İlhami IŞIK
Terör, şiddet, darbe ve darbeciler ile mücadele etmek sadece siyasi bir davranış değil aynı zamanda ahlakî ve vicdâni bir duruştur. Terörizm ve darbeci zihniyetle mücadele asla amalı, fakatlı ifadeler ile yürütülecek bir mücadele değildir. İçinde yalnızca ölüm ve acı barındırdığından ötürü söylemiyorum. Bir toplumu çürüterek hezeyana sürükleme zehrini taşıdığı için amalı yaklaşmamak gerekiyor. Zira bu konuda tavizsiz bir duruş sergilemek elzemdir!
Keza bu konuda hemfikir olacaksak, hepimizin bildiği gibi bir de terörizm ve darbelerle mücadele yol ve yöntemi diye bir alan daha vardır. Bu alan bazen terörizmin tanımından çok daha değerli hale gelebilir.
Gerçi günümüz dünyasında bırakın terörle mücadele yöntemi konusunda aynı görüşte olmak terörizm ve darbe tanımında birbirinde çok farklı görüşler ve duruşlar mevcuttur. Ama bu görüş farklılıkları terörizm ile mücadele yöntemleri konusundaki farklılıklar kadar derin olmamıştır. Genelde terörizm tanımı konjoktürel duruma göre ya da büyük devletlerin düşman tanımlamalarına göre farklılık gösterir; fakat terörizm ile mücadele yol ve yöntemi ise hemen hemen her ülkenin coğrafyasına, kültürüne, tarihine, etnik ve inanç yapısına bir de içinde bulunduğu güçler dengesine göre değişmektedir.
Bizde de yıllarca PKK ile mücadele daha çok bu mücadelenin yol ve yöntemleri üzerinden anlaşamamakla ya da bu yol ve yöntemlerin doğru kullanılmamasının yaratmış olduğu tahribatla geçmiştir. Kısacası terör tanımı doğru konulmuş ama terörle mücadele yol ve yöntemleri ise büyük oranda yanlışlıklarla sürdürülmüştür. Kimi yanlışlar ise PKK'nın daha çok büyümesine neden olmuştur. Anlayacağınız tanımı doğru yapmak yetmiyor ve tanımdan çok daha önemli olan bu tanımı hangi yol ve yöntemlerle kullanacağınız hayati önem değerindedir.
En katil örgütler bile belli bir meşrutiyet üzerinden kendilerini ifade ederler bu etnik olabilir, inanç veya ideolojik meşruiyet olabilir. Bu zeminde karşı oldukları devletin kendilerine yönelik tavır ve duruşlarını onları sürekli yeniden üreten bu meşruiyete yönelik bir yanlış veya hataya sürüklemeye çalışırlar. Eğer devlet terör örgütlerinin bu zeminini doğru okumasa terörle mücadele tam tersi bir sonuca götürür!
Hele ki FETÖ terör örgütü gibi sürekli kendisini bir meşruiyet zemini içinde saklama kabiliyetine sahip örgüt ise devletin bu konuda atacağı adımları kararlı, sürekli ama bir o kadarda dikkatli atması gerekir. Öyle mutantlaşmış bir örgütle karşı karşıyayız ki yaptığı her şeyi inkâr eden ve yıllarca kendisini en masum bir yapılanma olarak gösterebilmiş daha da ilerisi devletin teşviğini almış bir örgüt.
Hal böyleyken iki tehlike kendisini beraberinde gösteriyor:
1. FETÖ terör örgütünün hangi zaman ölçeği içerisinde değerlendirileceği.
2. FETÖ terör örgütünün meşru zemini kullanırken girdiği toplumsal ilişkinin durumu.
Bu iki seçeneğin doğru ve gerçekçi analizi yapılmadan gerçekleşen her operasyon ya da girişim beraberinde mağduriyet sorunlarını çıkaracağı açıktır.
Böylesine zor ve bir o kadar da gerekli mücadelenin başarı şansı ancak ve ancak doğru teşhis ile doğru tedavinin aynı zaman ölçeğinde hayata geçirilmesiyle mümkündür.
Benim kaygım ve endişem her farklı ses ile itirazı ya da iktidara karşı bir eleştiriyi bu mücadelenin bir parçası haline getirmeye çalışan kimilerinin hala bundan vazgeçmemesi ve ısrarla parmak sallayarak tam da FETÖ terör örgütünün istediği bulanık havayı yaratma gayretleridir.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025
16.03.2025