Hasan CEMAL
Gazeteci lafı dolandırmaz.
Lafı eğip bükmek ‘gazeteci milleti’nin işi değildir.
Gerçek neyse dan diye söyler gazeteci.
Ahmet Sever de öyle yapmış.
Diyor ki:
“Onlar paralı asker, gazeteci değil!”
Diyor ki:
“Onlar gazeteci değil, neyi nasıl yazacakları belli olan, talimatları harfiyen yerine getiren paralı askerler...”
Diyor ki:
“AKP cenahında tek medya var: Erdoğan medyası...”
Diyor ki:
“Cumhurbaşkanı, devletin tüm imkânlarını sindirme ve susturma aracı olarak kullanıyor. Medya da öyle, yargı da öyle, maliye bile öyle. Mutlak otoriterliğini kurabilmek için devletin tüm mekanizmalarını araç olarak kullanıyor.”
Diyor ki:
“Cumhurbaşkanı yüzde 100 biat istiyor. Yüzde 99 biat yetmiyor. Dediklerinin yüzde 99’unu yapıp birini yapmazsanız bitiyorsunuz gözünde...”
Diyor ki:
“Abdullah Gül işlerin bu noktaya geleceğini biliyordu. Biraz da bu nedenle çekilme kararı aldı zaten. Siyasete girse benzer sıkıntıları kendisinin de yaşayacağını ve ciddi bir çatışma çıkacağını öngörüyordu. Dolayısıyla bugün gelinen noktaya şaşırmış görmedim kendisini.”
Diyor ki:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şöyle bir yöntemi var. Eziyor, korkutuyor, bir anlamda karşısındakinin kişiliğini değersizleştiriyor ve sonra kendisine bağlıyor. Temel unsur sindirme ve korkutma...”
Diyor ki:
“Tayyip Erdoğan’ın o sindirme, korkutma yöntemini desteklemek, etkinleştirmek için bir troll sistemi kuruldu. Abdullah Gül’ün,Bülent Arınç’ın, Hüseyin Çelik’in, Sadullah Ergin’in başına gelenlere bakmak gerek. En küçük eleştirinin ardından hemen harekete geçiliyor, bir mitralyöz gibi kurşun yağmuruna tutuluyor. Öyle bir yapı kurulmuş ki, pek çok insan konuşmayı göze alamıyor. Çünkü ağzını açıp tek kelime ettiğinde müthiş bir saldırıya hedef oluyorsun.”
Diyor ki:
“AK trollerin İstanbul’da değişik yerlerde büroları var. Ve Saray’dan yönlendiriliyor bu AK troller... Talimatlar oradan geliyor. Edindiğim bilgiye göre de bütün bu operasyonu yürüten deCumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Varank...”
Bu açıklamaların sahibi, gazetecilik ve dostluk ilişkilerimiz epeyce eskiye giden Ahmet Sever.
Cumhurbaşkanı Gül’ün uzun yıllar başdanışmanlığını ve sözcülüğünü yapmış olan sevgili Ahmet, Cumhuriyet’te iki gün çıkan Selin Ongun söyleşisinde bu gerçeklerin altını çiziyor.
Bu gerçekler gizlenerek, bu gerçekler gözardı edilerek, bu gerçekler bilinmezlikten gelinerek, Türkiye’deki gidişat üzerine yorum yapılamaz.
Yapılırsa, yanıltıcı olur.
Havada kalır.
Siyasal değerlendirmenin yerli yerine oturabilmesi, öncelikle, ‘Erdoğan gerçeği’nin yerli yerine oturmasından geçiyor.
Taşlar başka türlü yerine oturmaz.
Bakıyorum Davutoğlu tahlillerine, Davutoğlu sonrasına ilişkin yorumlara.
Bir nokta kasıtlı olarak atlanıyor:
Erdoğan’ın anayasayı çiğnemesi...
Erdoğan’ın tarafsızlık yeminini hiçe sayması...
Erdoğan’ın parti lideri gibi davranması...
Sanki bunlar hiç yokmuş gibi yazılsın çizilsin isteniyor.
Erdoğan’a tam biat isteniyor.
- Anayasayı ‘bekleme odası’na aldım.
- Aman ne iyi ettin!
- Rejimi ‘fiilen’ değiştirdim.
- Aman ne güzel!
- Anayasa Mahkemesi kararına uymuyorum.
- Aman da aman!
Akıl alır gibi değil.
Bu memlekette ne anayasa kaldı.
Ne hukuk kaldı.
Ne bağımsız yargı kaldı.
Ne kuvvetler ayrılığı kaldı.
Bu memlekette Saray’daki Sultan ne derse o oluyor.
Onun için de, bu noktayı öncelikle belirtmeden, bu çerçevenin altını olanca kalınlığıyla çizmeden yapılan yorumlar havada, boşlukta kalıyor.
Gülünç oluyor.
Ayıp kaçıyor.
Siyaset gerçeğini anlatmıyor.
Tersine, gerçeği gizliyor.
Ve Erdoğan’ın despotluğuna su taşıyor.
Tekrar ediyorum:
Anayasayı, hukuku bu kadar hiçe sayan bir cumhurbaşkanı meşru değildir!
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024