Kurtuluş TAYİZ
Seçimler bitti ancak hayat devam ediyor. Türkiye'nin gündeminde şimdi üç önemli konu var; cumhurbaşkanlığı seçimi, paralel devletle mücadele ve çözüm süreci.
Cumhurbaşkanlığı meselesi, Abdullah Gül'ün Kuveyt gezisinde gazetecilere yaptığı açıklamalarla biraz erken sayılabilecek bir şekilde gündeme girmiş bulunuyor. Gül'ün mesajı gazetelere ilginç bir şekilde yansıdı; Cumhurbaşkanı Gül “Bana haber vermeden sürpriz yapmaz. Gazete manşetlerinden öğrenmem. Ben ona yapmam, o da bana yapmaz” sözleriyle Başbakan'ı masaya davet etti. Kısacası Gül, Başbakan ile bu konuyu seçimlerden sonra oturup konuşma konusunda daha önce vardıkları uzlaşmayı hatırlatarak, Erdoğan'a “bunun zamanı geldi” diyor.
Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı konusunu “hatırlatma” gereği duymasının altında saklayamadığı bir endişe olduğu söylenebilir. Ya da konuyu bu şekilde yansıtan medya, durumu böyle algılamamıza neden oldu. Yine de daha seçim sonuçları bile ilan edilmeden Başbakan Erdoğan'a böyle bir “hatırlatma” yapılması bana pek şık görünmedi. Erdoğan'ın, cumhurbaşkanlığı meselesinde daha önce kararlaştırıldığı gibi hareket edeceğinden benim kuşkum yok. Seçim sonuçları ne olursa olsun, hangi mecburiyetleri ortadan kaldırırsa kaldırsın Başbakan Erdoğan'ın eğilimi değişmez; Başbakan centilmence hareket edecektir.
Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına adaylığını Abdullah Gül ile görüştükten sonra açıklayacağını düşünüyorum. Seçim akşamı yaptığı konuşmada da cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda açık bir sinyal verdi. Kişisel düşüncem de Başbakan Erdoğan'ın Köşk'e çıkması yönünde. Erdoğan, siyasette verdiği sözleri yerine getirdi, siyasi hayatı boyunca girdiği bütün savaşları kazandı. Sadece partisine de değil, Erdoğan Türkiye'ye liderlik yaptı. 30 Mart'tan sonra da açık ki, cumhurbaşkanlığı konusunda son kararı vermek Erdoğan'ın hakkıdır.
Başbakan Erdoğan'ın Çankaya Köşkü'ne çıkması durumunda paralel devletle mücadelenin yarım kalacağına dair bir endişenin varlığından da söz edilebilir. Eğer Abdullah Gül başbakan olursa, bu mücadelenin aksayacağını dillendiren çevreler var. Yeni Şafak'tan Ali Bayramoğlu'nun, Adbullah Gül ile yaptığı sohbetten aktardığı ifadeler, bu konuya açıklık getirecek nitelikte. Ali Bayramoğlu, Gül ile yaptığı görüşmeyi şu sonuç cümlesiyle tamamlamış: “Devlette cemaate yönelik tasfiyeler adım adım başlıyor. Bu konuda Cumhurbaşkanı'nın ne yapacağını merak edenlere yanıt şu: Bu tasfiyelerin arkasında duracak.”
Erdoğan sonrası paralel devletle mücadelenin “devlet kararı” olarak uygulanacağını düşünüyorum. Abdullah Gül, başbakan olursa da bu süreç devam eder. Paralel devletle mücadele, devletin yeniden yapılandırılması anlamına geliyor. Siyaset kurumu, devleti yeniden dizayn etmek zorundadır. Devlet içine sızan, işi casusluk faaliyetlerine kadar vardıran çetenin devletten temizlenmesi bundan sonraki başbakanların öncelikli görevleri arasında yer alıyor.
Cumhurbaşkanlığı için birkaç ay sonra başlayacak olan seçim atmosferine girmeden çözüm sürecinde daha ileri bir aşamaya geçilmeli. İmralı'da görüşmelerin daha nitelikli hale getirilmesi, müzakerelere yasal bir çerçeve kazandırılması gerekiyor. İmralı'ya akil insanlardan oluşan bir heyetin gitmesi, gazetecilerin ziyaret gerçekleştirmesi ise artık daha fazla ertelenmemeli.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları













































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019