Kerem ALTAN
Şimdilerde her türlü zorbalığın üstünü kapatmak için ağızlardan düşürülmeyen kurnaz mı kurnaz “tekerleme” bu.
Tabii ki siyasete sahip çıkılmalı. Her zaman. Aksini savunmanın mümkün olmadığı bir laf bu.
Zaten kurnazlık da “aksi söylenemeyecek” böyle lafların arkasına saklanmakta yatıyor.
Buradaki hokkabazca el çabukluğu, siyaset derken neyi kastettiklerini hiçbir şekilde açıklamamaları. Sahip çıktıkları “siyasetin” nasıl bir şey olduğunu tarif etmemeleri.
Bugünlerde “siyasete sahip çıkılmalı” diye çırpınanların siyasetten anladıkları, yolsuzlukların üstünün kapatılması, cinayetlerin aydınlatılmaması, Anayasa’nın ve yasaların çiğnenmesine göz yumulması, hukukun yok edilmesi, sıkıyönetim dönemlerini aratmayacak uygulamaların kanunsuzca hayata geçirilmesi.
Siz buna “siyaset” mi diyorsunuz? Demokrasiyi, hukuku ve insan haklarını bir kenara atmak siyasete sahip çıkmak anlamına mı geliyor artık?
Gücünü sandıktan alan bir siyasi iradenin her şeyi yapma hakkı olduğunu mu söylüyorsunuz yani bizlere?
“Sandıkla geldim o yüzden insanları da öldürtürüm, yolsuzluk yapanları da kollarım, itiraz edeni de yok ederim” demek siyaset midir?
Ve tüm bunlara rağmen “siyasete sahip çıkmalıyız” demek onurlu bir duruş mudur?
Bu tür sahtekarlıkları önlemek için insanlar “temiz siyaset” diye bir başka kavram buldular. Çünkü hepimizin şu günlerde yakından tanık olduğu gibi “kirli siyaset” de var. Hangi siyasete sahip çıkacağız? Siz hangi siyasete sahip çıkıyorsunuz?
Sizin bu “siyaset” dediğiniz şeye sahip çıkıldığında burası demokratik, evrensel hukuk standartlarını yakalamış, insan haklarını pusulası yapmış, şeffaflığı içselleştirmiş bir ülke mi olacak?
Yoksa yavaş yavaş kontrolünü kaybeden bir adamın diktatörlüğünü daha da pekiştirmesine mi yarayacak sizin sahip çıkılmalı dediğiniz siyaset?
Gözümüzün önünde yaşananlara bakılınca, ikincisi.
İyi de o zaman bu ülkeyi cehenneme çeviren askerlerin yaptığından ne farkı var tüm bu yapılanların?
Onlar da hukuktan hoşlanmıyorlardı, onlar da kendileri gibi olmayan herkesi düşman görüyor, onlar da insanları öldürüyor, onlar da insanların paralarını çalıyorlardı.
Ve onlar da bu “siyasetlerine” karşı gelenleri, tıpkı üniformasız diktatörünüz gibi düşman belliyorlardı, yok etmek istiyorlardı onları.
Askeri vesayetin tüm alışkanlıklarını siviller devam ettirdiği zaman bu “sahip çıkılacak bir siyaset” mi oluyor?
Zorbalık askerden gelince kötü de, sivillerden gelince hiç sorun yok mu?
İkisine birden karşı olamamanızın nedeni ne?
Ortada hiçbir darbe tehdidi yokken siyasete sahip çıkmalıyız demek kurnazca bir hedef saptırma çabasından başka bir şey değil de nedir?
Kefen giyip karşısına çıkan meczuplara memnuniyetle gülümseyen Başbakan’ı yedirmemek için mi siyasete sahip çıkılmalı?
Roboski’de insanları bombalayanlara teşekkür eden Başbakan’ı yedirmemek için mi yoksa?
Gezi’de polise insanları öldürmesi için emir veren Başbakan’ı yedirmemek için mi yoksa aylardır bir ev için ölüm orucuna yatanları görmezden gelen Başbakan’ı yedirmemek için mi?
Yoksa milletin parasını ayakkabı kutularında saklayan yolsuzlara kol kanat geren Başbakan’ı yedirmemek için mi sahip çıkılmalı siyasete?
Evet siyasete sahip çıkmaktan vazgeçmemeliyiz. Yasalara saygılı, dürüst ve temiz siyasete sahip çıkmalıyız.
Siyaset insanları dilediği gibi öldürmek, fişlemek, tutuklamak, sürdürmek, süründürmek, paraları dilediği gibi çalmak, yandaşlarını kayırmak değildir.
Siyaset halktan aldığı yetkiyi halka hizmet olarak geri ödemektir.
Gerisi sadece şark kurnazlığı, iktidar hırsı ve kemiksiz “kirli” siyasettir.
Ve sizin tüm yüzsüzlüğünüzle sahip çıkmaya çalıştığınız şey de budur, sivil siyasetçilerin boğazına kadar battığı kirlilik, soygun ve yolsuzluk politikasıdır.
Soygunu meşrulaştırmaktır.
Hırsızı korumaktır.
Katillere teşekkür etmektir.
Yargıyı yürütmenin denetimine sokmaktır.
Tarih boyunca sivillerin arasından da diktatörler, hırsızlar, katiller çıktı, üniformaları yok diye onları da kutsayacak, her türlü suçlarını savunacak, “siyasetlerine” sahip çıkacak mısınız?
Siyasete değil suça, yolsuzluğa, hırsızlığa sahip çıkıyorsunuz, utanmadan“siyasetle” hırsızlığı özdeşleştirip, insanları “temiz” bir siyaset olamayacağı konusunda ikna etmeye uğraşıyorsunuz.
Siz, “kirli” siyasetinizi savunun.
Biz, sonuna kadar “temiz” ve dürüst bir siyaset istemeyi sürdüreceğiz.
Sizinle bizim aramızdaki fark da, “kirli” ile “temiz” arasındaki fark kadar olacak.
http://t24.com.tr/yazi/siyasete-sahip-cikma-zamani-siz-cikin-biz-daha-buradayiz/8120
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları














































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.01.2015
7.01.2015
30.12.2014
24.12.2014
16.12.2014
28.11.2014
18.11.2014
11.11.2014
4.11.2014
21.10.2014