İlhami IŞIK
Hemen en doğrudan, en kaba ve en sert biçimde ifade edelim; bütün darbeciler haindir. Bütün darbeler ihanet fitneleridir. Özgür iradeye, seçilmiş otoriteye karşı, silahla yapılan tecavüz, toplumsal dokumuza yapılan barbar bir saldırı olduğu için hepimize ihanet eden bir pratiktir. Hem hiçbirimizin özgür iradesine saygı göstermez, hem de silahın gücüyle özgür irademize rağmen bizi köleleştirir. Darbe ihanettir. Darbeci haindir.
Darbeler tarihi, ihanetlerin tarihidir. Bu tarihte hainler resmi geçit yapar. Darbelerin başarılı olması ya da başarısızlıkla sonuçlanması bu gerçeği değiştirmez. Sonuç itibarıyla darbeci hainler özgür irademizi rehin alan ihanet şebekelerinden başka bir şey değildirler. Darbecilik onur kırıcıdır. Bütün darbelerin kırdığı ilk şey haysiyetlerimizdir.
Rıza üreterek şekillendirdiğimiz siyasal sistemi terörize eden, ikna yerine her birimizin canını bomba ya da kurşunla almaya çalışan bütün teröristler haindir. Bütün terör örgütleri ihanet içindedir. Demokratik zeminlerin meşruiyetini tanımayan, sivil siyasal imkanlara sırt dönüp, kestirme yoldan hepimizin içine korku salarak istediği sonucu alacağını sanan ya da faaliyetini böyle tasarlayan zihin ihanet zihnidir. O kafa kesin haindir.
İnsan öldürmek üzere programlanmış, insan öldürmek üzere kendine yatırım yapmış, insan öldürmenin her yolunu meşru ve mübah gören bütün terör örgütleri önce insanlığa ihanet ederler, sonra da bağrından çıktıkları topluma. DEAŞ, PKK ve benzeri terör örgütleri, kanlı eylem ve tarihleriyle birer ihanet çeteleridirler. Hangi sosyolojinin ürünü ya da hangi toplumsal dönem ve tarihsel sürecin eseri olurlarsa olsunlar, varlık nedenlerini insan kanıyla beslenmeye indirgedikleri için, her eylemleriyle insanlığa karşı ihanetin destanını yazarlar. İstisnasız onlar adına silah kullanan herkes açık seçik şekilde haindir.
Toplumsal yarar ilkesine zerre kadar değer vermeyen, kendisine emanet edilmiş, hepimiz için hayati değerde olan bilgi ve belgeleri kişisel ikbal ya da maddi menfaat karşılığı bir başkasına satan, paylaşan ya da ifşa eden kişi haindir. Bu sefilliğin adı da ihanettir. Belli bir toplumsal sözleşmeyle yan yana gelip kader birliği yapan her topluluk, kendine ait, kendi geleceğini ilgilendiren çok önemli belge ve bilgilere doğal olarak ‘’sır’’ muamelesi yapar. Bu sırların pazarlanması, deşifre edilmesi kabul edilemez. Buna yeltenen her kişi konumu, yetkisi, statüsü ne olursa olsun haindir.
Lafı hiç uzatmaya gerek yok bütün ajan ve casuslar ihanetçidir; haindir.
Üç kategoriye sığdırdığım ihanet ve hain kavramlarının ortak özelliği şiddetli saldırganlık, toplumsal siyasal yapıları şiddetle yok etme ve özgür irademizi zorla baskı altına alma pratiklerinin sonucunda şekillenir. Hepsinde zor kullanım vardır. Hepsinde ölüm ve ölüme sebebiyet verme vardır. Bu bakımdan söz konusu kavramların düşünceyle ya da düşüncenin özgür biçimde ifade edilmesiyle hiçbir ilgi ve bağlantıları yoktur. Zor kullanmak, şiddet kullanmak asla ve kat’a düşünceyi özgürce ifade etme hakkı ile açıklanamaz.
Hiçbir toplum ihanete ve hainlere hoşgörü ile bakmaz. İhanet ve hain hiçbir kültürde himaye görmez. Her toplum bu suç kavramlarına karşı merhametini askıya alır. Bu büyük suçlar karşısında sevgi sağırlaşır. Affetme duygusu körleşir.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025
16.03.2025