İlhami IŞIK
Batı, FETÖ çetesini neden himaye ediyor? Batı dünyasında azgın dalgalar halinde yükselen İslamofobya’ya rağmen FETO çetesinin büyük bir hoşgörü ile karşılanıp himaye görmesi size de tuhaf gelmiyor mu? Doğrusu, özü itibariyle Humeyni tarzı bir organizasyonun Batı başkentlerinde resmi olarak korunup kollanması bana hiç de sıradan bir olaymış gibi gelmiyor. Batı dünyasının artık yalnızca insan haklarına odaklandığını söylemeyin lütfen. Komik oluyor. Batı’nın FETÖ himayesinin altında çok ciddi ekonomik ve siyasi çıkarlar yatıyor.
Sözü fazla dolandırmadan hemen şu tespiti ifade edeyim. Batı yalan makinasının yarattığı algıya göre Türkiye’de hala darbe yapmanın ekonomik ve siyasi koşulları var. Recep Tayyip Erdoğan’ın "Diktatörlükle suçlanmasının" biricik nedeni, darbenin siyasi koşullarını sürekli canlı tutmak içindir. Siz de takdir edersiniz ki, bir diktatörü normal demokratik yollarla devirmek bir hayli zor bir iş. Ama askeri darbe ve cuntacılık ile bu işi başarmak hem daha kolay hem da az maliyetli.
Batı medyasında yayınlanan haber ve analizlerin satır aralarında gizlenen niyeti okumak için daha dikkatle yapılacak bir araştırma şu sonuca varacaktır. Batı; Türkiye’de AK Parti iktidarına karşı neredeyse tek alternatif olarak hala FETÖ'cü darbecileri görmektedir. Eğer bu doğruysa (ki doğrudur) yapılması gereken tek şey FETÖ'yü himaye etmektir. Batı dünyasında Erdoğan düşmanlığından beslenen çevreler için bu durum çok kıymetli bir imkan ve koşuldur.
Esasında bu denklem içinde manidar olan bir dizi konu başlığı var. Belki de en ilginci, FETÖ İslamcı bir örgütlenme olarak bilinmesine rağmen İslamofobya nefretinden muaf tutulmasıdır. Çete liderinin en büyük imam olduğu açıkça biliniyor. En büyük imamın, bütün şebekesini imamlar aracılığıyla yönettiği de biliniyor. Kendilerini maskelemek için oluşturdukları bütün sivil kurumların, tıpkı askeri kurumlar için tek merkezden ve yine imam (komiserler) tarafından yönlendirilip yönetildiği de çok iyi biliniyor.
Bu bilgiler öyle aleni, öyle belirgin ve öyle somut ki ayrıca başka bir kanıta da ihtiyaç yoktur. Fetullah Gülen bu darbeci şebekenin başıdır ve hala Birleşik Devletler’de özgür bir vatandaş olarak faaliyetlerine devam etmektedir.
Peki, ABD bu açık kanıtlara rağmen nasıl oluyor da bu konuda hiçbir şey yapmadan sessizliğini korumaya devam ediyor?
Bunun iki nedeni var. Birincisi Batı dünyasının yekpare olmasa bile önemlice bir bölümü Erdoğan’ın işbaşından uzaklaştırılması gerektiği fikrinde hem fikir. Dolayısıyla Erdoğan’ı zayıflatacak bir gücü zayıflatmayı düşünmüyorlar. ‘Bir gün lazım olur’ düşüncesiyle FETÖ’yü himaye etmeye devam ediyorlar.
İkincisi, Türkiye’de ana muhalefet dahil, hemen hemen sol güçlerin tümü, FETÖ meselesinde AK Parti ile aynı fikirde değil. AK Parti ile aynı fikirde olmamaları gayet normal ama darbe ve darbecilerin niteliği konusunda ayrışmak da normal değil. Çünkü sol muhalefet açık ve içtenlikle FETÖ’cü darbecileri ne kınıyor ne de FETÖ’ye karşı herkesi ikna edecek sağlam bir pozisyon alıyor.
İşte Batı dünyasında FETÖ çetesinin gördüğü hoşgörü ve himayenin bir diğer nedeni de budur. (Bu konuya devam edeceğim.)
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025
16.03.2025