İlhami IŞIK
Bazen ne yazacağını veya ne konuşacağını bilemez ya insan...
İşte böyle bir dönem galiba.
Susmak istersin sadece..
Evet...
Sadece susmak..
Susarak cevap bulacağını düşünürsün.
Ya da susarak konuşursun.
Ben de susarak konuşmak istiyorum bugün. Kelimelerin anlamsızlaştığı, okumuş cahilliğin Karun hazinesi gibi tavan yaptığı bu anlarda tecrübem bana sus diyor; sus ve otur oturduğun yerde!
Bilgi kirliliği ve iletişim düzensizliğinin böylesine kıymetli olduğu zaman aralığında, kendime söyleyeceğim her söz, belki bendeki duyguları bir feryada dönüştürür inancıyla yazmak istiyorum.
Bizim oralarda bir söz vardır; "Dostunu iyi tanı çünkü canını ona emanet edeceksin, düşmanını da iyi tanı, çünkü canını da ondan koruyacaksın..."
Ama ne yazık ki, ne dostunu ne düşmanını tanıma diye bir dert edinmemiş kalemler ile akılların kuşatması altında konuşuyoruz Afrin’i ve Afrin’deki kurtların baş döndürücü dansını.
Öyle olunca da geriye sadece birbirimize ettiğimiz hamaset kokan propaganda dışında da hiçbir şey kalmıyor.
Bu satırları yazdığım sırada haber ajanslarına Sayın Erdoğan’ın şu demeci düştü: ‘’Afrin operasyonu sahada fiilen başlamıştır.’’
Şimdi, Afrin’le ilgili kimi konuşulmamış meseleleri serinkanlı düşünme zamanı.
Niçin Afrin? Bu soruya dilerseniz ben cevap vermeyeyim. Beni bir taraf olarak algılayanların hiçbir şey söyleyemeyecekleri Ali Nihat Özcan’a sözü bırakalım:
"Eğer Afrin’den söz ediyorsak, askeri harekâtın nasıl bir siyasi hedefi/hedefleri gerçekleştireceğini başlangıçta öngörmek gerekir. Örneğin, Afrin’in askeri olarak kontrol altına almasıyla Suriye’de hangi siyasi gelişmenin elde edileceği veya ABD himayesindeki PKK’nın hamlelerinin nasıl sınırlanacağı öngörülebilmelidir.
Afrin, konumu ve ölçeğiyle taktik bir hedeftir. Türkiye, tüm itirazlara rağmen bedelini ödeyerek burayı kontrol altına alabilir. Ancak, Afrin’in askeri olarak ele geçirilmesi Suriye’deki politik gelişmelerin genel gidişatına stratejik ölçekte etki edemez. Tersine, Suriye’nin bölünmesine zemin hazırlayabilir. Dolayısıyla, iç ve dış politikada getirisi tartışmaya açıktır. Afrin’in TSK tarafından kontrol altına alınması, askeri açıdan bakıldığında PKK için stratejik bir kayıp değildir. Hamle ABD ve PKK/PYD’nın planlarını ciddi manada sekteye uğratmaz. Tersine, müzakerelerin sürdüğü, SDG ordusunun kurulduğu, Türkiye’nin seçime gittiği bu süreçte Afrin harekâtı, ABD ordusu için Türkiye’yi meşgul edecek, canının sıkacak bir fırsat alanı olarak görülebilir..’’
Ali Nihat Özcan’ın söylediklerine eklenecek çok şey var ama bugün ben de sadece bununla yetineyim.
Afrin’in Rusya için önemi nedir?
Afrin, Rusya’nın PYD/YPG üzerinden Kürtlerin Suriye’deki statüsüne ortak olduğu bir stratejik yerdir. Rusya, Afrin’de konumlanarak hem rejimi hem de PYD/YPG güçlerini, kendi çözüm siyaseti için kontrol altında tutuyor. Yeni şekillenecek olan Suriye’yi Rus çıkarlarının ekseninde tutmak, Afrin’i Rusya açısından stratejik bir yer haline getiriyor.
ABD, neden ‘Afrin sahamız değil’ açıklaması yapma ihtiyacı duyuyor?
Savaşın başladığı günden bugüne Afrin Rusya ve İran’ın kontrolünde olduğu için, ABD çok rahat bir şekilde Afrin bizim sahamız değil diyor. Türkiye’nin Afrin'e operasyon yapması ABD karşıtı olan cepheyi daha sorunlu hale getireceği için, ABD bu rahatlığı devam ettiriyor. Ayrıca da Afrin kimin elinde olursa olsun, bu durum ABD stratejilerine engel olabilecek bir kapasite yaratmıyor.
Suriye yönetimi, Afrin ile ilgili hangi stratejiyi hayata geçiriyor?
2011 yılında bir gecede Afrin’i PYD/YPG güçlerine bırakan rejim, Afrin’i kurtarılmış, temizlenmiş bir bölge olarak kabul ediyor. Dolayısıyla Afrin’e yapılacak her türlü operasyonu bir işgal olarak değerlendiriyor. Esad rejiminin Afrin operasyonuna seyirci kalacağını düşünmek kesinlikle doğru bir yaklaşım değildir.
İran, Afrin konusunda niye sessizliğini sürdürüyor?
İran’ın dış siyasetini bilenler, İran’ın herhangi bir konudaki sessizliğinin ne anlama geldiğini de bilirler. İran, sessiz kalıyorsa bilin ki sorun ciddidir.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025
16.03.2025