Kurtuluş TAYİZ
Yerli olana alerjileri yeni değil; başlangıcı Cumhuriyetin kuruluş yıllarına kadar uzanıyor, kaynağı ise elbette dışarısı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ilk yerli otomobilini üretmeye aday şirketleri açıkladığı toplantıda yerli sanayinin gelişememesinin sebeplerini geçmişe giderek anlatmaya çalıştı. Nuri Demirağ’ın uçak fabrikası projesinin gerçekleşmeme sebebini ve devrim otomobillerinin üretiminin neden durdurulduğunu bilmeden bugün can havliyle yürütülen beka mücadelesini anlamak da mümkün değil.
Sadece bu örnekler bile Cumhuriyeti yöneten kadronun, yerli sanayinin gelişmemesi yönünde perde gerisinde Batı’ya verdiği sözleri büyük bir kararlılıkla sıkı sıkıya uyguladığını gösteriyor. Cumhuriyetin kurulduğu günden beri yerli ve milli olanı gözden düşüren sistematik bir propaganda mekanizması işliyor. Modernleşme görüntüsü altında milli olan ne varsa tahrip edildi, köreltildi, gelişimi engellendi.
Cumhuriyet modernleşmesi aslında Türk milletini güçten-takatan düşürme, kaynaklarını yok etme, imkanlarını Batı’ya peşkeş çekme sürecidir. Zaten sanayiye yönelmeyen, üretim ekonomisinden kopuk bir modernleşme türü de henüz icat edilmedi; CHP kaynaklı modernleşme politikalarının gerisinde ülkenin Batı karşısında adım adım güçsüzleştirilmesi yatmaktadır.
Cumhuriyet döneminde temelde iki siyasi akım birbiriyle mücadele içinde olmuştur; -temsilini bugün CHP’de bulan- ülkeyi Batı karşısında yıkıma doğru götüren gayrimilli kesimler ile -temsilini bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde bulan- ülkeyi Batı’ya karşı ayakta tutmaya çalışan ve kalkındırmayı hedefleyen yerli milli siyasi güçler.
Ne yazık ki, siyasi tarihimizde bu iki ana akımdan farklı güçlerden bahsedilemez; farklı görünen siyasi güçler de aslında bu iki cephenin muhakkak bir tarafında yer alır. Mevcut siyasi yelpazeye bakıldığında da bu gerçek zaten rahatlıkla görülür; CHP, HDP, FETÖ, PKK, DHKP-C’nin ayrı kuruluşlar olduğunu kim iddia edebilir? Bu parti ve örgütlerin hepsinin ipi dışarıda değil mi? Bunlardan hangisi milli ve yerli?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, liderliği boyunca bu ülke ve millet adına Batı’ya karşı bir iddia ortaya koymaya çalıştı. Çabaları, gayretleri Türkiye Cumhuriyeti’ni ayakta tutmaya, güçlendirmeye, kalkındırmaya dönük oldu. Hala da bütün enerjisini bu yönde harcamaktadır.
Darbe girişimlerinin, terör saldırılarının, ekonomik sabotajların bugüne değin tek bir hedefi oldu; Türk milletinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yakaladığı atılım ve kalkınma gücünü kırmak, iddiasını yok etmek, Türkiye’yi bölünmeye sürükleyerek devletimizi güçten kuvvetten düşürmek.
Karışık analizlerin arasında kaybolmaya hiç gerek yok; içeride ve dışarıda yaşadığımız bütün kavga ve gürültünün gerçek sebebi budur.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019