İbrahim Karagül
ABD yönetiminin terör örgütlerine destek vermesi hatta onları yönetmesi artık tartışma olmaktan bile çıkmış bir gerçektir. Sovyetler'in çöküşünden hemen sonra küresel ölçekte terörle mücadelebaşlatan, 21. yüzyılı terörle mücadele çağı ilan eden ABD, yirmi beş yıl sonra dünyanın en büyük terör finansörü, baş destekçisi olarak tarihe geçmiştir.
Artık birçok ülkeyi terör saldırılarıyla dize getirmek isteyen, kendi müttefiklerini bile terör örgütlerine hedef gösteren, Türkiye gibi bir NATO ülkesini PKK ve FETÖ gibi örgütler üzerinden iç savaşa sokmaya ve parçalamaya çalışan bir Amerika vardır.
ABD, tarihinin en büyük çözülmesi
Süper devletten, 21. yüzyılın dünyasını şekillendirecek güçten bir terör devleti çıkmıştır. Geriye terör örgütlerinin kuyruğuna takılan bir devlet kalmıştır. Artık ABD bir devlet gibi değil, örgüt gibi düşünmektedir. Devlet aklının yerine örgüt aklı geçmiştir. Özellikle Barack Obama dönemi bu savruluşun hatta zihinsel çöküşün zirvesi olmuştur. Bu, ABD tarihinin en büyük çözülmesidir.
Neoconların Yeni Amerikan Yüzyılı planlarını devlet olarak uygulamayı başaramayan ABD şimdi bu hedeflerine terör örgütleri üzerinden, terör saldırıları üzerinden ulaşmaya çalışmaktadır. Türkiye gibi birçok ülke, ABD'nin terör fırtınası ile istikrarsızlaştırılmak istenmekte, bu yöntemlerle boyun eğdirilmeye çalışılmaktadır. Devlet olarak 21. yüzyılı dizayn edemeyenlerin örgütler üzerinden bunu başarmaları asla mümkün olmayacaktır.
Üç gerçek: Hiçbir zaman dünya lideri olamayacak
Özellikle Irak işgali sonrası başlayan sorgulamada ABD'nin yeni küresel düzen oluşturma yolundaki bütün yetersizlikleri, zaafları ortaya çıkmıştır. Bunlar; dünyaya liderlik edecek ahlaki olgunluğa sahip olmadığı, ekonomik gücünün dünyayı yönetecek kadar güçlü olmadığı ve dünyayı kontrol altında tutacak ölçüde bir askeri gücünün olmadığı şeklindedir.
Bu üç gerçek, ABD'nin küresel kredisini bitirmiş, onu liderlik koltuğundan düşürmüştür. İşte tam bu dönemde özellikle Asya ülkeleri yükselişe geçmiş, bu yükselişle birlikte ABD otoritesine meydan okumuş, dünyayı da bu meydan okumaya davet etmiştir.
DünyaYı yönetemedi, şimdi dünyadan intikam alıyor..
Obama yönetiminde ise bu üç gerçeğe çok daha vahim örnekler eklenmiş, Washington yönetimi dünyaya terör ihraç etmeyebaşlamıştır. Dünyayı yönetmeyi beceremeyen ABD, bu eksiklerini giderme yerine dünyadan intikam almaya başlamış, dünya ile savaşa tutuşmuştur.
ABD devlet aklının, derin strateji gibi pazarlanan ama aslında büyük bir zaaf görüntüsü veren terör ve örgüt kategorisine gerilemesi, dünyaya sanıldığı kadar zarar veremeyecek, bu korku ile dünyayı kontrol altına almak mümkün olmayacak. Tam tersine bu korku politikası, bu kanlı siyaset ABD'nin kendisine zarar verecek, çok az kalan itibarı tamamen ortadan kalkacak, ABD dünya için en büyük tehdit haline gelecek.
ABD'nin büyüsünü İslam'la savaş bozdu
Sovyet tehdidinden sonra İslam'ı Batı için en büyük tehdit ilan eden, bunu da “küresel terör tehdidi” diye pazarlayan ve yeryüzünün her yerinde terörizmle mücadele cinayetlerine başlayan ABD'nin kendisi dünya için tehdit haline gelmiştir. Üstelik bu tehdit olma hali de “terör” üzerinden olmuş, kendisi terörle suçlanır olmuştur!
Geçmişte birçok ülke örtülü terör operasyonlarından sorumlu tutuldu. ABD'ye bu yönde suçlamaların çoğu ise ideolojik temelliydi. Oysa bugün durum tam tersidir, mesele gizlenemeyecek hale gelmiştir.
Dünyanın yaşadığı en ciddi eksen kayması
Küresel meşruiyeti sağlayan ülkeler yer değiştiriyor. Devlet aklı ile hareket eden, uluslararası meşru kanalları besleyen ülkeler hızla savrulurken, bu ülkelerin suçladığı devletler meşruiyet alanına geçiyor. Bu; dünyanın yaşadığı en ciddi eksen kaymasıdır, kırılmadır.
Uluslararası sistem dediğimiz yapı dağılmıştır. Yeni bir yapı kurulamamış, güç haritası yerine oturmamıştır. Bir belirsizlik dönemi dünyayı rehin almıştır. Bu dönemde bazı ülkelerin hızla öne çıkması muhtemeldir. Türkiye de bunlardan biridir.
Bazı ülkelerin ise hırçınlıklarıyla, saldırganlıklarıyla, dünyanın geri kalanına yönelttikleri tehditlerle öne çıktığı bir gerçektir. Dünya büyük fırtınalara, kaoslara sürüklenecek ya da ABD ve yakın müttefikleri derhal bu uygulamalara son verip kendilerini meşru alana çekecektir.
Türkiye dünya için umuttur..
Türkiye çok uzun yıllar terörle mücadele etmiş, bunun bir çoğunu başka bölgelerde ABD ile yürütmüştür. Ama şimdi Türkiye bizzat müttefikleri tarafından kalbinden vurulmakta, müttefiklerinin destek verdiği örgütlerin saldırısına uğramaktadır. İş artık, Türkiye'ye ayar vermenin çok ötesine geçmiş, ülkemiz bizzat müttefik saldırılarına maruz kalır olmuştur.
Saldırılar, ülkemizi durdurma, belli bir eksene hapsetme hatta parçalama planları şeklinde öne çıkmaktadır. Suriye ve Irak'ın kuzeyinden kuşatma harekatı bir imha planı haline gelmiştir.
Bu halde bile Ankara'nın meşruiyeti, devlet aklını, uluslararası sorumluluğu öne çıkarması, yoğun saldırılara rağmen olgunluğunu kaybetmemesi dünya ve gelecek için umuttur. Türkiye bu anlamda geleceğin küresel sistem inşasına yönelik en ciddi sınavı olgunlukla vermektedir.
Türkiye'yi böyle durduramazsınız, o dönemler geçti
ABD ve müttefiklerine şu gerçekleri hatırlatmak isteriz: Türkiye artık örgütlerle dizayn edeceğiniz, terörle korkutacağınız, birkaç kamuoyu çalışmasıyla hizaya sokacağınız, yıllardır beslediğiniz nüfuz çevreleriyle etkileyebileceğiniz bir ülke değil.
Türkiye, PKK/PYD ve FETÖ üzerinden ele geçireceğiniz, parçalayabileceğiniz bir ülke de değildir. Soğuk Savaş'ın üzerinden 25 yıl geçti ve siz hala o dar çevrelerle yöneteceğiniz bir Türkiye var sanıyorsunuz. Ayrıca dünya ABD'nin beklediği bir dünya değil, olmadı, olmayacak.
ABD karşıtlığı değil, bırakın bu söylemi..
Hal böyle iken bütün bunları eski tür “Amerikan karşıtlığı” şeklinde tanımlamaların da bir anlamı kalmamıştır. Olayın ABD karşıtlığı ile alakası yoktur, siz de bunu bu şekilde pazarlayamazsınız. Bu söylemle var olan tepkiyi boğamaz, mahkum edemezsiniz. Türkiye'nin kitlesel tepkisi rasyonel bir tepkidir, ABD'nin devlet olarak terör örgütleri safına geçmesine duyulan şaşkınlığa, hayal kırıklığına tepkidir.
Bu ABD yönetimlerine aslında bir uyarıdır, gerçeğe çağrıdır. Söz konusu uyarı, sadece Türkiye'den yükselmiyor. Dünyanın ezici çoğunluğunun verdiği bir mesajdır ve ABD'nin hayrına bir uyarıdır. Çünkü çok yakında küresel ölçekte bir uyarı dalgası ABD kapılarını dayanacaktır.
Tarih Atlantik dışına kaymıştır
Obama, teröre verdiği destekle, o romantik hayalleriyle, dünyayı ve bizim bölgemizi felakete sürüklemesiyle anılacaktır. Ve ABD, dünyanın bu uyarılarını ciddiyle almazsa, ABD olmaktan çıkıp, dünya için tek tehdit haline gelecektir. Bugün ABD terörü ve sistem dışılığı, Türkiye ise meşruiyeti ve uluslararası sorumluluğu, siyasi olgunluğu temsil etmektedir.
ABD kanla anılacaktır, cinayetlerle anılacaktır, sivil kıyımlarla anılacaktır, örgüt devleti olarak anılacaktır. Türkiye ise dünyaya doğru mesaj vermekle, doğru yerde durmakla, doğru tercihler yapmakla anılacaktır. Tarih Atlantik'in dışına çıkmıştır, artık o tarih Atlantik çevrelerinde değil, dünyanın başka bölgelerinde yapılacaktır.
Türkiye'yi terörle durdurmak mı?
Avucunuzu yalamak zorunda kalacaksınız…
Yazarlar
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.09.2021
26.07.2021
28.06.2021
17.06.2021
14.06.2021
10.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
20.05.2021
17.05.2021