Kurtuluş TAYİZ
PKK ve HDP'yi geride bırakıp çözüm sürecinde yola devam etmek mümkün mü? Sadece Kürtleri muhatap alarak süreci ilerletmenin imkânı var mı? Barışı geliştirirken çözüm süreci askıya alınabilir mi?
Çözüm sürecinin karşılaştığı her zorlukta akla ilk bu sorular geliyor. 2009'da başlayan demokratik açılım sürecini hatırlayalım; Oslo'da PKK yöneticileri ile yapılan müzakereler, İmralı'ya kaydırılarak önemli bir yol alındı. Habur'dan eve dönüşler başladı. Sınırdaki PKK şovu nedeniyle süreç yavaşladı; PKK'nın 14 Temmuz 2011'deki Silvan pususu ile BDP'nin Diyarbakır'da toplanarak özerklik ilan etmesi, demokratik açılım sürecinin de sonunu getirdi. PKK'nın kanlı eylemleri ve Kürt siyasi hareketinin sorumsuz çıkışları, hükümeti ve toplumu başka bir yol arayışına itti. PKK ve Kürt siyasi hareketini geride bırakarak yola devam edilmesi yönündeki görüş baskın çıktı. Çözüm süreci başlayana dek bu eğilim Ankara'ya hâkim oldu. "PKK'yla savaş, BDP ile siyasi ve hukuki mücadele" anlayışıyla kimi sonuçlar alınsa bile Türkiye'nin bu en köklü meselesinin çözümünde mesafe kaydedilemedi. Çözüm süreci, açmazın görülmesi, tespit edilmesi üzerine başladı. İmralı ile tekrar başlayan görüşmelerde önemli gelişmeler sağlandı. İki yıldır neredeyse tek bir kurşun atılmadı. Türkiye barış ve huzur içinde geçirdi bu süreyi.
Fakat bu olumlu gelişmeye rağmen tekrar aynı noktaya geldik. Yine Kandil ve HDP, bu kez Kobani bahanesi üzerinden çözüm sürecini sabote etmeye kalktı. KCK ve HDP'nin ayaklanma çağrısı üzerine 36 insanımız vahşice katledildi. PKK yeniden silaha sarıldı. Tunceli ve Hakkari'de karakollara (taciz niteliğinde) saldırdı.
Bu gelişmeler Türkiye'yi yine aynı ikileme sürükledi; çözüm sürecini PKK ve HDP'siz sürdürelim! PKK ve HDP'yi muhatap olarak almayalım, yolumuza devam edelim! HDP ve Kandil'in son aylardaki performansı üzerine kamuoyunda bu yönde güçlü bir algı oluştu. Entelektüeller arasında da benzer bir eğilim ortaya çıktı. PKK ve HDP'ye baktıkça çözüme devam edilemeyeceğini düşünüyorlar ama barıştan da vazgeçilemeyeceği gibi yola devam edilmesinden yanalar. Bu çelişik durum biraz da PKK ve Kürt meselesinin fazlasıyla iç içe geçmesinden kaynaklanıyor. Bu çelişkiden kurtulmanın sihirli bir formülü de yok. Çünkü uğraştığımız sorunun asıl niteliği bu; PKK ve HDP, Kürt meselesinin siyasi temsilciliğini -şiddet zoruyla da olsa- egemenliği altına almış durumda. Burada "Onlarla ya da onlarsız çözüm süreci ilerler" demek zor. İşin doğrusu şu ki çözüm süreci ya ilerler ya ilerlemez, barış ya olur ya olmaz.
PKK ve Kürt siyasi hareketini göz ardı eden veya tümden devre dışı bırakan bir çözüm modeli gerçeklikten biraz uzak bir seçenek olarak önümüzde duruyor. Türkiye için de hayırlı sonuçlar doğurmaz. Ancak PKK ve HDP'nin mevcut yapısıyla da çözüm sürecinin her gün yeni bir sorunla, sürprizle karşılaşması da muhtemel. Kobani olaylarını "provokasyon" olarak niteleyen örgüt lideri konumundaki Abdullah Öcalan'ın rolü burada bir kez daha öne çıkıyor. Lideri olduğu hareketi kendisiyle uyumlu çalışacak bir noktaya getirmek zorundadır. Çözüm sürecinin devam etmesi Öcalan ile örgütü arasında bir uyumun yakalanmasına bağlı. Kobani provokasyonu nedeniyle Kürt hareketini gözden çıkarıp çözüm sürecini tek taraflı sürdürme yerine -ki bu sürecin tek taraflı yürüme olanağı söz konusu değil, böyle bir seçenek kesinlikle yok- Öcalan ile örgüt arasında uyumun yeniden sağlanıp sağlanmayacağına bakılmalıdır. Kandil ve HDP silahlara yeniden sarılırsa kuşkusuz sürecin bitmesini Öcalan bile engelleyemez. Böyle bir durumda ona ihtiyaç da kalmaz.
Süreç büyük bir sabır ve tahammül gerektiriyor ki, zaten sürecin zorluğu buradan kaynaklanıyor. Bölge devletleri, hatta Batılı ülkeler de artık bu oyuna bir şekilde dahil olmaya çalışıyor. Çözüm sürecine dışarıdan ciddi bir basınç yapılıyor. Kandil'in süreci bozma ve faturayı da hükümete çıkarma kurnazlığının arkasında da dış güçlerin teşviki, baskısı ve tehdidi bulunuyor.
Fakat hükümetin bu tuzağa düşmeden çözüm sürecinde eskisinden daha da hızlanarak yola devam edeceğini düşünüyorum. Gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, gerekse Başbakan Davutoğlu'nun açıklamaları bu yönde. Çözümün angajman kuralları kuşkusuz yeniden gözden geçirilecektir ki, örgütün karakollara yönelik saldırısının ardından savaş uçaklarının sınır ötesine hareket yapması da bunu gösteriyor. Silaha sarılana asla tolerans gösterilmez. Fakat bu meselenin çözümünde "barış ayrı, çözüm ayrı" değil; "barışı geliştirip çözümü yavaşlatmak" da mümkün değil. Çözüm süreci, provokasyon ve engellerle karşılaşsa bile bunu tamir ederek yoluna devam etmek zorundadır. Ankara'nın da bu kararlılıkta olduğunu görüyorum.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- 'Ajans' kime bağlı?
15.05.2019 - Erdoğan'ı devirip, Sevr masası mı kuracaksınız?
10.05.2019 - Gidişat nereye?
1.05.2019 - Demirin soğumasını istemiyorlar
22.04.2019 - Seçimleri geride bırakırken...
19.04.2019 - Çözüm seçimin yenilenmesinde
17.04.2019 - Gerçekleri bu kadar kolay çarpıtmak da az hüner değil
15.04.2019 - ABD, İstanbul seçimleri ve Fırat'ın doğusu
12.04.2019 - Yeniden sayım yerine yeniden seçim
11.04.2019 - Dört koldan kıskaç ve anlamı
8.02.2019
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
























































































Fikret yılmaz
türkiyenin sorunları tarihiyle birlikte ele alındığında rus matruşkası gibi görünmekte.Çözümleride ona benziyor dediğin gibi. teşekkürler. başarılar diliyorum sana eylem.