklamaya rağmen katır inadıyla“Taksim” diye tutturanların zerre kadar günahı yok da suç ev sahibine mal ediliyor.
***
YUKARIDAKİ yaklaşım ilkin, göstericilerin maksadının üzüm yemek değil mutlaka bağcıyı dövmek olduğunu anlamayacak kadar naif ve iyi niyetli olmaktan kaynaklanabilir.
Kaçın kurasıyım ve o rahle-i tedristen geçeli sittin sene oldu. Mersi, kullanmıyorum!
Veya marazi bir muhalefet içgüdüsüyle faturayı illâ iktidara kesmek azmini yansıtır.
Nesnel ve inatçı gerçekleri tahrif etmek kitabımda yazmıyor, burada da yoğum!
Nitekim kalıbımı basarım ki, eğer bugün bir kamuoyu yoklaması yapılsa, medyaya rağmen çok büyük ekseriyet 1 Mayıs’ta tatava çıkartanların kimliğini gayet iyi saptayacaktır.
***
ÖTE yandan, bütün totaliter ideolojiler daima üniforma aşkıyla yanıp tutuşurlar.
İşte İtalyan faşistlerin kara gömleği... İşte Alman Nazilerin hâki mintanı... İşte yine Alman komünistlerin meşin ceketi... Veya işte Rumen Demir Muhafızların siyah palaskası...
Hepsi de amblemlere ek olarak bir örnek görünüm sunmak istediler. Normaldir de!
Normaldir, çünkü adı üzerinde, “tekil” anlamındaki “unitas” ve “şekillendirmek” manasındaki“formare” kelimelerinden oluşan Latince kökenli bu sözcük, hayatı yine tekil kılmak hedefini güden totalitarizmlerle kesin bir bütünlük ve yekparelik arz eder.
İkisi birbirini tamamlarlar ve “tek şekil”le “tek düşünce” ikiz kardeşe dönüşürler.
Tıpkı son 1 Mayıs vukuatındaki fraksiyon militanlarının sergilediği manzara gibi!
***
ÖYLE ya, mazideki Sovyet piyoniyerlerine özenerek gerdanlarına bir örnek kızıl fular bağlayıp sonra bunu maske olarak kullananını mı arzularsınız?
Yoksa yine bir örnek Che beresini afili yatırıp sapana taş koyanını mı beğenirsiniz?
Daha yoksa kafasına sardığı mezhebî kurdeleye siyasi mana atfedenini mi istersiniz?
Genel refah artışına paralel olarak son birkaç senedir kendi tasarladığı üniformalar için de para harcayabilen bizim “sol” (!) fraksiyonlar 1 Mayıs’a işte böyle arz-ı endam eylediler.
Artı, bütün bir yıl yolunca hazırlandıkları ve tüm güçlerini seferber ettikleri “Taksim eylemi”ne yine refah toplumlarına özgü olan ve oralarda kâh “kırıcılar”, kâh “otonomlar”, kâh da “çapulcular”diye adlandırılan şımarıkların Türkiye varyantı olarak gittiler.
***
OYSA o Taksim’e iki adım mesafede oturuyorum ve her Allah’ın günü geçiyorum.
Bir nebze izanı olan kişi bu hâliyle meydanda asla miting yapılamayacağını ve izin vermenin de muhtemel bir felâkete buyur demek anlamına geleceğini bilir, görür, anlar.
Kaldı ki sembolik nitelikteki bir temsilci heyetine de onay çıkmıştı.
Fakat hayır, “tek fikir” totalitarizme iman ettikleri için “tek şekil” üniforma aşkıyla yanıp tutuşanlar 1 Mayıs’ta illâ maraza çıkartmak için gittiler ki, fincancı katırlarını kızdırsa bile, şükür, bunu göremeyecek kadar kör ve bel altına vuracak kadar marazi değilim.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları


































mehmet emin ekinci
sayin berktay sızın kurt sorunuyla aranıza mesafe koymanız acaba neyı degıstırecek,80 yıldır sız ve sızın gıbı duşunenler acaba kac kısı bır halkın ugradıgı bukadar zukme ve soykırıma karsı durarak demokratlıgınızı oraya koydunuz.sız ve sızın gıbıler varsın bdp okullarında ders vermeyınız.kurt ve sol sosyalıstler bedeller ödeyerek bugunlere gelmıslerdır.sız bıldıgınız ıktıdar yanlı tavırlarınızı devam edın bızler çok badıreler atlatık gun gelır devran doner.