Kurtuluş TAYİZ
PKK ve DAEŞ'in son bir yılda başlattığı terör dalgasının, peş peşe patlattıkları bombaların, cinayetlerin, suikastların; ardından da FETÖ'nün 15 Temmuz darbe/işgal girişiminin ortak bir hedefi var mıydı? Yoksa Türkiye, birbirinden bağımsız terör gruplarının saldırısına mı maruz kaldı?
Türkiye üzerinde son bir yıldır yoğunlaşan büyük bir terör tsunamisi oluşturulmak istendi. Birbirinden bağımsız gibi görünen örgüt ve odaklarca geliştirilen terör dalgası içeriden de bazı çevrelerce siyasi karışıklık yaratılarak büyütülmek istendi. Peki terör tsunamisinin hedefi, amacı neydi/nedir?
Bunu anlamak o kadar zor değil; 15 Temmuz öncesi Batı basınında yaşanan tartışmalara bakmamız, başımıza bela edilmek istenenlere dair yeterli ipucu verecektir.
15 Temmuz öncesi Batı medyasında yer alan tartışmalardan biri Türkiye'nin Ortadoğu'da Suriye ve Irak'tan sonra çöken üçüncü devlet olup olmayacağıyla ilgili.
Bu gündemi, "Batı'nın Türkiye'de olası bir darbeyi destekleyip desteklemeyeceği" takip etti.
ABD'nin istihbarat teşkilatı CIA Başkanı John Brennan'ın dün basına yansıyan demecine bakıldığında, Türkiye aleyhinde planlanan oyunu fark etmemek mümkün değil.
Brennan kısaca, "Irak ve Suriye'nin devlet yapısının telafi edilemeyecek şekilde bozulduğunu, bu ülkelerin toprak bütünlüğünün yeniden sağlanabileceğinden kuşkulu olduğunu ve iki ülkenin de merkezi bir hükümet tarafından yönetilebileceğini tahmin etmediğini" söylüyor.
Ne hazin ki Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü kasten, bilerek ve isteyerek bozanların temsilcileri, şimdilerde bu küstahlıklarını ve hukuksuzluklarını pervasızca dile döker oldular.
Evet, Irak ve Suriye'nin devlet yapısı tahrip edildiği için toplumsal bütünlüğü ve toprak birliği bozuldu. Bu bütünlüğü bozanları tarih kaydetmiştir.
Öyle anlaşılıyor ki Türkiye'nin üzerine salınan terör örgütlerinin, birbiri ardına patlatılan bombaların, mana verilmesi güç sivil katliamların amacı "devletin yapısını bozmak."
15 Temmuz, "devletin yapısını bozmaya" dönük son bir yılda terör örgütleriyle yürütülen hazırlık ve çalışmanın sonuç vereceği, devleti içeriden çatlatacak, toplumsal ve siyasal bütünlüğümüzü tam göbeğinden bölecek mahiyetteki saldırıların zirvesiydi.
PKK ve DAEŞ'in devlete ve millete yönelik saldırılarını FETÖ, 15 Temmuz'da "stratejik vuruş" ile tamamına erdirmeyi, yani devletin yapısını bozarak Türkiye'yi de Irak ve Suriye gibi Ortadoğu'da çöken üçüncü devlet haline getirmeyi amaçlıyordu.
Eğer FETÖ'cü darbe girişimi başarılı olsa bugün CIA Başkanı'nın, "Irak ve Suriye'nin devlet yapısı bozulduğu için toprak bütünlüğünü koruması mümkün değildir" cümlesinin içinde, "Türkiye" de yer alıyor olacaktı. Brennan'ın Suriye ve Irak ile ilgili yaptığı son derece rahat açıklamalar içinde Türkiye'nin kaça bölüneceği de yer alacaktı.
Evet, Batı'nın asıl planı Türkiye'nin devlet yapısını bozarak toplumsal ve siyasal bütünlüğü tahrip etmek ve parçalamak. Bunu 15 Temmuz'da başaramadılar ama bu amaçlarından vazgeçtikleri anlamına gelmiyor.
15 Temmuz gecesi İstanbul Büyükada'da bir grupla toplantı halinde olan, adı CIA'nin Ortadoğu Uzmanı olarak geçen Henri J. Barkey'in, "IŞİD'in PYD kılığında Türkiye'ye saldırabileceği"ne ilişkin yeni açıklaması, Batı'nın Türkiye'nin devlet yapısını bozmaya dönük operasyonlara devam edeceğinin bir işareti.
Batı, Türkiye'nin toplumsal ve siyasal bütünlüğünü kolayca bozabileceğini hayal etmiş olabilir; 15 Temmuz'a da bu yüzden yeşil ışık yaktılar. Ancak Türkiye, ne Irak ne de Suriye oldu; Türkler, 15 Temmuz'da köklü bir medeniyetin devamı olduğunu kanıtladılar.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019