Kurtuluş TAYİZ
PYD'nin Kuzey Suriye'de homojen bir bölge yaratma çabası, PKK'nın ise Güneydoğu'da silahlı saldırılarını yoğunlaştırması devlet içinde yeni bir değerlendirmeye gidilmesine neden oldu. Ankara'dan gelen haberlere göre iki yıldır çözüm süreciyle birlikte başlayan yumuşama havası yerini devletin yumruğunu masaya vuracağı yeni bir döneme bırakıyor. Bu konuda devlet kurumları arasında da bir uzlaşma oluştu. Suriye politikasında görülen sertleşme havası, aynı biçimde içeriye de yansıyacak. PYD ve PKK uyarılara kulak asmaz ve bildiğini okumaya devam ederse hem içeride, hem de dışarıda sert bir tepkiyle karşılaşacak.
Türkiye, bu konuda PYD'yi uyardığı gibi Amerika'yı da bilgilendirmiş durumda. Eğer PYD, Cerablus'a girmeye kalkarsa Türkiye müdahale edecek. Ankara'nın hassasiyetini bilen ABD'nin ise Cerablus'a girmemesi konusunda PYD'yi uyardığı söyleniyor. PYD'nin bu uyarılara nasıl bir tepki vereceği ise yakından izleniyor.
PKK'nın 7 Haziran seçimlerinin ardından Güneydoğu'daki kamu düzenini bozan eylemlere devam etmesi, yol ve baraj inşaatlarını hedef alması, askere ve sivillere yönelik silahlı saldırılarını artırması da deyim yerindeyse Ankara'nın sabrını taşırdı. Devletin tüm kurumları "Bu iş böyle olmuyor" noktasında geldi. Yakında yeni bir operasyon dalgası başlarsa kimse şaşırmamalı.
Kuşkusuz iki yıldır devam eden çözüm sürecini tümden rafa kaldırarak eski güvenlikçi politikalara geri dönmek mümkün değil. Tarihi geriye doğru çevirmek zor. Fakat bu, Ankara'nın içeride PKK ve HDP'nin şantajına, dışarıda ise PYD'nin oldu bittilerine boyun eğmesi anlamına gelmiyor. Çözüm sürecinin yol alabilmesi ve nihai bir sonuca ulaşabilmesi için Ankara'nın sıkı durması şart. Çözüm sürecinin başlamasının ön koşulu PKK'nın silahlı unsurlarını sınırların dışına çekmesiydi. Ne var ki PKK, daha iki ay bile geçmeden aldığı kararı unutarak çekilmeyi durdurdu. Adına "çatışmasızlık" denilen ara bir formülü Ankara'ya kabul ettirmeyi başardı. Geçen sürede görüldü ki "çatışmasızlık" bir kandırmacadan ibaret. PKK, çözüm sürecinin getirdiği olumlu havadan da faydalanıp silahlı gücünü köylere, ilçelere ve şehirlere hâkim olmak için kullandı. Güneydoğu'yu silahlı ve siyasi zorbalıkla rehin aldı. Şimdi de Ankara'yı silah tehdidiyle, PYD şantajıyla rehin almaya çalışıyorlar. Çözüm sürecinin hâlâ toplumda bir karşılığı var ve bu sürecin devamını herkes istiyor. Ancak PKK/HDP ile arkalarındaki güç odaklarının çözüm sürecini kullanarak Ankara'yı rehin almaya çalıştığı da bir gerçek. Bunu gözardı ederek çözüm sürecini sağlıklı bir şekilde ilerletmek mümkün değil.
Türkiye için fazla bir seçeneğin olduğunu düşünmüyorum: Çözüm süreci ya yeniden rayına oturtulur ve başlangıçta olduğu gibi doğru temellerde devam eder ya da bu koşullar yeniden oluşana dek buzdolabında kalmayı sürdürür.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019