İlhami IŞIK
DAİŞ söz konusu olduğunda çok yansız ve tarafsız bir söylem ile hemen belirtmeliyim ki DAİŞ’i bir örgüt ve organizasyon olarak asla küçümsemeye gelmez; çünkü DAİŞ küresel güçlerin imkanlarını kullanan ve küresel dengelerden beslenen profesyonel, yerel değil bölgesel bir güçtür. Ve en esaslı hedeflerinden biri, belki de en öncelikli olanı, Türkiye’nin 2023 perspektiflerini Ortadoğu çöllerinin karanlık kumlarına gömmekti.
2013 yılında,Türkiye ile Kuzey Irak arasında petrol, doğalgaz aramalarının yanı sıra boru hatlarının yapımını da içeren sözleşmelerin müzakere edildiği aylarda DAİŞ, hem Nusra cephesinden hem de Suriye muhalefetinden ayrıldığını ilan ediyordu. Aynı zaman diliminde ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, Irak federal hükümetinin onayı olmadan Irak’ın herhangi bir kesiminden petrol ihracatını desteklemediklerini belirterek, “Bu konudaki pozisyonumuz değişmedi. Irak federal hükümeti ve Kürt bölgesel yönetimini anayasal bir çözüme varmaya çağırmayı sürdürüyoruz” demişti.
2013 yılının Nisan ayından sonra DAİŞ “binbir gece masallarından” fırlamış bir Gulyabani gibi önce Suriye muhalefetinin fay hatlarına basınç yaparak derin yarıkların oluşmasını sağladı ve sonra da 2014 yılında Musul’un işgali ile Türkiye’nin hem Suriye hem de Irak siyasetinin ipi çekti. Suriye’de Türkiye’nin oluşturmak istediği Esad karşıtı koalisyonu zayıflatmakla kalmadı, o koalisyonun kolunu kanadını kırarak bir daha toparlanamaz hale getirdi.
Musul işgali ile de sadece Sunni Arap güçleriyle kurulan ilişkileri etkisiz hale getirmedi, aynı zamanda Konsolosluk eylemiyle, Kürt bölgesine ilişkin eylemleri için Türkiye’yi bir tür rehin olarak aldı. Şengal’den sonra Erbil’in üstüne doğru yürüyen DAİŞ güçlerinin hedefinde imzalanan petrol anlaşmasının hukukiliği ve meşruiyetini ortadan kaldırmak ve Kürtler nezdinde Türkiye’yi itibarsız hale getirmek vardı. Bu planın başarılı bir biçimde uygulanıp sonuç aldıklarını da biliyoruz.
Bütün bu gelişmelerin içeride yürütülen “çözüm sürecinin” üstünde olumsuz etkiler üretmeyeceğini düşünmek biraz saflık olurdu. Nitekim 2015 Nisan’ında başlamak üzere çözüm sürecinin çatırdayan seslerini duymaya başladık. 2013 konjonktürü olarak ısrarla ifade ettiğim politik koşullar, ana amaç olarak Türkiye’nin Ortadoğu’daki etkinliğini sıfırlamak üzere tasarlandı ve maalesef önemli mesafeler kaydederek, Türkiye için ciddi sorunlar üretti.
Nitekim bu konjonktür 15 Temmuz’da bir darbe ile kendini kendi amaçları için taçlandırmak istedi ama bir büyük halk direnişiyle karşılaşınca dalga dalga gerilemeye başladı. DAİŞ’i organize eden küresel güçler Türkiye’yi itibarsızlaştırmak ve bir darbe ile iç savaşa sürüklemek için devasa bir yalan makinesini de harekete geçirmişlerdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı “diktatör” ilan eden bu manipülatif makine aynı zamanda bir oya işler gibi bütün dünyada Türkiye’nin ‘’DAİŞ ile işbirliğini’’ kusursuzca zihinlere işliyordu.
Kabaca söylemek gerekirse, DAİŞ önce Türkiye’nin Ortadoğu politikasını iflasa sürükleyen baş aktör oldu ve bununla yetinmeyen aynı Küresel güçler “diktatörlük” ve “DAİŞ işbirlikçisi” propagandası aracılığı ile 15 Temmuz darbesinin uluslararası meşruiyetini sağlayarak, darbe girişiminin koşullarını hazırladılar.
Şimdi Türkiye’nin elinde tarihi geriye çevirmenin fırsatı var. ABD’nin Rakka operasyonu tarihin Türkiye’ye altın tepside sunduğu bir fırsattır. Çünkü ABD için DAİŞ’in Suriye’den temizlenmesi, Suriye iç barışının sağlanmasından daha önemlidir. ABD’ ye göre DAİŞ Suriye’den atılmadan, Suriye’de iç barış beyhude bir çaba olur. Önce DAİŞ temizliği, sonra barış içinde birlikte yaşayan “Birleşik Suriye” rejimi. Durum bu kadar net ve bu kadar tartışmasız.
Türkiye ya bu tarihsel fırsatı değerlendirir ve bütün dünya ile ilişkilerini normalleştirir. Özellikle de batı kamuoyunda 15 Temmuz ile kazandığı saygınlığını taçlandırır ve hem Suriye politikasında tayin edici bir aktör haline gelir, hem de Kürt meselesinde inisiyatifi tümden gelegeçirir ya da bulanık sisli bir yolda el yordamıyla ilerleyip Ortadoğu çukurunda hırpalanır. Eğer Türkiye’nin tercihi Rakka’ya giden yol ise, gelecek yazıda kazançlar hanesini ayrıntılarıyla yazacağım.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025
16.03.2025