İlhami IŞIK
Beylik bir laf değil söylediğim. Eğer biraz ilgiliyseniz dünyada ne olup bittiği ile alakalı sadece ABD Başkanı Trump’ın Suudi Arabistan, İsrail ve Vatikan ziyaretlerine bakmanız yeterli olacak sanırım neden yeni dönem dediğimi. Tıpkı bizdeki çözüm sürecinde olduğu gibi ABD Başkanı Obama’nın İran ile İran’ın dünya sistemi içine çekilmesi sürecini İran’ın bunu tüm bölgeye yerleşme olarak kullanması ve neredeyse Türkiye etrafında üç İran devletine dönüşmesi bu da yetmezmiş gibi Yemenden Aden Körfezine kadar her yerde paramiliter güçler örgütleyerek genişle-mesine yeni ABD Başkanı Trump’un seçim kampanyasından başlayarak iktidara gelir gelmez ana hedefin İran olduğunu açıklamasıyla bugün konuştuğumuz, tanıştığımız hemen hemen her şeyin sil baştan yeniden şekilleneceğini görmek sürpriz olmayacaktır. Mevcut durum böyleyken Türkiye’nin hem iç hem dış siyasetinde yeni şekillenmelerinde olacağı artık saklanamaz bir gereksinim olarak kendisini dayatacağı gerçeği, herkes tarafından görülmeli diye düşünüyorum.
2012 Eylül ayında Libya’da ABD elçisinin öldürülmesiyle bir ABD devlet politikasına dönüşen sûnni dünyayı ana tehlike gören anlayış (el-çinin öldürülmesiyle ABD Dış İşleri Savunma Bakanı, CIA Başkanı ve tüm güvenlik direktörlerinin tasfiye edildiği bir eylem ) yerini tekrar pratik karşılığı olan İran tehlikesine dönüşmüş durumda bu dönüşüm şimdiye kadar, Türkiye’yi de içine alan sûnni tehlike tehdidine göre mevzilenmiş içerideki güçler dengesi ile bölgedeki ittifakları yeniden yeni döneme göre etkileyeceği ve zorlayacağı bir zamana doğru hızla ilerleyeceğimizi görmemiz gerekir diye düşünüyorum.
Burada önemli olan bu yeni duruma göre nasıl bir Strateji izleneceğidir!
Eğer geçmişte DEAŞ terör örgütü üzerinden yapılan operasyonu ancak iki yıl sonra fark eden bir yaklaşım gibi hantal bir strateji ile okuma yapılırsa yine aynı sıkıntıların yaşanması kaçınılmazdır. Konu İran gibi muvanesiz, kuralsız hem farklı devlet güçlerini hem de devletleşmiş örgütle-ri kullanma kabiliyetine sahip bir devlet olunca hiç de zamana yayılmış bir bekleme politikası yada ne olup bittiğini geç görme aklına, müsaade etmemeli siyaset.
Gerek demokrasinin kurumsallaştırılması gerekse içerde git gide derinleşen kutuplaşmanın önlenmesi ile ilgili hayata geçirilecek yeni adım-lar bizi yeni dönemin tsuna
milerinden koruyacak yegane önlemler olacaktır.
Türkiye’nin vazgeçilmez jeopolitiği, tarihselliği ve Ortadoğu’da yerleşik kadim kültürel varlığı daha çok demokrasi, daha çok reform ve güçlü ekonomiyle birleştiğinde bu yeni dönemin oyun kurucusu haline gelebilir.
Bir diğer ana stratejisi ABD ve İran arasında mengeneye yakalanacak olan ve ister istemez ABD tercihi ile karşı karşıya kalacak olan PKK’yı silah bırakmaya zorlaması ile yeni dönemin ana aktörü olacağı açıktır.
Dün için bir hayli zor görünen PKK’nın silahsızlandırılması ve onu Türkiye sınırları içerisinde fes etmeye götürecek olan stratejinin eğer önce-likli ele alınırsa hiç de zor olmadığı görülecektir.
Bunun nasıl ve hangi yöntemle olabileceğini perşembe günkü yazım da tartışmaya açacağım.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025
16.03.2025