İhsan DAĞI
Toplumsal gerilimin kitlesel çatışmalara dönüşmesi işten bile değildir, bir kıvılcıma bakar.
Fizikî bir çatışma noktasına ulaştıktan sonra da durdurmak, geri çevirmek çok zordur. Gerilimin ve çatışmanın fay hatları genellikle etnik ve dinsel kimlikler veya ideolojik farklılıklardır. Kimlik savaşları modern dönemin ‘kan davaları’; herkesi kabilesinin etrafında toplanmaya, kabile reislerine itaat etmeye zorlar. Ne rasyonalite kalır çoğunlukta, ne hak ve hukuk ölçüsü. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün şu tasviri tam da böyle durumu anlatır: “Karıncayı ezmeyen insanlar öyle bir noktaya gelir ki karşılıklı vahşetin içine girerler. Bu böyle bir süreçtir. Başında birkaç yüz kişiyken, binlere on binlere çıkar.” Kimlikler savaşı bir cehennem, oradan çıkış yok. Cehenneme odun taşımaktan vazgeçecek miyiz?
Kimlikleri tanımak ve saygı duymak, farklı kimliklere karşı hiyerarşik değil kapsayıcı ve eşitlikçi bir ilişki geliştirmek şart ama yetmez; makro düzeyde kimlik odaklı bir siyaset anlayışından da kaçınmak gerek. Kimlik referanslı siyaset, toplumu kabileleştiriyor. Türkiye maalesef böyle bir tehlikeyle karşı karşıya. Birlikte yaşayan, birbirini anlamaya çalışan, diyalog içinde bir toplum olmaktan kendi kimliklerine çekilen bir kabileler ülkesine dönüşüyoruz.
Toplumun ‘soğumaya’ ihtiyacı var. Yoksa toplumsal gerilimden kitlesel çatışmalara doğru evrilen eşiği aşmaya çok yakınız. Herkes sorumlu; gerilimi ve çatışmayı tahrik eden bir siyaset tarzı seçimlere doğru giderken bazılarına cazip gelebilir ama yanlış. Siyasal gerilimin zaten art arda seçimler nedeniyle yükseleceği bir döneme girerken toplumsal gerilimi düşürmek şart.
Başta hükümet, herkes toplumun hararetini düşürecek bir dil, yaklaşım, siyaset geliştirmekle sorumlu. Demokratik meşruiyete sahip bir iktidar haktır; bir o kadar hak olan da şiddete bulaşmayan muhalefettir. Meşru zeminde iktidar olmak da, iktidar mücadelesi vermek de, barış içinde yaşamak da zor değil; demokrasi, hukuk devleti ve özgürlükler rejimi... Evet, aksi bir cehennem. Birçok ülke bu cehennemde yaşıyor. Son günlerde yaşanan şiddet eylemlerine, toplu katliamlara bir bakın. Kenya’nın başkenti Nairobi’de bir alışveriş merkezine düzenlenen baskında 59 kişi öldürüldü, 175 kişi yaralı. Pakistan’da kiliseye intihar saldırısı yapıldı; 78 ölü, 130 yaralı. Irak’ın başkenti Bağdat’ta, taziye çadırını hedef alan bombalı saldırılarda 57 kişi öldü, 100’ün üzerinde kişi yaralandı. Bir ay önceye dönün; Lübnan’ın kuzeyindeki Trablus kentinde selefîlerin camileri hedef alan bombalı saldırıda 42 kişi öldü, 300’ün üzerinde kişi yaralandı. Bu saldırıdan bir hafta önce Beyrut’un güneyinde, Hizbullah’ın kontrolündeki bir mahallede meydana gelen bir bombalı saldırıda 22 kişi öldü, 200’ü aşkın insan yaralandı. Bunlar ‘kimlik’ referanslı ‘terör’ eylemleri. Etrafta böyle bir tablo varken PKK terörünün durması ve barış sürecinin başlaması son zamanların en olumlu gelişmesi. Değeri çok iyi bilinmeli.
Ancak Türkiye PKK’sız da bir terör sorunuyla karşı karşıya. Ankara Emniyet’e yapılan saldırı bunun küçük bir işareti. Etrafımızda olup bitenler, bunlara karşı Türkiye’nin izlediği politikalar bizi ciddi bir terör riskinin içine çekiyor. Irak ve Suriye’de yaşananların Türkiye’ye yansımaları çok sarsıcı olabiliyor. Bunun örneğini Reyhanlı’da gördük. Karşı karşıya olduğumuz ‘yeni terör’ dalgası böyle bir şey. Örnekleri Suriye, Irak ve Lübnan’da her gün yaşanıyor. Bizden çok uzakta değiller. Sınırlarımızda El-Kaide ve Hizbullah savaşıyor. Varlıkları Türkiye’deki unsurları da radikalleştirip aktive edebilir. Bu örgütlerin tarzları çok acımasız. Dinî sloganlar atıp cumada cami bombalayabilen örgütlerden söz ediyoruz. Allah muhafaza bu tür eylemlerin Türkiye’ye taşınması bütün kimyamızı, toplumsal barışımızı bozabilir. Terörün ateşini yüzümüzde hissediyorken ‘kimlik fay hattı’ üzerinde siyaset yapmak akıl kârı değil. [email protected]
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.01.2025
10.05.2024
11.04.2024
8.04.2024
3.01.2024
25.12.2023
13.12.2023
16.10.2023
9.10.2023
17.06.2023