İlhami IŞIK
Hoşlanmadığımız birilerinin, herhangi bir konu ya da meselede, hoşlanmadığımız bir zamanda ya da hoşlanmadığımız bir mekanda, hoşlanmadığımız bir şeyler yapması ya da hoşlanmadığımız şeyler söylemesi ve yahut hoşlanmadığımız fikirlere sahip olması ve bu fikirler için çaba ve gayret sarf etmesi, onu bizim nezdimizde eşit olmayan vatandaş yapmaz. Biz yapılıp edilenden hoşlanmıyoruz diye vatandaş ya da birey anayasa koruması altında olan bireysel hakları buharlaşmaz.
Bizim hoşlandığımız şeyler, sırf biz onlardan hoşlanmıyoruz diye bizi erdemli yapmaz; çünkü erdem kendi kendimize bahşedeceğimiz bir ödül değildir. Erdem, daha önce de defalarca bu sayfalarda yazdığım gibi ‘’ başkalarının varlığına ve haklarına nurlu gözlerle bakmaktır.’’ Kendimizi öteki ile eşitleyerek, ötekinin hak ve hukukuna saygıdan öte, bunu içselleştirerek empatinin ana unsuru haline getirmektir.
Ahlak, kişi ve kişi haklarını yasadan önce korumayı gerektirir. Ahlak, kişi ve kişileri yargı önüne çıkarmadan önce hakkaniyetli davranıp, o kişi adına onun çıkarlarını ondan önce korumak demektir.
Bizim hoşlanmadığımız şey otomatik olarak suç halini alamaz.
Suç ve suçluyu bizim duygularımız belirleyemez.
İçgüdülerimiz veya öngörülerimiz veya sezgilerimiz kanun, yasa ya da hukuk yerine ikame edilemez.
Olmaz böyle şey. Olmamıştır da. “Ben yaptım oldu” diyenlerin ömrü hiç uzun olmamıştır. Tarih onları yad ile hiç anmamıştır.
Hiç birimizin kaderi hukuk adına görevlendirmediğimiz birilerinin iki dudağı arasında olamaz. Bizim kaderimiz o iki dudak arasına sığamaz.
İnsanlığın binlerce yıllık adalet ve hak arayışı, adına ‘’hukuk’’ dediğimiz toplumsal bir sözleşme ile sonuçlanmıştır. Hukuk, ihtilaflarımızı ne şekilde çözeceğimizi söyler. İhtilaflıyken bile birbirimize nasıl davranmamız gerektiğini kurallar ile belirler.
Herkes, her vatandaş, fikri zikri ne olursa olsun vatandaşlık bağı ile bu ülkeye bağlı olan herkes, bila-istisna bu kurallara uymak ve gereklerini yerine getirmekle mükelleftir. Yasa yapıcı da, yasa uygulayıcı da ve kolluk görevlileri de.
Ama bugünlerde işler pek öyle yürümüyor.
15 Temmuz rezaletinin yarattığı sarsıntıdan kendine vazife çıkaranlar var. Kendini bizzat Kanun Hükmünde Kararname sananlar var.
Görsel ve yazılı medyada siyasi analizi bir suç unsuru haline getirip, yasalarımızda yazılı olmadığı halde yeni bir suç icat edenler var.
Kendini mahkeme yerine ikame edip manşetlerde mahkeme kuranlar, yargılayanlar, cezalandıranlar ve uygun bulduğu cezayı infaz edenler var.
Başka Türkiye yok; günahıyla sevabıyla bütün insanlarımız bu ülkenin evlatlarıdır. Yanlış yapan varsa mutlaka cezalandırılmalıdır. Ama bunu yapmaya çalışırken yangından mal kaçırır gibi özensiz davranmak, peşin hükümlerle meselelere müdahil olmak ve gerçeklerin yerine duygularımızı ikame etmek hiç kimseye fayda vermez. Zarar görecek olan şey, her şeyden önce Türkiye’dir. Türkiye’nin itibarı ve onurudur. Türkiye’nin uluslararası çıkarlarıdır.
Biraz soluklanarak, biraz akl-ı selim davranarak biraz da herkesin en az bizim kadar yasal anayasal hakları olduğunu unutmadan, insani ilişkilerin özünü koruyarak davranmak gerekir.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025
16.03.2025