Hilâl KAPLAN
"Ancak kavgada vurulan acı duymaz / ve kavga edebilmek hürriyetidir / en mühimi hürriyetlerin."
Uzun ama o kadar da uzun olmayan bir zaman evvel Nazım Hikmet bu dizeleri "Kemal Tahir'e mektup"ta yazmıştı. Neden yazdığı önemlidir ve biraz da şimdiki meselemize dairdir aslında.
Dün Erkam Tufan Aytav'ın "Türkiye'de öteki olmak" kitabının tanıtım toplantısındaydım. Bu güzel kitapta yer alan güzel insanlar ve onları dinlemeye gelen diğer güzel insanlarla beraberdim. Erkam Bey'in Türkiye'de ötekileştirilen gruplardan insanlarla yaptığı mülakatların yer aldığı bu kitapta Gayri Müslimlerden Romanlara, Kürtlerden başörtülülere kadar pek çok toplumsal gruptan insan derdini anlatmış. Dert dolu bir kitap bu, dermanı yine birbirimizde arayan bir kitap...
Süryani Katolik Ruhani reisi Yusuf Sağ'ın "Rab Allah sizleri ve sizin gibileri çoğaltsın" duasıyla biten konuşması, Türkiye Musevî Cemaati Hahambaşı Genel Sekreteri Yusuf Altıntaş'ın "Bugüne kadar bizleri hep "iç düşman" diye tanıttılar. Nasıl, düşmana benziyor muyum?" diyerek sistemi sorgulatan sorusu, Prof. Yorgo Stefanopulos'un İmam Hatip Lisesi mezunu olduğu için asistanlığına karşı çıkılan öğrencisine sahip çıkışını naklettiği anekdotu, Yazar Mario Levi'nin babasının itirazlarına rağmen kimliğini saklayıp gizlemeden yüreğini nasıl ortaya koyduğunu anlatışı hâlâ kulaklarımda...
Öyle kalleş bir sistemde yaşıyoruz ki mertçe bile dövüşmemiş bizimle. Ya sürmüş ya dövmüş ya can almış ya kovmuş ama illa ki bu topraklardaki varlığımız için kendisiyle "kavga etme hürriyetimizi" elimizden almış. Çünkü korkmuş, bu yüzden de en iyi bildiği şeyi yapmış ve birbirimiz için tehdit olduğumuz korkusunu yaymış, bizleri de buna inandırmış. Bu kalleşlikten bir şekilde "sağ" kurtulanlarsa ancak bugün kendilerini gelip ses verebiliyorlar.
Tanıtım toplantısındaki panelde her birimizin belli bir kimlik kategorisini temsilen, yan yana dizilmişliğimizi görünce; halimizi birbirine yaralarını gösteren küçük çocuklara benzettim. "Beni düşürdüler, buram yaralandı; beni de düşürdüler, şuram yaralandı" der gibiydik âdeta.
Sevgili dostum Hayko Bağdat verdiği bir röportajda şöyle diyor: "Ben bugün öldürülen arkadaşımın cenazesinden mutluluk duyan bir zavallıyım" (Tanık, Mart 2011). Evet, Hrant Dink'in cenazesine katılan insan sayısıyla övünen bir toplumuz şimdilik. Belki iyileşmek için birbirimizle yaralarımız üzerinden dertleşmek de bir girizgâhtır, bilmiyorum. Ancak beraber kutlayacağımız, başarılarımıza da sevinebileceğimiz, birbirimizin kimlik kategorilerinden çok daha fazlası olduğunu idrak ettiğimiz başka bir bir ülkeyi gerçekleştirebileceğimiz günler de yakındır belki. En azından ben öyle olduğuna inanmak istiyorum. Zaten "kavga etme hürriyeti"mizi kazandığımız vakit, bu işin sonu karakolda bitmeyecek, onu biliyorum.
Richard Falk'un selâmı var
Birleşmiş Milletler En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı vesilesiyle Türkiye'de bulunan dünyaca ünlü hukuk ve uluslar arası ilişkiler uzmanı Prof. Richard Falk'la görüşme imkânı buldum. Amerikan dış politikasına, 11 Eylül saldırısına ve Filistin meselesine dair ana akım görüşlere karşı muhalif duruşuyla bilinen Richard Falk, 2008 yılında BM'nin Filistin toprakları İnsan Hakları Konseyi özel raportörü olarak atanmıştı. Kendisinin Yeni Şafak okurlarına selamını ileterek, konuştuklarımızın özetini aktarıyorum:
HK: Öncelikle El Fetih ve Hamas arasındaki ulusal birlik anlaşmasını sormak istiyorum. Her ne kadar Mısır'daki imza töreninden görüntülerini izlerken içim içime sığmasa da, bu anlaşmanın uzun vadede yürütülüp yürütülemeyeceğine dair kuşkularım var. Zira Mustafa Barguti'nin yakınlarda Foreign Policy'e verdiği röportajdan öğrendiğimize göre anlaşma genel bir uzlaşma üzerine kurulmuş ve ayrıntıların hiçbiri istişare edilmemiş. Siz ne düşünüyorsunuz?
RF: Bu önemli bir ilk adımdır. Bu öncül anlaşma olmasaydı, hiçbir kazanım elde edilemezdi. Birlik tesis edilmeden, meşru bir temsiliyetin kazanılması mümkün değildi. Bu iki grup da birbirlerine oldukça kötü şeyler yaptılar. Yani belli bir güvensizlik mevcut. İsrail de bu birliği bozmak için çaba sarfedecektir. Süreci izlemek ve ümitvâr olmak gerek. Eğer İsrail de realistse, bu sürecin gelişmesine katkı sunmalıdır.
HK: İsrail, yasadışı yerleşim politikasına ısrarla devam ettiği müddetçe, sürece katkı sunması mümkün mü? Bu anlamda "iki devletli bir çözüm" hayata geçirilmesi mümkün bir öneri mi sizce?
RF: İsrail, yasadışı yerleşimlere son vermedikçe ve olanları da yıkmadıkça bağımsız iki devlet projesinin uygulanabilirliğinden bahsetmek pek mümkün değil. Öte yandan İsrail yasa dışı yerleşimlere karşı bir imha sürecine girerse, İsrail'in bir iç savaşa gireceği de kesin.
HK: Bu noktada Filistin tarafının duruşunu nasıl buluyorsunuz?
RF: Aslında Filistin tarafı ne önerirse önersin, İsrail ilgilenmiyor. Filistin tarafının önerdiklerine baktığınızda çok somut ve uygulanabilir talepler var. 1967 sınırlarına dönüş, demokratik seçimler, vb. gibi. Ancak İsrail barış yapmak için üzerinde bir baskı hissetmiyor. Yayılmacı politikalarına devam ediyor. Güney Afrika örneğinden olduğu gibi barışın tesisine yönelik uluslararası bir baskı mekanizmasının işlemesi elzem.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019