Kurtuluş TAYİZ
Zaman gazetesine kayyum atanması ilk dakikadan itibaren “basın özgürlüğüne darbe” olarak tartışılmaya açıldı. MİT TIR’larının durdurulmasıyla ilgili davada yargılanan Can Dündar ile ilgili olarak da günlerce “ifade özgürlüğü” etrafında hararetli tartışmalar yaşadık. Bir gazeteye kayyum atanması veya gazeteci sıfatı taşıyan birinin tutuklanması karşısında “basın ve ifade özgürlüğü” tartışmasının yaşanması normal. Ancak “ifade özgürlüğü” başlığı altında casusluk ve terör suçu başta olmak üzere her türlü yasadışı faaliyetin meşrulaştırılması hiç de normal değil.
Mesela yargının “terör örgütü” ilan ettiği bir yapını ve onun liderinin hiçbir şey olmamış gibi doğrudan Türkiye’de televizyon açması, gazete çıkarması yasal olabilir mi? Ya da bir gazeteci hakkında casusluk suçlamasıyla soruşturma başlatılması mutlaka “basın özgürlüğünün” ihlali mi sayılır?
Bu sorulara hiç girmeden yapılacak olan “ifade özgürlüğü” tartışmalarının propaganda olmaktan ileri gitmeyeceği açık. Bir yapılanma “terör örgütü” ilan edilmiş ve lideri hakkında yakalama kararı çıkarılmışsa, bu örgütün faaliyetleri de haliyle yasak kapsamına girer. Kendi ülkesine karşı ihanetten soruşturulan bir örgüt liderinin çıkardığı günlük bir gazeteye müdahale edilmemesi herhalde beklenemez. Bir terör örgütünün gazete çıkarması o örgütü “basın özgürlüğü”nün koruması altına almayacağı gibi, o yayın kuruluşuna ilişkin devletin geliştirdiği tasarruflar da “ifade özgürlüğünün engellenmesi” olarak değerlendirilemez.
Zaman gazetesine kayyum atanması, uzun süredir devam eden bir tutarsızlığın giderilmesine dönük bir adım olması anlamında yerinde bir karardır. Yargının “terör örgütü” ilan ettiği, “casusluk” soruşturmasına konu olan bir örgütün kalkıp günlük gazete çıkarması veya televizyon yayınında bulunması zaten büyük bir tutarsızlıktı. Bu çelişki, “kayyum” kararıyla geç de olsa düzeltiliyor.
Aynı tutarsızlık PKK’nın yayın organları için de geçerli. Canlı bomba saldırılarıyla askeri, polisi, sivilleri katleden bu örgüt, ülkenin göbeğinde yayın yapan bir televizyona sahip. Terör örgütünün televizyonu olur mu? “Bu çağda elbette olur, bu engellenemez” diyenler çıkacaktır muhakkak; ama terör örgütünün hedefi olan bir ülke, bu faaliyetlere asla izin vermez. Fakat bizde işler hâlâ böyle yürümüyor; hükümetler “basın ve ifade özgürlüğü” üzerinden gelecek iç ve dış baskıları göğüsleyemedikleri için bu tür silahsız terör faaliyetlerine maalesef göz yumabiliyor.
Hiçbir hukuk düzeninde “Basın ve ifade özgürlüğü” terör örgütlerini koruyan bir şemsiye işlevi görmez, görmemeli. Terör örgütleriyle bağlantıları tespit edilen siyasi partiler, kişiler veya yayın kuruluşlarıyla ilgili olarak Batı’da ne yapılıyorsa, burada da aynısı yapılmalı. Fazlası değil!
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları






























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019