İhsan DAĞI
12 Eylül darbecilerinin yargılanmaya başlamasıyla oluşan sessizliğin farkında mısınız? Haklarında hazırlanan savcılık iddianamesi mahkeme tarafından kabul edilenler sanki yoldan geçen ihtiyarlar.
Kenan Evren'in, gençler için 'asmayıp da besleyecek miyiz?' sözünü unutmuş gibiler. Asılanlar arasında 'bir sağdan bir soldan' dengesini gözeten 'Evren Paşa'larını sevmişler anlaşılan. Onun yargılanmasına yürekleri dayanmıyor. Çıkıp, 'iyi yaptı, darbe gerekiyordu' diyemeyecekleri için de sessiz kalmayı tercih ediyor, bu tarihî olayı görmezden geliyorlar.
Ne yaparlarsa yapsınlar, 12 Eylül darbecilerinin yargılanması bir dönüm noktasıdır. Biliyoruz ki artık darbe heveslileri rüyalarında 'Çankaya'yı değil, 'Silivri'yi görecek, darbede 'istikbal' aramak yerine işlerini yapacaklar. Ne siyasete ne de halka dayatmalarda bulunmaya kalkışmayacaklar. Kalkışanlar bugün 'başarılı' olsalar bile yarın hesap vermek zorunda kalacaklarını akıllarından çıkaramayacaklar. Yani, 12 Eylül'ün yargılanmasında mesele sadece bir 'adalet' arayışı değil, ülkenin 'demokratik geleceği'ni sağlama alma ihtiyacıdır. Ha, adalet az iş midir? Kesinlikle hayır. 12 Eylül 'boru değildir' ülkeyi altüst etmiş bir askerî darbedir. Meclis kapatılmış, meşru hükümet düşürülmüş, siyasî liderler tutuklanmıştır, tüm seçilmişler yerlerini askerlere bırakmıştır.
650 bin kişi gözaltına alınmış, 1 milyon 683 bin kişi fişlenmiş, 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarılmıştır. Askerî yönetim boyunca kuşkulu ölümlerin toplamı 419 kişidir. 50 kişi idam cezasıyla öldürülmüş, aralarında 3 bin 854 öğretmen, 120 üniversite öğretim görevlisi ve 47 yargıç da olan toplam 14 bin 509 memurun işine hiçbir hukuki süreç işletilmeden bir emirle son verilmiştir. 350 bin kişinin pasaportları alınmış, seyahat özgürlükleri yok edilmiş, siyasî partiler ve sendikaların yanı sıra 23 bin dernek kapatılmıştır. Bu adamların 12 Eylül'ünde hukuk iğfal edilmiş, İstiklal Marşı cezaevlerinde bir 'işkence aleti' haline getirilmiştir. Böyle bir tablo karşısında gecikmiş de olsa 'adalet' talebi son derece meşrudur. Davaya müdahil olmak isteyen binlerce kişiyi dinlemeye başladığımızda mağduriyetin, eziyetin, işkencenin boyutlarını bir kez daha göreceğiz.
Bunları görmek istemeyenler, örtbas etmeye çalışanlar da olacak tabii. Bir de hukuk dışına çıkanlara hukuk içinde hesap sorulmasını bile 'rövanş' olarak niteleyenler var. Demokrasi ve hukuk devletini kurumsallaştırmaya çalışan herkese 'rövanşist' damgası vurarak sindirme çabasının işe yaramadığını kimse söyleyemez. Sinenlerimiz hiç de az değil ayrıca.
Bunlar, tescilli darbecilere ve darbe girişimcilerine bugün destek çıkarken ideolojik bir 'rasyonalizasyon' yapıyorlar. Bir yandan 'hoşgörü' adı altında verdikleri desteği 'rövanşist' olmadıklarının ispatı olarak gösteriyor, 'demokrasi sevdası' estiriyorlar, öte yandan da 'devlet'e sahip çıktıklarını iddia ediyorlar. Rasyonalizasyon dediğim şey işte bu 'devlet'le ilişkide gizli. İtiraf etmek kolay değil ama, Kenan Evren'i 'devlet büyüğü' olarak görüyorlar. Miras aldıkları 'devlet fetişizmi' yeniden canlanıyor. 12 Eylülcüleri de andıççıları da savunmalarının nedeni 'devlete saygı'. Kenan Evren dahil 'devlet büyükleri'ni mahkeme önünde görmeye yürekleri dayanmıyor.
Dayansa da, dayanmasa da 12 Eylül'de darbecilerin yargılanmasının önünü açan anayasa değişikliği halkın yüzde 58 oyuyla kabul edildi. Yargı da bunun gereğini yapmak zorunda. Darbecileri 'af' da bir taleptir, tartışılabilir. Ancak halk darbecileri affedecek olsaydı 12 Eylül referandumunda 'hayır' derdi. İşkencelerden geçirilenler, ölenler, öldürülenler, hâlâ yaşadıklarının travmasını atlatamayanlar adına halk 12 Eylülcüleri mahkûm etti... Şimdi kimse mağdurlara 'rövanşist olmayın' deme hakkına sahip değil. Üstelik darbecilerin yargılanması neden rövanş olsun ki? Aydın Engin'in nitelemesiyle bu 'inatçı demokratların zaferi'dir.
Sonuçta benim hâlâ anlamadığım şudur: Ne oldu da darbelerden, andıçlardan, fişlemelerden, akreditasyonlardan mağdur olanlar bugünlerde 'aman askere dokunmayın' saflarına katıldı? Çok şey yakıştırıldı şimdiye kadar; ama, bu da bir tür 'Stockholm sendromu' olmasın?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.01.2025
10.05.2024
11.04.2024
8.04.2024
3.01.2024
25.12.2023
13.12.2023
16.10.2023
9.10.2023
17.06.2023