Hakan Albayrak
Arap dünyasının televizyon imparatorlarından MBC, bünyesindeki kanallarda göstere geldiği Türk dizilerini yayından kaldırdı. Türk dizilerinin eski bölümlerinin videolarını internet sitelerinden kaldırmayı da ihmal etmedi. Tam da Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman’ın Kahire’deki bir toplantıda “hilafeti geri getirmek isteyen” Türkiye’yi İran ve Katar’la beraber “şeytan üçgeni”nin parçası olmakla suçladığı ileri sürülürken…
MBC’nin merkezi, Türkiye düşmanlığının merkezleri arasında yer alan Dubai’de. Kuruluşun sermayesi ise, ‘de facto kral’ Muhammed Bin Selman’ın liderliğinde Türkiye düşmanlığının merkezleri arasına katılmaya namzet olduğu anlaşılan Riyad’da. Belli ki, Türkiye’nin Arap âlemindeki nüfuz alanını daraltmaya yönelik bir hamle ile karşı karşıyayız.
***
Akit’te Ali Osman Aydın, konu hakkındaki bir yazısında şöyle demiş: “…Müslüman ülkelerde, Türkiye’de üretilen dizilerin ne tür sosyal sorunlara yol açtığını bizzat görenler için bu karar hiç de sürpriz değil. Eğer Türk dizileri bu çekincelerle, yani yerel kültürü muhafaza endişesiyle yasaklanmışsa, karara saygı duyulması gerekir diye düşünüyorum. Kimse kusura bakmasın… Çünkü her devletin kendi geleneksel değerlerini koruma ve yaşatma ödevi vardır, buna biz de dahiliz… Özellikle Müslüman ülkelerde Türk dizilerinin yerel değerleri yozlaştırdığı, aile kurumunu zayıflattığı, Batı tipi hedonist bir yaşamı Müslümanlık kamuflajıyla sunduğu gibi meseleler sıkça tartışılıyor. Çünkü birkaç istisna hariç Türk dizileri geleneksel değerlerimizin müspet yönlerine dair hemen hiçbir şey barındırmıyor. Daha da kötüsü geleneksel değerleri bir çatışma alanı olarak tasvir eden diziler izleyicilerine şiddet, entrika, debdebe, sınırsız gayri meşru ilişki ve cinsellik gibi seküler değerler aşılıyor. Yoğun tüketim kültürü vurgusu, laik düşünce kalıpları ve nihilist popüler kültür de işin cabası…” (Türk-Arap İlişkilerinde Dizi Krizi, Ali Osman Aydın / Akit, 7 Mart 2018)
Aydın’ın eleştirileri Türk dizilerinin çoğu için geçerli ama “Türk dizileri bu çekincelerle, yani yerel kültürü muhafaza endişesiyle yasaklanmışsa, karara saygı duyulması gerekir” cümlesi fazla iyimser. Çünkü, bilenler bilir, MBC de yerel kültür şampiyonu olmaktan çok uzak. Yine de MBC’nin ‘Bu yozluk bize fazla geliyor’ dediğini var sayalım; Türk dizilerine külliyen cephe almasını bununla izah etmenin imkânı var mı? “Fatmagül’ün Suçu Ne?” gibi diziler tamam da, Diriliş Ertuğrul’un suçu ne? “Gümüş”ten başlayarak 10 senedir Türk dizileri yayımlayan MBC’nin aklı başına yeni mi geldi sorusu da yerinde olacaktır.
İsmail Yaşa’nın Diriliş Postası’ndaki değerlendirmelerine itibar etmek bana daha uygun geliyor:
“Kim ne derse desin ve hangi gerekçeyi ileri sürerse sürsün, hiçbir şey bu kararın tamamen siyasi bir karar olduğu gerçeğini değiştirmez. Yani karar, medya grubu yönetiminin kendi kararı değil. Daha yukarıdan gelen bir emirle alınmış bir karar. Hatta açıklamaların satır aralarından Türk dizilerini boykot kararının tek bir medya grubuna ait olmadığını, birkaç ülkenin birlikte aldığı ortak bir karar olduğunu anlıyoruz. MBC Group Sözcüsü Mazen Hayek’in Birleşik Arap Emirlikleri’nde İngilizce yayınlanan The National gazetesine yaptığı açıklamada, ‘MBC de dahil olmak üzere birçok Arap ülkesinde Türk dizilerinin yayından kaldırılmasına yönelik bazı medya gruplarını ilgilendiren bir karar alındı’ demesi de bunu gösteriyor. Yani Türk dizilerini boykotun en azından Suudi Arabistan ve BAE’nin kararı olduğunu söyleyebiliriz. Hatta bu ikiliye Bahreyn’i de ekleyebiliriz…”
“Türk dizilerinin boykot edilmelerinin asıl sebebi dizilerin Türkiye’yi sevdirdiği ve bunun bir tür ‘kültür istilası’ olduğu inancı. Diriliş Ertuğrul ve benzeri dizilerin Arap sokağında da büyük bir beğeniyle izlendiğini biliyoruz. Osmanlı fobisi olanların bu durumdan rahatsız olmaları gayet normal...”
“MBC kanallarından Türk dizilerini yayınlamamasını isteyenler, o dizileri seyredenlerin ilk fırsatta tatil için Türkiye’ye koştuklarına inanıyor. Kararın Türkiye’nin yumuşak gücünün etkisini kırmaya yönelik bir hamle olduğu açık...”
“Türk dizilerini boykot adımıyla Türkiye’ye karşı yürütülen soğuk savaşa yeni bir boyut eklendi...” (Türk Dizileri Neden Kaldırıldı, İsmail Yaşa / Diriliş Postası, 7 Mart 2018)
MBC Sözcüsü Mazen Hayek’in Associated Press’e bu konu hakkında verdiği demeci tabii ki İsmail Yaşa’nın yukarıdaki değerlendirmelerinin ışığında okuyoruz. Amerikan haber ajansına göre Mazek, Türk dizilerini yayından kaldırma kararının MBC yönetiminden mi yoksa kuruluş haricinden mi geldiği sorusuna cevap vermeye yanaşmayıp, “I can’t confirm who took the decision” demiş. Türkçesi: “Kararı kimin aldığını söyleyemem”. Daha serbest ama daha doğru bir tercümeyle: “Kararı kimin aldığına dair bu iki tahmininizden birini doğrulamaya yetkim yok.”
***
MBC’nin başında bulunan kraliyet ailesi mensubu Velid İbrahim’in, Suudi Arabistan’daki “yolsuzlukla mücadele” furyasında tutuklanan kodamanlar arasında bulunduğunu ve geçenlerde serbest bırakıldığını belirtmekte yarar var. Malum; güçlü bir iddiaya göre Muhammed Bin Selman’ın şartlarını kabul edenler serbest bırakılıyor. Türk dizilerini yayından kaldırmak, bu şartlardan biri olsa gerek.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.05.2022
7.03.2022
31.01.2022
20.01.2022
30.11.2021
25.11.2021
15.11.2021
25.10.2021
17.08.2021
9.08.2021