Kadri GÜRSEL
Tankları Musul’a gönderince bir taşla iki kuş vurulacak: Hem Musul yeniden bizim olacak, hem de darbe tehdidinden ebediyen kurtulacağız.
Askeri darbe tanksız olmuyor çünkü. Bunları Çatalca’ya transfer etmek yetmez; en iyisi yurtdışına yollayıp ebediyen kurtulalım ki darbeciler binecek tank bulamasın.
Bu arada fena mı, Musul da eski sahibine geri dönecek.
Zaten Musul’dan İngilizlerin Kürtlerle aramızı açması sonucu 1926’da küçük menfaatlar karşılığında vazgeçmek zorunda kalmıştık.
İşte 90 yıl sonra, aramızın iyi olduğu bazı Kürtlerle birlikte, gidip geri alıyoruz.
...
Mübalağa ettiğimin farkındayım. Memleket idaresine hâkim olmuş fikirsel basitliği biraz abartınca, şaka kendiliğinden ortaya çıkıyor. O halde gerçek, bu şakanın altında bir yerlerde olmalıdır.
Belki de tanklardadır...
Ama yok; IŞİD’e karşı büyük Musul taarruzunun eli kulağında iken birbiri ardına sınırı geçen tank taburlarının palet gıcırtılarını duymuyoruz.
Çünkü böyle bir durum söz konusu değil.
Gürültü şimdilik, Ankara ve Bağdat arasındaki söz düellosundan kopuyor.
Ankara, “yağmasa da gürleyecek”.
İktidar, Türkiye’yi “Komşularla Sıfır Sorun” fantezisinden “sıfır komşu”ya savuran mezhepçi dış politikayı terk etmediği için, “Çok dost, az düşman” dedikten kısa bir süre sonra yine sıfır noktasına dönüyor.
Türkiye’nin, “Musul’da sadece Sünni Araplar, Türkmenler ve Sünni Kürtler kalmalıdır” diye konuşarak, mezhepçi karakterini yine, yeniden ilan eden bir liderlikle bu bahiste de kazasız belasız yol alması zordur.
AKP’nin Türkiye’yi bir Sünni gücü olarak konumlandıran dış politikası, Türkiye’yi Irak’taki mezhepçi bölünmenin eksenine oturtmuştur. Bu durumda Ankara, Irak’ın toprak bütünlüğünün korunmasına doğal olarak öncelik vermiyor. Hatta, ülkenin bölünmesi halinde payına düşecek olan nüfuz alanının da hesabını yapmış, bu seçeneği “satın almıştır”.
İran, Irak’taki mezhepsel bölünme ekseninin Şii tarafındadır.
Ana denge unsuru ise ABD’dir.
Obama yönetimi, görevi kasımdaki seçimlerle belirlenecek yeni yönetime devretmeden önce IŞİD’e karşı Musul’da zafer kazanmayı hedef olarak belirledi.
Ve bugünkü şartlarda ABD, Irak’ın toprak bütünlüğünün korunmasına öncelik veriyor; bu tercih de onu Bağdat yönetimiyle çalışmaya zorluyor.
Bağdat, Türkiye’nin Musul operasyonuna katılmasına karşı ve malum, parlamentosu da bir karar alarak Başika’daki Türk birliğini işgalci ilan etti.
Türkiye ve ABD arasındaki Musul makasının son günlerde açılmasının arkasında yatan nedenler bunlar.
İlaveten, ABD’nin Kürt yönetimi üzerindeki etkisinin, özgül ağırlığı nedeniyle Ankara’nınkinden büyük olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Bu şartlarda, sadece sınırlı miktarda bir Türk birliğinin, Başika’da eğitilen Sünni milislerin sevk ve idaresi için Kürdistan Bölgesel Hükümeti’nin askeri unsuruyla birlikte Musul taarruzuna katılabileceği öngörülmelidir.
Türk zırhlı birlikleri uzun konvoylar halinde Habur’dan Irak’a geçiş yapmıyorsa nedeni budur.
Gerisi, yani iktidar medyasının bastığı savaş havası, ülkeyi OHAL ile çok daha uzun bir süre idare etmek içindir. Seçmenin rızası güçlensin isteniyor. Niyet, olağanüstü hallerimiz hiç bitmesin, hep sürüyormuş gibi gözüksün...
Yakın bir gelecekte yaratılması muhtemel fütuhat ve seferberlik atmosferlerinin gerçeklikle alakası olmayacağını bir kenara not edelim...
Yazarlar
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.03.2020
5.03.2020
26.02.2020
20.02.2020
17.02.2020
4.02.2020
19.01.2020
9.01.2020
6.01.2020
3.01.2020