Kurtuluş TAYİZ
Ankara’nın Kuzey Irak politikasını anlamakta zorluk çekenler var. Kabul ediyorum; çünkü oyunu başka türlü kurmuşlardı; buna göre, Türkiye önce Kuzey Irak’ta kurulacak devlete, sonra Kuzey Suriye’deki devlete çanak tutacak, hatta Barzani ve PKK’nın devletleşmesine destek verecekti; en sonunda ise sıra kendi topraklarımıza gelecek ve ya seve seve ya da zorla ülkenin bir bölümü PKK/HDP’ye peşkeş çekilecekti.
Evet, Küreselcilerin 1990’lardan sonra fiili olarak uygulamaya soktuğu politikaya göre işler böyle ilerleyecekti.
Bu oyunu bozan Ankara oldu. İşin doğrusu devlet, uzun süre bu sinsi politikadan habersizdi. Yer yer de bu küresel oyunun bir parçası oldu. İnsan merkezli bir diplomasi uygulayarak komşu ülkelerle iyi geçinmeye çalıştı. Meseleye “Kürt meselesi” zaviyesinden yaklaştığı için de Türkiye üzerinde oynanan oyunları, dönen dolapları fark edemedi.
“Çözüm süreci”nin olumlu neticelenmemesi, aksine PKK/HDP ve FETÖ’nün iç savaş çıkararak Türkiye’yi bölmeye çalışması, 15 Temmuz darbe denemesi, devletin geç de olsa -tam anlamıyla- uyanmasını sağladı. Ankara, Irak ve Suriye’deki gelişmelerin merkezinde Türkiye’nin bulunduğunu, devletin bekasının tehlikede olduğunu sonunda kavradı.
Bu nedenle Türkiye’nin Irak, Suriye ve genel olarak Ortadoğu haritasının değiştirilme faaliyetlerine ilgisiz, tarafsız kalması düşünülemez.
Ankara ne Suriye’nin, ne Irak’ın bölünmesine taraf olabilir.
Öyle söylendiği gibi “Barzani devlet kursun, bize bağlansın”, “PYD’yi tanıyalım, düşmanımız olacağına dostumuz olsun” safsatalarıyla da devlet yönetilmiyor.
Sanıyorlar ki, PKK/PYD’yi kuran güç, Barzani’yi 50 yıldır destekleyen güç, Irak ve Suriye’yi Türkiye’ye bırakacak!
Başkasının kurduğu örgütleri, başkasının var ettiği güçleri devletleştirip, Türkiye’nin hizmetine vereceklerini sananlar var; bu kesimler, maalesef “Düşmanımız olacaklarına dostlarımız olsunlar” diye devlete akıl satmaya da kalkıyorlar. Türkiye’ye karşı kurulan örgütlerin, Türkiye’nin hizmetine gireceğini düşünecek kadar dünyadan bihaberler.
Neyse ki, artık ne devlet ne de millet bu palavralara kanıyor.
Ankara, bir daha kendisine karşı kurulan terör ordularını destekleme gafletine düşmez.
Mesud Barzani’nin “Bağımsızlık referandumu”na alınan tavrın sebebi budur.
Ankara, Irak’ı bölecek bir girişime çanak tutamaz.
Ankara, Ortadoğu’yu yüzyıllık bir etnik ve mezhep savaşının içine sokacak, kendi ülkesinde iç savaşı tetikleyecek bir girişimi destekleyemez.
Ankara kendi topraklarının parçalanmasının önünü açacak bir gelişmeyi ayakta alkışlayamaz.
Bunu engellemek için elinden ne geliyorsa yapar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi olarak gerekli tüm uyarıları muhataplarına yaptı.
Milli Güvenlik Kurulu, dün Kuzey Irak’taki referanduma karşı alınacak tedbirler gündemiyle toplandı.
Irak ve Suriye ile ilgili tezkere bugün Meclis’te gündeme geliyor.
Ankara’nın, bu dönemde yaşayacağı en küçük bir kafa karışıklığı, ikirciklik ülkeyi bölünmeye, parçalanmaya kadar götürür. Mevcut istikamet doğrudur; Ankara, dışarıdan gelen seslere kulak asmadan, bu yolda ilerlemeye devam etmelidir.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019