İlhami IŞIK
Bilginin böylesine çoğaldığı bir dönemde daha az bilgi sahibi olmanın da çoğalması garip gelmiyor mu size?
Garip gelmeli bence!
Evet, bilgi çoğaldıkça bilgiden uzaklaşmak da o hızla çoğalıyor.
Bilgideki emek azalıyor.
Git gide emeksiz bilgi hayatımızın tüm alanlarını kaplıyor.
Araştırmadan,
Sormadan,
Sorgulamadan,
Nedenlerini,
Niçinlerini hiç merak terazisine koymadan,
Hazır bilgi,
Soğuk bilgi,
Gerçek bilgiye dönüşüyor.
Ben basit bir bilme olayından söz etmiyorum;
Yaşam biçimimizi şekillendiren,
Bizi biz yapan bilgi ve bilmekten söz ediyorum.
Bize ait olandan,
Sahici olandan,
Sadece görüntüsü,
Sadece algısı görünenden değil;
Benim bilgim,
Benim anladığım,
Benim tanıdığım,
Benim gördüğüm,
Benim dokunduğum...
Yani;
Ben olan,
Beni tarif eden,
Beni tarif ederken başkasını da bana ait bilgi ile tanıyan ve gören bir bilgiden söz ediyorum.
Bizi biz yapan bilme eyleminden söz ediyorum.
Gördüğüm ve yaşadığım ise bu değil!
Kendimizin içinde olmadığı bir yaşam sürüyoruz.
Evet biz varız içinde; ama başkası veya başkaları için varız.
Onların tarif ettiği şekilde yaşıyoruz.
Onlar gibi bakıyoruz.
Onlar gibi seviyoruz.
Onların istediği dostlukları kuruyoruz.
Onların görmek istediği gibi görüyoruz.
Ya da onlar için fedakarlık ediyoruz.
Ama biz yokuz içinde.
Hikayeler biz olmadan yaşanıyor ve sanki hikaye bizmişiz gibi.
Sonra yanıldık,
Sonra kandırırdık, diyoruz.
Ve tekrar tekrar yaşıyoruz.
Dejavular bitmiyor, bizim olmayan ama içinde biz olan bu hikayelerde.
Geçenlerde 20 yıllık evlilikten sonra aldatıldığı için boşanan bir kadının ağzından dökülen tek cümle bizim hayatımızın bir özeti sanki;
Kadın: "Ben ona 20 yıl sebzeli, etli pilavlar pişirdim; ama ben sade pilavı seviyordum " diyordu.
Evet koca bir 20 yıl için kendisinin hiç olmadığı ama kendisinin hikayesiydi bu.
Bugün bizlerinde yaşadığımız bundan farklı değil ve hiç olmadı galiba.
Emek sarf etmeden sahip olmak,
Birilerinin tarif ettiği aşka inanmak,
Birilerinin ezberlettiği düşünceleri kendi düşüncemiz gibi kabul etmek,
Birilerinin gözleri ile dünyayı anlamak,
Kendi gözlerimizi yok saymak,
Kendimizi yok saymak,
Ne acı ama...
Kendimizin yaşadığı hikayede hiç yaşamamış olmak,
Benim hikayem diyememek...
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025
16.03.2025