Kurtuluş TAYİZ
Hrant Dink, Mehmet Ali Birand, Toktamış Ateş, Metin Kaçan, Burhan Doğançay Paris’te öldürülen Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez...
Bu isimler son günlerde yaşamı ve ölümü yeniden düşünmemizi sağladılar.
Doğamız ölümü akla getirmekten hep kaçınıyor.
Çoğu zaman ölümsüz varlıklarmışız gibi, sonsuza kadar yaşayabileceğimizi sanırız.
Oysa yaşam sonlu.
Sınırsız bir evrende ama sınırlı bir varoluşa sahibiz.
Evrenin mucizesi bu küçük gezegende alacağımız nefes sınırlı.
Ve fakat, sınırlı bir yaşama sahip olmanın acısını da ancak ölümü zihnin arkalarına öteleyerek hafifletebiliyoruz.
Zihnin kendi kendine oynadığı bu küçük oyun sayesinde hayata devam etme gücü buluyoruz.
Ama ölümsüzlük arzusunu içimizden söküp atmak da imkânsız.
Bu yüzden sınırsız düşler kuruyoruz.
Sonsuzluğu çağrıştıran fikirlere tutunmaya çalışıyoruz.
Yine de varlığımızın farkındayız.
Hayat serüvenimizin sınırlarını kestirebiliyoruz.
Ama dileğimiz yaşamın doğal seyrinde tamamlanması.
Yaşadığımız ülkede buna bile razıyız.
Ne de olsa her gün onlarca gencin toprağa düştüğü bir ülkede yaşıyoruz.
Hapislerde ömür tüketenler de cabası...
Hem de olmadık nedenlerle.
En çok da insanları Kürt sorununa kurban veriyoruz.
Eski masallardaki doymak bilmez bir deve kurban edilen yaşamlar gibi.
Gençleri anlamsız bir savaşta öldürtmeye devam ediyoruz.
Hangi gerekçe 40 binden fazla insanı ölmeyi, öldürmeyi, öldürtmeyi haklı çıkarabilir?
20’sinde toprağa düşen binlerce genç asker ve gerilla kimbilir daha kaç bahar yaşayacaktı?
Hepsi katledildi bu vahşi savaşta.
Ölümlerindeki suçu gizlemek için de onları “şehit” ilan edip “kutsal” bir anlam yarattık.
Üstelik geride kalanları da kolayca ölüme gönderebilmek için.
Buna artık bir son vermenin zamanı gelmedi mi?
Her iki tarafın da “kutsal” gerekçeleri tükendi.
Gençleri ne ölüme göndermenin ne öldürmenin hiçbir “kutsal” anlamı kalmadı.
Analar inanmıyor artık bu “kutsal” savaşa.
Kürtler isyan ediyor artık bu Kürt isyanına.
Politikacılar bunu anlamıyor mu?
Son gelişmeler, yöneticilerin de bu gerçeğin farkında olduğunu gösteriyor.
Çünkü daha fazla insanı ölüme gönderemiyorlar.
Bu yüzden barış zamanı.
Bu yüzden hem Türkler hem Kürtler barış sürecinin üzerine titriyor.
Bu sefer İmralı’da başlayan barış sürecini ıskalama lüksümüz yok.
Artık gençlerin toprağa düşmesine, dağda taşta feci şekilde ölmelerine kimsenin gönlü razı gelmez.
Bu ülkede barışa toplumsal destek hiç bu kadar artmamıştı.
Farklı siyasal gruplar savaşın bitirilmesi için hiç bu kadar biraraya gelmemişti.
Siyasal iktidarı hiç bu kadar kararlı görmemiştik.
İmralı hiç bu kadar istekli değildi.
Kürt hareketi hiç bu kadar barış ısrarcısı olmamıştı.
Kandil hiç bu kadar süngüyü düşürmemişti.
Peki, eksik olan sizce ne?
Bence barış için her şey hazır.
Politikacılar kibre, hırsa yenilmez ve savaş kışkırtıcılarının oyununa gelmezse Kürt meselesinde barış, çözümle taçlanacak.
Dağda, kışlada, sokaklarda artık gençler ölmeyecek.
Öfke, nefret elbette hemen son bulmayabilir.
İhtilaflar, ayrılıklar bugünden yarına bitmez. Türkçülük Kürtçülük, kimlik kişilik kavgası sürer gider.
Siyasetçiler istedikleri kadar birbiriyle didişebilir, şu sorun bu sorun diye kıyamet koparıp kafa da ütüleyebilir.
Varsın olsun.
Yeter ki 20’sindeki gençleri artık savaşa kurban etmesinler.
Daha çocuğuna doymamış anaları da ağlatmasınlar.
Bıraksınlar ki gençler hayatı doğal seyrinde tamamlasın.
[email protected]
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları














































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019