Kurtuluş TAYİZ
ABD’nin terör örgütü PKK’ya gönderdiği silah dolu TIR’ların sayısı 900’ü geçti. Yanı başımızda bir terör ordusu kuruluyor. Bu silah sevkiyatı kime, hangi güce karşı yapılıyor? DEAŞ’a karşı olmadığını artık çocuklar bile biliyor; hedefte Türkiye’nin olduğundan kimsenin şüphe yok. Peki Türkiye’nin gündemi ne? Devlet ve kamuoyu neyle meşgul?
AK Parti iktidarı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, devleti yeniden toparlamanın derdinde. Yeni kabine, teşkilatların yenilenmesi, YAŞ toplantısı ve askeriyenin düzenlenmesi, bürokrasinin yapılandırılması ve 2019 hazırlıkları derken, yaklaşan felakete karşı devlet adım adım tahkim ediliyor.
Ancak kamuoyunun gündemi ve dikkati yapay gündemlerle meşgul. Küresel güçler, ellerindeki medya gücü sayesinde toplumu yaşam tarzı üzerinden kamplaştırmaya, milleti bölmeye ve dikkatleri bölgede olup bitenlerden uzak tutmaya çalışıyor. Kamuoyu, ABD’nin yanı başımızda terör ordusu oluşturduğundan habersiz “yaşam tarzı” kavgasıyla uyutuluyor. “Kıyafetime dokunma” kampanyası da Küreselcilerin yönlendirmesi altındaki kadın örgütleri ile medyanın birlikte oluşturduğu gündemlerden biri.
“Devletime, vatanıma dokunma” yerine, Küreselci çetenin etkisiyle başlatılan “kıyafetime dokunma” kampanyası yürüyor. Aslında kimsenin kıyafetine, yaşam tarzına dokunulduğu yok; tehdit kıyafete ya da yaşam tarzına değil, ülkenin bekasına; bu gürültünün amacı da işte bu gerçeği ört bas etmek, kamuoyunun dikkatlerini dağıtmak, ülkenin karşı karşıya olduğu tehlikeler üzerinde kafa yormasını engellemek ve tabii sonuçta toplumu ayrıştırarak bir bütün olmaktan çıkarmak.
Devletler bir günde parçalanmaz. Ne Suriye, ne Irak bir günde bu hale geldi. İşgalci müdahalelerin yıllar öncesine uzanan bir hazırlığı söz konusuydu. Ülkeleri paramparça olduğunda ise artık çok geçti; ne bir hazırlıkları, ne tedbir alacak zamanları vardı. Etnik ve mezhep ayrılıkları üzerinden ayrıştırılan toplumlar bir kıvılcımla iç savaş cehennemine yuvarlandı.
Türkiye’ye dönük planlar ne Suriye’den, ne Irak’tan farklı. Sadece Türkiye biraz daha büyük bir lokma. Ülkemiz güçlü bir devlet geleneğine, dolayısıyla savunma mekanizmasına sahip olduğundan PKK ve FETÖ darbesi istenen sonucu vermedi. PKK’yla Güneydoğu’yu iç savaşa sürüklemeye çalıştılar, FETÖ ile merkezi otoriteyi çökertmek istediler. Belki başarılı olamadılar ama oyun bitmedi; savaş, sınırlarımıza taşındı. Güneyimizdeki terör örgütünü hızla terör ordusuna ve terör devletine dönüştürmeye çalışıyorlar. Türkiye’nin gelişmelere seyirci kalmasını sağlamak ve hazırlık içine girmesini engellemek için de içeride toplumu ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı bir yöntem izleniyor.
Batı sistemi, Cumhuriyet’in yüzüncü yılında devletimizi parçalama, milletimizi dağıtma kararlılığına sahip. Artık maskeler çıkarıldı, oyun açık oynanıyor. Küresel çete, Türkiye’yi hedef alan saldırganlığını gizlemiyor ve yanı başımızdaki terör örgütüne binlerce TIR dolusu silah gönderiyor. Bu silah sevkiyatlarının Türkiye’yi hedef alan kapsamlı planların bir hazırlığı olduğu gün gibi ortaya çıkmış durumda. Bu arada, MİT’in sadece bir TIR’ı için kıyameti koparan alçaklar, ABD’nin bin TIR’ı karşısında üç maymunu oynuyor, ölü taklidi yapıyor. Hatırlayacaksınız, MİT TIR’ları kumpasını organize eden FETÖ’nün imamlarının ABD Büyükelçiliği ve ABD İstanbul Başkonsolosluğu ile irtibatları ortaya çıkmıştı. Ne güzel tesadüf!
Şüphesiz, ABD’nin silah dolu TIR’ları ve Batı sisteminin Türkiye’yi hedef alan kapsamlı saldırı planlarına karşı devletin de hazırlıkları var. Ancak Küresel çetenin ülke kamuoyunu maniple etme gücünün hala önüne geçilmiş değil. Milletin gündemi her daim içeride ve dışarıda olup biten gerçekler üzerine olmalıdır; toplumu ayrıştırıcı, yapay gündemlerin hakim olduğu bir ülkede devlet savunma zaafiyeti yaşar; maalesef Türkiye böyle bir lükse sahip değil.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019